Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı, Brüksel’de temaslarda bulunmak üzere adadan ayrıldı.    
  
Akıncı, Ercan’dan ayrılmadan basına açıklama yaptı, temasları hakkında bilgi verdi. Akıncı’nın açıklaması:

   “AB ile temaslarımızın bu dönemde ayrı bir anlamı olduğunu değerlendiriyorum. Artık bilindiği gibi 5li konferans tarihi de belirlendi. Çözüm sürecinde artık kararlı bir aşamaya doğru gidiyoruz. Eğer her şey yolunda giderse, taraflar arasındaki ayrılık noktaları artık bir uzlaşmayla sonuçlanabilirse, ki biz bütün çabamızla buna gayret edeceğiz. Temenni ederim ki Rum tarafı da aynı anlayışı, aynı kararlılığı gösterecek, o takdirde Cenevre’de bir mutabakat sağlarsak, biz de KKTC olarak, daha evvel de ifade ettiğim gibi, onurlu bir çözümde eşit kurucu yerimizi alacağız.

2 eşit kurucu devletten biri haline geleceğiz. Uluslararası hukuk yanında AB içinde de yerimizi alacağız. Dolayısıyla zaten bir süredir yürüttüğümüz AB’ye hazırlık sürecimizin bundan böyle de daha büyük bir önemi olacak. O anlamda AB’nin en yetkili kişileriyle yapacağımız görüşmelerin büyük önemi olduğunu düşünüyorum, hem bize düşen görevler var ama aynı zamanda AB’ye düşen görevler de var.

Gerek çözümün sağlıklı bir şekilde yaşama geçebilmesi adına AB’nin de yapması gerekenler var, Kıbrıs Türk halkının AB’ye hazırlanması, KKTC’nin AB’ye hazırlanması yönünde de AB’den beklentilerimiz var. Dolayısıyla bütün bunları ele alacağımız ve şu anda müzakereler sürecinde hangi noktada bulunduğumuzu da Kıbrıs Türk tarafı olarak kendilerine izah etme fırsatı bulacağımız yararlı görüşmeler yapacağımızı değerlendiriyorum.
  
Bilindiği gibi Sayın Anastasiades’le Espen Eide’nin ev sahipliğinde bir görüşme yaptık, ortaya bir yol haritası çıktı. bunu biliyorsunuz, 9 Ocak’ta Cenevre’ye bizi götürecek ve 12 Ocak’ta itibaren de beşli bir konferansa dönüşecek bir yol haritası üzerinde mutabakat sağladık. Bir noktaya aydınlık getirmek için bunları ifade ettim, zaman zaman kamuoyuna yansıyan bazı bilgiler oluyor, halkımızın herhangi bir şekilde kafasının karışmaması için bunu söylemeyi gerekli gördüm. Hiçbir ön koşul yoktur. Varılan mutabakat açıklandığı gibidir. Perde gerisinde herhangi bir ön koşul yahut da bir ‘al-ver yapıldı da ona göre bu yol harita çıktı, belirlendi’ gibi bir takım spekülatif bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır. BM tarafından tarafların uzlaşısı olarak açıklanan metin neyse gerçek odur. Dolayısıyla o çerçevede konuların değerlendirilmesini hassaten rica ediyorum. Çünkü bu şekilde bilgiler kafa karışıklığından başka hiç bir işe yaramaz.
 
   Brüksel’de yapacağımız temaslar sonrasında Perşembe akşamı tekrar yurdumuza dönmüş olacağız. Ondan sonra da Ocak ayının ilk yarısındaki Cenevre buluşmalarına kadar  bizi yoğun bir gündem bekliyor. Temenni ederim ki, artık Kıbrıs’ta  50 yıl süren bu müzminleşmiş, kangrenleşmiş soruna artık bir çare bulabilelim. Kıbrıs’ta her iki halkın da mutlu olabileceği, huzurlu olabileceği, gelecek kuşakların, barış ve huzur ve refah içinde yaşayabilecekleri bir adayı yaratabilelim.”