Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı’nın, ülkedeki taş ocakları konusunda yapmış olduğu açıklamalara, siyasiler ve çevre örgütlerinden tepki yağdı.

Bir gazetede yayınlanan röportajında, ülkedeki taş ocakları konusunu Avrupa Birliği gündemine taşıyan Kıbrıs Cumhuriyeti’ne, sert tepki gösteren Bakırcı’nın, “Dağlar bizim, Rumların da değil, Avrupa’nın da değil, onlar buraya karışamaz” şeklindeki açıklamaları, “talihsiz” olarak değerlendirildi. Yapılan değerlendirmelerde çevre ve sivil toplum örgütü temsilcileri çevrenin, sınır tanımayan ve tüm dünyayı ilgilendiren bir konu olduğunun altını çizerken; Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı statüsündeki bir kişinin, doğayı bir meta olarak ortaya koymasının kabul edilemez bir davranış olduğu yorumları da yaptı.

Doğan Sahir: “Oldukça talihsiz bir söylem”

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı’nın taş ocakları ile ilgili yaptığı açıklama hakkında bir değerlendirmede bulunan Yeşil Barış Hareketi Başkanı Doğan Sahir, çevrenin evrensel bir unsur olduğunun altını çizdi.
Dünya üzerindeki hiçbir taş, ağaç veya canlının, kimseye ait olmadığını vurgulayan Sahir buranın, herkesin ortak evi olduğu mesajını verdi. Özellikle bir çevre bakanının bu şekilde söylemlerde bulunmasının üzücü olduğuna dikkat çeken Sahir, mevcut açıklamayı, oldukça talihsiz bir söylem olarak değerlendirdi.

Hasan Sarpten: “Doğal kaynaklar meta olarak görülmemelidir”

Bakan Bakırcı’nın yapmış olduğu açıklamayı üzücü ve talihsiz bir açıklama olarak değerlendiren, Biyologlar Derneği Başkanı Hasan Sarpten, bunun hatalı bir bakış açısı olduğunu da belirtti. Doğamız üzerinde söz hakkı olan bir kişinin, bu şekilde bir açıklamada bulunmasının, doğayı korumak değil, kullanmak niyetini ortaya koyduğu değerlendirmesinde bulunan Sarpten, doğanın unsurlarına, birinin malı olarak bakılmasının yanlış olduğunu kaydetti.

Nilden Bektaş: “Çevrecilik sınır tanımayan bir olgudur”

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı’nın yapmış olduğu açıklamayı doğru bulmadıklarını belirten Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Nilden Bektaş, çevreciliğin sınır tanımayan bir olgu olduğunu ve konuya Kuzey veya Güney’in dağları şeklinde bakılmaması gerektiğini ifade etti. Doğal kaynakların oldukça sınırlı olduğu adada, çevre adına ortak bir anlayışın hakim olması gerektiğinin yıllardır belirtildiğinin altını çizen Bektaş, Güney’de de olası bir çevre felaketine göz yumulamayacağına işaret etti.

Orhan Aydeniz: “İster Güney, ister İsrail şikayet etsin, sorun ortadadır”

Kıbrıs Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (KEMA) Başkanı Orhan Aydeniz ise yaptığı açıklamada, Beşparmak Dağları üzerinde ciddi bir tahribatın, uzun yıllardır var olduğunu ve bu kanayan yaranın derhal kapatılması gerektiğini belirtti. Hamit Bakırcı’nın konu ile ilgili yaptığı açıklamaların yanlış olduğuna değinen Aydeniz, taş ocakları konusunun otuz yıldır var olan bir sorun olduğuna ve bu sorunun çözülmemesi sebebi ile suçlun yine ülke yönetiminde olduğuna dikkat çekti. “İster güney, ister İsrail şikayet etsin, sorun ortadadır ve bu sorunun çözmeyerek suçu biz işliyoruz” şeklinde konuşan Aydeniz, Güney’in gerçekleştirdiği şikayet hakkında, kimsenin sitemde bulunma hakkının olmadığının altını çizdi.

