Kaya Emiroğlu

Yeni Boğaziçi dört yıl aradan sonra dramatik bir şekilde veda ettiği Süper Lig’e yeniden, hem de şampiyon olarak döndü. Sezon başında çok iddialı görünmemesine karşın, özellikle ikinci devre başından itibaren çok iyi bir çizgi yakalayan kırmızı lacivertliler, son yılların en karmaşık ve heyecanlı sezonunda, mutlu sona son haftada da olsa ulaşmayı başardılar. Tarihinde ilk kez Süper Lig’e şampiyon olarak çıkmayı başaran Yeni Boğaziçi Doğan Spor Kulübü’nde, bu şampiyonluğun 80. kuruluş yıldönümüne denk gelmesi ise ayrıca büyük bir sevinç yaşattı.

Sıkıntılı başlangıç
Sezon başında sıkıntılı bir yönetim oluşumuna karşın, elini çabuk tutan Yeni Boğaziçi’liler, özellikle son yıllarda bölgede hem futbolcu, hem de antrenör olarak önemli hizmet ve başarıları bulunan Kılıçali Kahraman’ı takımın başına getirdiler. Sezona Mormenekşe mağlubiyetiyle başlayan takım, buna rağmen çabuk toparlanarak devre sonunda zirve koltuğunu ele geçirmeyi başardı ve ikinci devredeki performansıyla da şampiyonluğa ulaştı.

İstatistikler olumlu
Yeni Boğaziçi ligde oynadığı toplam 26 maçta beş mağlubiyetle en az yenilgi alan takım oldu. Ayrıca ligde 26 golle kalesinde en az gol gören takım olan kırmızı lacivertliler, yedinci haftada ilk kez lider olurlarken, 26 haftanın 15 haftasında liderlik koltuğunda yer aldılar.

Kahraman: “Şampiyonluğumuz düzenli ve sistemli bir çalışmanın ürünüdür”
Takımın kuşkusuz şampiyonluk başarısındaki en önemli isimlerinden olan Antrenör Kılıçali Kahraman, bu şampiyonluğun sistemli ve düzenli bir çalışmanın ürünü olduğunu vurguladı. Ligde hep istikrarlı bir çizgi yakalamayı hedeflediklerini belirten Kahraman, “Sporcu, antrenör, yönetim ve taraftar olarak dokuz aydır verdiğimiz emeğin karşılığını şampiyonlukla almak muhteşem bir duygu. Çok mutluyuz.” Dedi.
Kahraman şampiyonluk öyküsünü şöyle anlattı:
“Sezona geçmiş sezonların aksine erken başladık. 30 Temmuz’da çalışmalarımız start aldı. Sezon başında Türker takımına geri döndü ve BTM’den iki futbolcu transfer ettik. Yani sadece üç futbolcu alarak başladık. Mevcut oyuncularla iyi bir kadro kurarak sezona girdik. Mağlubiyetle başladık, ancak haftalar ilerledikçe performansımız arttı. Devreyi lider tamamladık. Devre arasında da transfer yapmadık. Rakiplerimizin hemen hemen tamamı en az bir oyuncu da olsa transfer yaptı. Ancak mevcut kadromuzla yakaladığımız istikrarı devam ettirdik. İkinci devrede çok “gel-git”ler oldu. Ancak sistemli ve disiplinli oluşumuz bize hep kazandırdı. Maçları tek tek düşündük. Sezon başında yönetimimizin hedefi ligi sekizinci sıranın üstünde bitirmekti. Biz de sezon içinde hedefi üst sıralarda olmak ve hep üst sıralarda kalmak olarak belirledik. Ancak iyi performansımızın karşılığını liderliğe devam ederek aldık. Bu sezon lig oldukça ilginçti. Takımlar arasında ciddi güç farkı olmadı. Her takımın her takımı yenebileceği bir sezon yaşadık. Nitekim de birçok maç öyle oldu.”

“Play-out korkusundan şampiyonluğa”
“Geçmiş üç sezona bakıldığında Yeni Boğaziçi hep play-out’ta ve hep son maçlarda ligde kalma başarısını yakalayabiliyordu. Bu sezon bunu tersine çevirmeyi başardık. Antrenmanlara sporcularımızın gerekli özeni göstermeleri, yönetimin iyi çalışması ve özellikle son haftalarda taraftarımızın da büyük desteği, şampiyonluktaki en önemli faktörlerdi.”

“Şampiyonluk baskısı hissetmedik”
“Bir başka özelliğimiz ise rahat oyun tarzımızdı. Gerek ligin gidişatından, gerekse sezon başı hedefimizden dolayı şampiyonluk baskısı hissetmedik. Bundan dolayı maçlarımızda rahat oynadık. İstediğimiz pozitif oyunu sahaya yansıtabildik. Belki de en kritik olan ve kaybettiğimiz Düzkaya maçında sonra bile futbolcu arkadaşlarımıza “Niye kaybettik?” sorusunu sormadık ve aynı hırs ve istekle çalışmalarımıza devam ettik. İkinci devrenin 13 haftasının 12’isinde lider olduk. Bu istikrar açısından çok önemliydi.”

“Şampiyonluk maçı muhteşem oldu”
Berabere kalınan Binatlı maçında kazanamadıklarına ancak özellikle maç sonrasında muhteşem bir sevinç ve duygu yaşadıklarına işaret eden Kılıçali Kahraman, şampiyonluk maçıyla da ilgili şunları söyledi:
“Maç bitiminde sevindik, ancak Düzkaya-Ozanköy maçı henüz bitmemişti. Bittiğini öğrendiğimiz an tarif edilemez bir duygu yaşadık. Çok mutlu olduk. Herkes sarmaş dolaş oldu. Bu benim ilk şampiyonluğum. Her ne kadar kişisel olarak da mutlu olsam, bir camia olarak bu duyguyu hep beraber yaşamamız, beni daha fazla mutlu etmiştir. Maça iki otobüs ve neredeyse seksen civarında arabayla gelindi. Çok sayıda bayan taraftarımız bize destek verdi. Maç sonrasında büyük ve muhteşem bir konvoy vardı. Maça gelemeyen taraftarlarımızın Mutluyaka kavşağında bizleri karşılayarak bir araya gelmesi ve daha sonra Mormenekşe çemberinde araçlardan inerek yaya olarak kulüp binasına kadar gelmemiz ise ayrıca muhteşem görüntüler oluşturdu. Mutluyaka’dan kulüp binasına kadar bir saat 45 dakikada gelebildik. Yaşlı kadınlarımız bizleri “nazar değmesin” diye ellerinde buhurlarla karşıladılar. Şampiyonluk muhteşem bir duygu. Tüm camiamıza hayırlı olsun.”