EL-SEN bugün yayımladığı basın bildirisinde, Ekonomi Bakanı Sunat Atun’un %85 hisse sahibi olduğu şirketin AKSA’ya yakıt sağlayan gemi acentesi olduğunu yineleyerek, bu durumu eleştirdi.

“KKTC’de hukuksuzluğun hukuk olmasına izin vermeyeceğiz!”

Açıklamanın tam metni şöyle:

KKTC Anayasa’sı, yasaları ve diğer mevzuatı ile bir hukuk devleti görünümündedir. Görünümündedir demek zorunda kalmanın burukluğunu hissediyoruz. Uzun bir süredir süren keyfi idare ve hukuk dışılıklar son gelişmelerle bardağın taşmasına neden olmuştur.

KIB-TEK, kendine ait mevzuatla yönetilmektedir. Örneğin Yönetim Kurulu üyelerinde aranan özelliklerin bir tanesi de KIB-TEK’le bir çıkar ilişkisi içine girilemeyecek konumda olanların üye olabilmesidir. Bu nedenle de geçmişte mevcut Ekonomi Bakanı Sunat Atun, kendisinin atadığı KIB-TEK Yönetim Kurulu üyesi ve As Başkanını bu nedenle görevden almak zorunda kalmıştı.

Bugün ise Bakan’ın % 85 hisse ile büyük ortak olduğu şirketi, enerji üretimindeki AKSA isimli şirkete yakıt sağlayan gemilerin acenteliğini yapmakta ve ne kadar fazla yakıt O kadar fazla kazanç demek olan bir ilişki içerisinde bulunmaktadır. Yani AKSA ne kadar çok garantili alım ile elektrik üretirse Sayın Bakan O kadar fazla kazanç elde etmektedir. AKSA ile ekonomik çıkar ilişkisi içerisinde olan Sn. Bakan bir yandan bu gerçeği Meclis kürsüsünde kabul ettiğini açıklayarak bunu olağan bir halmiş gibi ifade etmeye çalışmakta diğer yandan ise AKSA’nın üretim miktarını artırmak için KIB-TEK Yönetim Kurulu’nu kendi Bakanlığında toplayarak baskı ile bu yönde karar aldırtmakta hiçbir sakınca görmemektedir. Durum bu kadarla da sınırlı değildir. Başbakan İrsen Küçük aynı Bakanı bir çırpıda Mağusa İlçe Başkanlığına atamıştır. Yani bilerek ve isteyerek KIB-TEK’ten sorumlu olan Bakanı daha fazla kazanç elde etme politikası uygularken ödüllendirmiştir.

AKSA ile KIB-TEK arasındaki sözleşmeye göre AKSA hisse devrinden önce KIB-TEK’in onayını almalıdır. Yani önce devret ve izin arkadan gelsin uygulaması sözleşme dışıdır. Bu gerçeği, hem KIB-TEK’ten sorumlu hem de AKSA ile ekonomik çıkar ilişkisi içinde olan Sn. Bakan en iyi bilenlerdendir. Ben yaparım ve bu hukuk olur uygulamalarının en canlı örneğinin Başbakan ve partisi tarafından da desteklenmesi hukuksuzluğun ne kadar derinlere kök salmakta olduğunun göstergesidir.

Durum bu kadarla da kalmamaktadır. Sayıştaylık, Hukuk Dairesi’nin Başsavcısı, Başbakanlık Denetleme Kurulu, Maliye Bakanlığı müfettişleri ve diğer sorumlu makamlar bu gerçekleri duymakta, öğrenmekte ancak hukuksuzluğa bugüne kadar DUR denmemektedir. Bu sessizlik iyiye işaret değildir. Olsa olsa hukuksuzluğun hukuk olduğu bir KKTC yaratılmasına seyirci kalmaktır.

EL-SEN, ne dün ne de bugün bu gidişe seyirci kalmayacaktır. Bu güzel ülkemizde hukuksuzluğun hukuk olmasına karşı meşru her yolla direnmeye devam edeceğiz.