Didem MENTEŞ

Şehir Plancıları Odası Başkanı Dr. Can Kara, Girne bölgesinde yaşanan sel felaketinin dere yataklarının kapatılarak menfezler yapıldığını ve bu menfezlerin temizlenmediği için suyun akışının yavaşlayıp su baskınları yaşandığını dile getirdi. Dere yataklarının parsel parsel gelişmeye başladığı zaman bütüncül bir dere yatağı ıslahı, planlaması veya koruması yapılmadığını vurgulayan Kara, bütüncül bir imar planına acil ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.

Dağdan gelen dere yatakları ve kollarının denize ulaşmamasının sıkıntı yarattığını aktaran Kara, dere yatakları ve kollarının denize uzanacak şekilde düzenlenmesinin şart olduğunu vurguladı.

Ülkede ciddi anlamda alt yapı sorunu olduğuna dikkat çeken Kara, kanalizasyon ve su hatları yapılırken ciddi sıkıntılar yaşandığını söyledi. Kara, Girne Batı Çevre Yolu’nun bu açıdan incelendiği zaman ihale eden kurumun ve inşa eden firmanın gelip bu konuda açıklama yapması gerektiğini vurguladı. Sellerin her zaman yerel yönetimler ve kaymakamlıkların hatalarından kaynaklanmadığını mühendis hatalarının da buna sebep olabileceğini aktaran Kara, İnşaat yapılırken yanlış malzeme kullanılması ya da doğru malzeme kullanılsa bile çürüdüğünde değiştirilememesi su baskınına sebep olabileceğini ifade etti.

Şehir Plancıları Odası Başkanı Dr. Can Kara, Girne bölgesinde yaşanan sel felaketinin nedenleri hakkında YENİDÜZEN’e konuştu.

“Dere yatakları ıslahı yerine menfezler sıkıntı yaratıyor”

Dr. Can Kara, üniversiteler, kamusal alanlar veya konut siteleri yapılırken dere yatakları kapatılarak menfezler yapıldığını, bu menfezler temizlenmediği için suyun akışının yavaşlayıp su baskınları yaşandığını dile getirdi. Çoğu zaman da menfezlerin çok yetersiz kaldığının görüldüğünü belirten Kara, dere yataklarının parsel parsel gelişmeye başladığı zaman bütüncül bir dere yatağı ıslahı, planlaması veya koruması yapılmadığına dikkat çekti. Can Kara, bütüncül imar planına acil ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, şunları aktardı: “Geçen yıl Lefkoşa Levent Koleji ve bölgesinde meydana gelen sorun, bugün Edremit ve Karaoğlanoğlu bölgesinde yaşanmıştır. GAÜ’nün çevresi ciddi sıkıntılar yaşamıştır. Dağdan gelen dere yatakları ve kollarının denize ulaşmadığını uydu görüntüleri üzerinden net görebiliriz. Bu anlamda dere yatakları ve kolların denize uzanacak şekilde düzenlenmesi şarttır. Aksi takdirde yoğun ve noktasal yağmurlar sonucu daha kötü sorunlar yasayabiliriz.”

-------------------------------------------------------------------

“Batı çevre yolu altyapısında ciddi sıkıntılar var”

Ülkede ciddi anlamda alt yapı sorunu olduğunu belirten Kara, kanalizasyon ve su hatları yapılırken ciddi sıkıntılar yaşandığını dile getirdi.

Kara, şunları vurguladı: “Girne Batı Çevre Yolu bu açıdan incelendiği zaman ihale eden kurumun ve inşa eden firmanın gelip bu konuda açıklama yapması gerekiyor.  Seller her zaman yerel yönetimlerin veya kaymakamlıkların hatalarından da kaynaklanmıyor. Mühendis hataları da buna sebep olabiliyor. İnşaat yapılırken yanlış malzeme kullanılması ya da doğru malzeme kullanılsa bile çürüdüğünde değiştirilememesi su baskınına sebep olabiliyor. Birçok yerde yağmur suyu drenajı var mı yok mu şüphesi var. Altyapı açısından çevre yolları üzerindeki benzer sorunlara baktığımız zaman Güzelyurt Çevre Yolu üzerinde belirli noktalarda gecen yıl sel yüzünden orta şerit beton korkuluğunun kırılmış ve su akışının sağlandığını hatırlayabiliriz. Yine benzer sorun Lefkoşa-Gazimağusa bölünmüş yol üzerinde var. Tamamen betonla bölünmüş ve su akışı geçişi veya yağmur suyu drenajı maalesef yok.”

“Dere yatakları üzerine inşaat izni verilmemeli”

Şehir Plancıları Odası Başkanı Dr. Can Kara, dere ve dere yataklarında mülkiyet izni verilse bile inşaat izni verilmemesi gerektiğine vurgu yaptı. Kara, “Ancak bu tür alanlara ev yapılmasa bile garaj ya da havuzlar yapılıyor. Dere ve dere yataklarının doldurulması durumunda su baskınları ile karşılaşacağımızın bilincinde olmamız gerekiyor.  Bu konuda Girne Kaymakamlığı bir kaç noktada dere yatakları üzerinde bulunan çeşitli inşaatları temizlemeye başlamıştır ancak bu çalışmaların sürekli olarak yürütülmesi gerekiyor.” dedi.