Didem MENTEŞ

İnşaat Müteahhitleri Birliği eski Başkanı, iş insanı Şevket Abohorlu dün son yolculuğuna uğurlandı.
Bir yılı aşkın süredir kanser tedavisi gören ve 12 Kasım Perşembe günü tedavi görmekte olduğu Antalya’da yaşamanı yitiren Şevket Abohorlu, gözyaşları arasında toprağa verildi.

Abohorlu’nun cenaze töreni boyunca eşi Şifa Abohorlu gözyaşlarına boğulurken, Müteahhitler Birliği’ndeki törende eşinin tabutu yanından biran olsun ayrılmadı, hayata arkadaşına son kez veda etti.
Şevket Abohorlu’nun babası ve iş insanı Çağlar Abohorlu da oğlunun kaybetmenin derin acısını yaşarken, metanetle gelen başsağlığı dileklerini kabul etti.

İlk tören Müteahhitler Birliği’nde yapıldı

55 yaşında yaşama veda eden Şevket Abohorlu için dün ilk önce uzun yıllarını verdiği K.T. Müteahhitler Birliği’nde bir tören düzenlendi.

Törene; K.T. Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, K.T. Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu, bazı siyasiler, iş insanları, ailesi ve dostları katıldı. Törende Abohorlu’nun özgeçmişi okunurken, . Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer bir konuşma yaptı ve Abohorlu için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Gürcafer: “Ülkesini, insanını seven, demokrasi ve adalet için mücadele eden bir kişiydi”

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer törende yaptığı konuşmada, Şevket Abojorlu’nun çok değerli biri olduğunu vurgulayarak, kanser illetine dikkat çekti ve toplum olarak kendimizi sorgulamamız gerektiğini ifade etti. Konuşmasına ‘zor’ diyerek başlayan Gürcafer, çok değerli bir arkadaşlarını ve başkanlarını ebediyete uğurladıklarını dile getirdi.

Şevket Abohorlu’yu hayata gözleri yumduğu günden beri düşündüğünü belirten Gürcafer, onun hep yüzü gülen, dostlarını seven, arkadaşlarına elini uzatan biri olarak hatırladığını, kimseyle küskünlüğü, kırgınlığı ve husumeti olamayan bir insan olduğunu anlattı. Her zaman ülkesini, insanını seven, demokrasi ve adalet için mücadele eden bir kişi olduğunu vurgulayan Gürcafer, Müteahhitleri Birliği binasının varlığında ve temelinde en büyük katkısı olan bir kahraman bir başkan olduğunu söyledi. Bir illet hastalığın onu zamansız aldığını belirten Cafer Gürcafer, bu hastalığın onun kaderi olmadığını bu nedenle toplum olarak bu noktada herkesin kendisini sorgulaması gerektiğini ifade etti.

Gürcafer, “Eğer ülkemizde her geçen gün Şevketler bir illet yüzünden gidiyorsa, çocuklarımız gidiyorsa birazcık kendi kendimizi sorgulamamız gerekir. Biz buna karşı mücadelemizi veriyor muyuz? Biz bunu önceliklerimiz içine alıyor muyuz? Yoksa güzel binalar, güzel evler yapmak mı ya da onların güzel kurdelelerini kesmek mi bizim önceliğimiz? Şevket’i yüreğimizde sonsuza kadar yaşatacağız ama bunu söylemek de yetmez. Eminim ki bugün konuşabilse bize birbirimizi sevmemiz, ele ele tutuşmamızdır ve bu illet hastalığa karşı mücadele vermemizdir. Biz de sivil toplum örgütleri olarak bunu yapmamız lazım, siyasetçilerimiz de bunu yapması lazım” şeklinde konuştu. 

Kalabalık son kez uğurladı

Müteahhitler Birliği’ndeki törenin ardından Şevket Abohorlu naaşı toprağa verilmek üzere Lefkoşa Mezarlığı’na götürüldü.İsmail Safa Camii’nde kılınan öğle namazının ardından gerçekleştirilen cenaze töreni kalabalığa sahne oldu.

Şevket Abohorlu’nun cenaze törenine, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başbakan Ömer Kalyoncu, Maliye Bakanı Birikim Özgür, İçişleri ve Sosyal Güvenlik Bakanı Asım Akansoy, Turizm Bakanı Faiz Sucuoğlu, CTP-BG’li milletvekilleri, bazı siyasiler, CTP’li üyeler, iş dünyasından isimler, dostları, ailesi ve sevenleri katıldı.

Talat: “Şevket CTP’nin önünü açmak için her türlü özveriye katlandı, iyi bir yoldaştı”

Cenaze töreninde CTP-BG Genel Başkanı Mehmet Ali Talat bir konuşma yaptı. Şevket Abohorlu’nun çok sevilen bir dost, arkadaş ve yoldaşları olduğunu söyleyen Talat, çok başarılı işlere imza attığını vurguladı.

Abohorlu’nun Müteahhitler Birliği başkanlığı da yapmış iyi bir müteahhit olması yanında siyasi faaliyetlerini de yürüttüğünü aktaran Mehmet Ali Talat, CTP’nin saflarında bir nefer gibi çalıştığını söyledi. Talat, “Şevket hiçbir zaman hiçbir kapris ortaya koymadı. Her zaman için alçak gönüllüğüyle ve hep ‘buyurun siz önden geçin’ yaklaşımıyla hep destekçi oldu ve CTP’nin önünü açmak için her türlü özveriyi katlandı. Bir de bu yanı vardı ve bu yanı bizim için son derece önemli. Ama aynı zamanda insan yanı hepimiz için önemli.

O çok sevecen bir insandı. İnsanlarla kavga etmez, herkesi kucaklardı ve topluma örnek oluşturan kişiliği vardı. Şevket Abohorlu burada büyük kalabalığın da gösterdiği gibi gönüllerde olmaya devam edecek. Biz onu her zaman için saygı ve sevgiyle, dostluk, yoldaşlık ve kardeşlikle anacağız. Yakınlarına başsağlığı dilerim, kendisine rahmert dilerim. Işıklar içinde uyusun…”