------------------------------------------------
 

Milletvekillerinden ‘sert’ tepki…

Erkut Şahali: “Ne Kıbrıslı, ne de Afrikalı hiç kimse bu konuya sessiz kalmamalıdır”

Dünyanın herhangi bir yerinde yaşanılan doğa tahribatının, dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan insanları ilgilendirdiğini dile getiren, Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Milletvekili Erkut Şahali, ne Kıbrıslı, ne de Afrikalı hiç kimsenin bu konuya sessiz kalmaması gerektiğini ifade etti. Taş ocakları sayesinde ülkenin coğrafi şeklinin değiştiğini kaydeden Şahali, geç de olsa bu konunun önüne geçilmesinin hayati önem taşıdığını ve önlemler için gerekli yasal zeminin hazırlanmasının kaçınılmaz olduğunu vurgularken; burada en önemli görevin ise hükümete düştüğünün altını çizdi.

Zeki Çeler: “Bakanlık görevini yerine getiremeyen bir kişi…”

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili Zeki Çeler, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı’nın açıklamalarını oldukça talihsiz bulurken; Bakırcı için “bakanlık görevini yerine getiremeyen bir kişi” açıklamasında bulundu. Altı aylık süre içerisinde, çevre ile ilgili yapılabilecek birçok güzel işin olduğunu dile getiren Çeler, Bakırcı’nın bu süre zarfında tek icraatının, Güney’in haklı tepkisine yersiz eleştirilerde bulunmak olduğunu ifade etti.
----------------------------------------------------

Eski Bakanlar’dan yeni Bakan’a, ‘haddini aştı’ yorumu…

Asım Vehbi: “Kimsenin Beşparmak benim veya Trodos senin şeklinde konuyu ele almaya hakkı yoktur”
Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı’nın açıklamaları ile ilgili görüş veren, Çevre ve Doğal Kaynaklar eski Bakanı Asım Vehbi, “çevrenin sınırları yoktur” şeklinde konuştu. Kıbrıs’ın dünya üzerinde küçücük bir ada olduğunu hatırlatan Vehbi, “bölünmüş olabiliriz, yarın tekrar bir araya gelir ve belki yine bölünürüz ancak; kimsenin Beşparmak benim veya Trodos senin şeklinde konuyu ele almaya hakkı yoktur. Çevreye insancıl olarak bakmak zorundayız” şeklinde açıklamada bulundu.

Mehmet Harmancı: “Haddini aşan ve ırkçı bir açıklama”

Çevre ve Doğal Kaynaklar eski Bakanı Mehmet Harmancı, Hamit Bakırcı’nın yapmış olduğu açıklamanın, haddini aşan ve ırkçı bir bakış açısına sahip olduğu yönünde bir değerlendirmede bulundu. Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı statüsünde bir kişinin sahip olması gereken evrensel ve ekolojik denge saygısının, Bakırcı’da olmadığını dile getiren Harmancı, bakanın açıklamalarının da tutarsız olduğunu kaydetti.
 

-----------------------------------------------

Hamit Bakırcı: “Ben Türküm Türk milliyetçisiyim… Rum da Rum milliyetçisidir. Bundan doğal bir şey yok”

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı, Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasında, yapıcı eleştirilere açık olduğunu ve basının gerçekleri yansıtmayan haberler yaptığı ifadesinde bulundu. Bakırcı, “Rumlar bizi kaale almıyorlar. Burada yaşayan biziz, biz üstümüze düşen görevi yapmak zorundayız. Ben Avrupa Birliği’nin gelip doğruyu yapmasını bekleyemem. Ben yapacağım bunu. Taş ocaklarıyla ilgili gelecek hafta basın toplantısı yapıp bilgilendireceğiz. Ciddi çalışmalar yaptık” şeklinde konuştu. Büyükkonuk’taki taş ocağının rehabilite edileceğini de belirten Bakırcı, “Ben Türküm Türk milliyetçisiyim. Rum da Rum milliyetçisidir. Bundan doğal bir şey yok” ifadesinde bulundu.

Tanju Konuralp’in haberi bugün gazeteniz YENİDÜZEN ve YENİDÜZEN e-gazetede