Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis “gerekli ön hazırlık yapılmadan Kıbrıs müzakerelerine oturmayacağını” açıkladı, Türkiye’den de “Kıbrıs sorununda perspektif olabilmesi için cesur hareketlerde bulunmasını” talep etti.

Fileleftheros, Anastasiadis’in dün bir açılışında yaptığı ve Ekim ayında yeniden başlaması beklenen Kıbrıs çözüm müzakereleriyle ilgili duruşunu ve niyetlerini açıkça izah ettiği konuşmayı okurlarına “Ön Hazırlıkta Israr... Anastasiadis Kıbrıs Sorununda Diyalog Uğruna Diyalogu Reddediyor... “’Kimsenin Çıkarlarına Hizmet Etmemiz Söz Konusu Değil’” başlık ve spotlarıyla aktardı.

Habere göre Anastasiadis “Prosedürün ve esasın; yeni tur müzakerelerden, bizi işgal ordusu olmayan, yeniden birleşmiş, insan hakları tesis edilmiş ve AB’nin geriye kalanıyla aynı düzeyde bir vatana götüreceği sonucu bekleyebileceğimiz ümidini vermesi için gerekli ön hazırlıklar yapılmazsa, müzakere uğruna müzakerelere oturmamız söz konusu değildir” dedi.

“Kimsenin çıkarlarına hizmet etmemiz söz konusu değildir” diyen Anastasiadis “Kararlılığımızı, adil, yaşayabilir ve işleyebilir ancak bunların da ötesinde AB’nin üye devletlerinden istediklerine tamamen uyacak bir çözüm irademizi ifade edecek önerilerimizi akıl birliğiyle, bütünlük ve işbirliği içerisinde hazırlayabileceğimize inanıyorum” ifadesini de kullandı, özetle şöyle devam etti:

“KIBRISLI TÜRKLERİN ENDİŞELERİNİ KÜÇÜMSEYİP GÖRMEZDEN GELMEYECEĞİZ ANCAK KIBRISLI RUMLARIN HAKLI KAYGI, TALEP VE İSTEKLERİNİ DE ASLA GÖZ ARDI ETMEYECEĞİZ”

“Hazır değilsek, başlama tarihi belirlenmesini kabul etmeyeceğimizi anlayacaklar. Kapsamlı bir öneriler çerçevesi aracılığıyla Helenizm’in ezici çoğunluğu tarafından kabul edilemez addedilenleri geri çekmek için Ulusal Konsey ve siyasi güçler olarak sistemli çalışacağız. Aynı zamanda kimsenin –Kıbrıslı Türkleri kastediyorum- endişelerini küçümsemeyecek ve görmezden gelmeyeceğiz. Ancak  Kıbrıslı Rumların haklı kaygı, talep ve isteklerini asla göz ardı etmeyeceğiz.

Diyaloğa farklı bir psikolojiyle oturacağız. Yalnız bizi değil Kıbrıslı Türkleri de zorlamak için 39 yıldır vatanımızda işgal ordusu bulunduran Türkiye’den cesur adımlar bekliyoruz. Artık jestlere ihtiyaç var. Dikkatimizi gerçekten de vatanımızın yeniden birleşmesine, barış içerisinde ancak kimseyi incitmeyecek şekilde, gururla ve insan hakları ile birlikte yaşamaya çevirmek istiyorsak yeni bir dinamiğe ihtiyaç var.  Ancak bu şekilde ilerleyebilir ve bizi kurtuluşa ve ilerlemeye götürecek çözümü kısa sürede başarabiliriz.”
(tak)