2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat katıldığı bir TV programında çeşitli konuları değerlendirdi.

KADINLAR GÜNÜ
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeni ile kadınlara karşı şiddet üzerine sorulan soruyu cevaplayan Talat, gelişmiş ülkelerde de şiddetin olduğunu söyledi, ancak gelişmiş ülkelerde  caydırıcı kuralların var olduğuna dikkat çekti. Talat, erkeğin fiziki gücü karşısında kadınının da dengeleyici gücünün artırılması gerektiğini belirterek, bunların başta eğitim ve yaptırımcı kurallarla olabileceğini söyledi.
Konu ile ilgili yasaların haliyle Mecliste yapılacağını ifade eden Talat, ancak Meclisin otonom olarak üretim yapamadığını kaydederek, birçok konuda olduğu gibi bu alanda da yasa eksikliklerinin devam ettiğini anlattı.
Halkın Meclisi yasa yapması için seçtiğini anlatan Talat, kuvvetler ayrılığının önemine dikkat çekti. Halbuki sistemimizde, her yasal düzenleme için hükümetlerin beklendiğini, iç içe girmiş ve güçlü hale gelmiş yürütme nedeniyle yasamanın hep gölgede kaldığını söyledi.

ÖZÜR DİLEMEK
UBP’nin de aday çıkardığına dikkat çeken Talat, onca olaydan sonra UBP’nin halktan özür dilemesi gerektiğini kaydetti.
Bunun üzerine programa mesaj gönderen bir izleyicinin kendisinin de “barış” diyerek  seçildiğini ama bunu gerçekleştiremediğini, bunun için özür dilemesi gerekip gerekmediği şeklindeki bir soruya Talat, kendisinin her ne koşulda olursa olsun barışı gerçekleştireceğini söylemediğini ancak barış için çok büyük çaba ortaya koyduğunu ve bunun tüm dünyaca da tescillendiğini vurguladı. Talat, hangi nedenle özür dilemesinin istendiğini sordu.

SENARYOLAR
Rum basınında Kıbrıs sorunu ile ilgili yayınlanan birçok senaryonun uydurma olduğunu söyleyen Talat, bunların büyük çoğunluğunun aslında BM kaynaklı olmadığını kaydetti.
Talat, Rum basınında ekonomik nedenlerle görüşmelerin Eylül’e kaldığının  yazıldığını, bu nedenin çok doğru görünmemekle birlikte, aslında görüşmelerin Eylül’de olma olasılığının normal görülebileceğini çünkü çeşitli girişimler ve yaz ayları çıktıktan sonra başlayacak görüşmelerin Eylül’e takvimlenebileceğini kaydetti.

TÖKEZLEME İHTİMALİ
Başka bir soru üzerine, Eroğlu’nun anlaşmamanın da bir anlaşma olduğunu söylemesini “Dervişin fikri ne ise zikri de odur” şeklinde yorumlayan Talat,  bu anlayışla görüşmelerin tökezleme ihtimalinin bulunduğunu ama umudunun çözüme ulaşmak olduğunu kaydetti.
Anastasiades’in güven yaratıcı önlemeleri ileri süreceği yönünde bilgisi olduğunu söyleyen Talat, ancak bunların ne olduğunu bilmediğini söyledi. Talat, Anastasiades’in de acelesi olmadığını anlatarak, bunun içinde Maraş’a karşı Ercan formülünün olup olmadığının meçhul olduğunu belirtti.

ZEHİR
Bu çerçevede Türkiye’nin çözüme destek olup olmayacağının sorulması üzerine 2. Cumhurbaşkanı Talat, “Neden olmasın? Aklın yolu birdir” dedi.
Talat Kıbrıs sorununun sürekli bir zehir olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin ilişkilerinin Kıbrıs sorunu yüzünden zarar gördüğünü anlattı.

GÖRÜŞMECİ SORUNU
Bir başka soru üzerine Talat, çözüm konusunda Türkiye de dahil Türk tarafının çözüme daha çok ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Görüşmeci olarak Dışişleri Bakanının görevlendirileceği yolundaki görüşleri de değerlendiren Talat bunun iki nedenle ortaya atılmış olabileceğini söyledi. Talat, birinci nedenin Anastasiades’in kendisinin de bir başkasını görüşmeci olarak atayacağını söylemesi, ikincisinin ise UBP kurultayındaki kavgalar nedeniyle Eroğlu’na misilleme olabileceğini anlattı. Ancak bunların yanlış olduğunu ve zaten BM’nin de böyle bir şeyi kabul etme ihtimalini zayıf gördüğünü söyledi.

KAŞİF KAZANSAYDI
Başka bir soru üzerine Talat, Türkiye’nin UBP’nin iç işlerine karışmasını hiçbir zaman doğru bulmadığını belirterek “Kaşif kazansaydı ne olacaktı?” diye sordu. Talat, ne isterse olsun Türkiye’nin bu düzeyden uzak durması gerektiğini kaydederek, “Kaşif kazansaydı, bunlardan farklı bir şey yapmayacaktı” dedi.