Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği “Münhasır Ekonomik Bölge” içerisindeki “Afrodit” parseli olarak da bilinen 12. Parselde, yeni bir doğalgaz yatağı bulunduğu bildirildi.

Kathimerini gazetesi “Afrodit’in Yanında Yeni Doğalgaz Yatağı” başlığıyla aktardığı haberinde, Noble Energy şirketinin “Afrodit” parselinde yaptığı sismolojik araştırmaların, yeni doğalgaz yatağının 2 trilyon ayak küp civarında olduğu sonucunu ortaya koyduğunu yazdı.

Gazete, yeni bulunan doğalgaz yatağının miktarının az olmasına karşın önemli olduğunu çünkü bu miktarın, Afrodit parseli içerisinde mevcut olan diğer doğalgaz yatağına ekleneceğine vurgu yaptı.

Haberde, Noble Energy’nin yeni doğalgaz yatağı için bu yılın sonunda teyit sondajı yapacağı kaydedilirken, yeni doğalgaz yatağındaki miktarın 2 trilyon ayakküp olarak doğrulanması halinde bile, Vasiliko’ya inşa edilmesi planlanan sıvılaştırma terminali için yeterli olmayacağına dikkat çekildi.
Gazete, Noble Energy’nin, 12. Parselde yaptığı teyit sondajının sonuçlarını açıklamaya hazırlandığını belirterek, bu sonuçların, daha önceki sondajdan elde edilen sonuçlardan farklı olmayacağını yazdı.

“BM, Kıbrıs Rum Yönetimi ile Türkiye arasındaki tartışmaya müdahil olmak istemiyor”

Bu arada, Fileleftheros gazetesi de, Birleşmiş Milletlerin (BM), KKTC ile Türkiye arasında imzalanan “Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması” nedeniyle Rum Yönetimi ile Türkiye arasında yaşanan çatışmaya müdahil olmak istemediği iddiasında bulundu.

Gazete, BM’nin, “Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması”nı, Deniz ve Okyanus Hukuku Hizmetleri’nin web sayfasından, “emsal teşkil edeceği” gerekçesiyle çekme niyetinde olmadığını öne sürdü.

Haberde, Kıbrıs um Dışişleri Bakanlığı’nın BM ile sürekli temas halinde olduğu ve ilgili anlaşmanın web sayfasından kaldırılmasını talep ettiği kaydedildi.

Enerji semineri düzenlenecek

Gazete, bir diğer haberinde de, Güney Kıbrıs’ta gelecek hafta Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Macaristan’ın katılımıyla, enerji semineri düzenleneceğini bildirdi.
Haberde, seminerin hedefinin, bölgedeki tüm enerji verilerinin değerlendirilmesi ve hidrokarbon yataklarının, tüm Avrupa’nın menfaatine olacak şekilde nasıl değerlendirilebileceğinin belirlenmesi olduğu kaydedildi.