Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Hürrem Tulga, Cumhuriyet Meclisi’nden geçen borçların yeniden düzenlenmesiyle ilgili yasanın, yıllar sonra da olsa istendiği zaman halktan, toplumdan yana kararlar üretilebileceğini gösterdiğini belirterek, Meclis’in ürettiği bu kararın, özel komitede bekleyen diğer yasa önerilerinin de olumlu sonuçlanması için bir umut ışığı oluşturduğunu ifade etti. Tulga yaptığı yazılı açıklamada, geriye dönük borçların yeniden yapılandırılması, bundan sonrası için faizlere çekidüzen verilmesi, çek ve poliçe yasasının tadil edilmesi, icra, iflas ve şirketler yasasının gözden geçirilmesi gibi pek çok konuda toplumsallaşan ihtiyaçların giderilmesi için mücadele ortaya koyduklarını kaydetti. “Ancak, öngördüğümüz söz konusu yasalar içerisinde kangrenleşmiş, ödenebilir eşiği aşmış olan geriye dönük borçlarda yeniden yapılandırma ihtiyacı ciddi biçimde ve toplumsal talep olarak öne çıkmıştı” diyen Hürrem Tulga, “Meclis bu çerçevede toplumsal taleplere kulak vererek, geriye dönük borçların yapılandırılmasıyla ilgili yasaya, bazı ciddi iyileştirmeler de yaparak öncelik verdi. Diğer yasalarla ilgili çalışmaları ise sürdürüyor” dedi. Geriye dönük borçlarla ilgili yasanın, çeşitli çevrelerden gelen eleştirilere rağmen, aslında halktan, toplumdan yana bir yasa olduğu gerçeğini değiştirmediğini kaydeden Tulga, özel komitede tartışılmakta olan diğer yasaların da geçmesi için bugüne kadar olduğu gibi hem katkılarını, hem de mücadelelerini ortaya koymaya devam edeceklerini ifade etti.
Tulga, “Bildiğimiz ve hergün tecrübeyle teyit ettiğimiz birşey vardır; topluma rağmen kazanılamayacağı gibi, toplum kaybederken ve onun sırtına basarak gerekçesi ne isterse olsun kazanç elde etmenin bizi getirdiği nokta sadece yıkımdır. Bugün olduğu gibi” ifadelerini kullandı.Tulga şöyle dedi: “Bir yılda 4 bini aşkın kişi çek yasağına giriyorsa, alacak verecek davaları geçen yıl itibari ile tahminleri de aşarak 37 binlere ulaşmışsa, ülkede davalık olmayan yetişkin kalmamışsa ve tüm bunlara bağlı olarak orta kesim, yönetim, mahkemeler çökmüşse, söz konusu yasalara ilişkin lütfen ölçerek, tartarak konuşulsun. Açıkçası neredeyse ülkede bir savaş durumu yaşanırken, kamuoyu vicdanının ve kamusal olanın üzerinde ne kural, ne de yasa olabilir. Kuralları da koyan, yasaları da yapan insanlardır. Kimse parmağının arkasına saklanmasın”.  Diğer yandan Barolar Birliği Genel Kurulu’nun dünkü toplantısında, avukatların bir süredir devam eden davalara girmeme kararına devam yönünde görüş birliğine varıldığı öğrenildi

(tak)