1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Evkaf Arşiv belgelerinde Con Mehmet Rifat
Evkaf Arşiv belgelerinde Con Mehmet Rifat

Evkaf Arşiv belgelerinde Con Mehmet Rifat

Evkaf Arşiv belgelerinde Con Mehmet Rifat

A+A-

 

Tuncer Bağışkan

Bugünkü yazımda Evkaf arşivindeki 23 Şubat 1933 tarih ve 224 sayılı dosyasında bulunan 14 sayfalık 8 ayrı belge üzerinde duracağım. Ancak bu yazıma başlamadan önce söz konusu dosyadaki belgeleri incelememe olanak sağlayan zamanın Evkaf arşiv sorumlusu Hüseyin Örs’e, dosyadaki eski Türkçe belgeleri günümüz Türkçesine çeviren Girne Milli Arşiv personeli Belgin Bardak ile Esin Fatma Doğaç’a ve aile albümlerindeki fotoğrafları benimle paylaşan Gazeteci Con Mehmet Rifat’ın torunları Şifa Mehmet Kaynak ile Serap Mehmet Sebep’e öncelikle teşekkür etmek isterim.

Arab Ahmed Medresesi’ni konu alan dosyadaki belgelerin sahipleri Masum Millet Gazetesi’nin hem sahibi, hem başyazarı ve hem de editörü olan Avukat Cengizzade Mehmet Rifat (Con Mehmet Rifat – Con Rifat) ile zamanın Evkaf İdaresidir. Aslında bu yazımın detaylı bir şeklini DAÜ Kıbrıs Araştırmaları Merkezi’nin 25-26.Kasım.2010 tarihlerinde düzenlediği “6. İz Bırakmış Kıbrıslı Türkler Sempozyumu”na bildiri olarak sunduğumdan, bu konuda detaylı bilgi edinmek isteyenlerin 2011 yılında yayınlanan Sempozyum bildiri kitabına başvurmaları gerekecektir.

Bu belgeler incelendiğinde, bir yandan Evkaf Murahhaslığının Con Rifat hakkında olumsuz düşüncelere sahip olduğu anlaşılırken, bir yandan da “Arab Ahmed Medrese Vakfı Bütçesi”nin Evkaf Murahhaslığına yakın olduğuna inanılan bazı kişilere haksız kazanç kapısı haline getirildiği de anlaşılmaktadır. Con Rifat, medreseler ile din adamı yetiştiren okulları gericilik yuvası olarak gördüğünden kapatılmalarını savunmaktaydı. Zaten 11.4.1931 tarihinde yayın hayatına soktuğu Masum Millet gazetesinin amacı, Evkaf’tan nemalanan gerici Müslümanlara, cahil olarak kabul ettiği medrese ile cami hocalarına, gezginci vaizlere, Evkaf Dairesi’ndeki İngilizci memurlara ve Musa İrfan ile Sör Münür gibi Evkaf Murahhaslarına karşı mücadele vermekti. Dolayısıyla Con Rifat bu kişilere karşı mücadele verirken, onların boy hedefi haline de gelmiş oluyordu.

ARAB AHMED MEDRESESİ

Devlet memurları ile elit tabakanın ikamet ettiği Arab Ahmed Mahallesindeki “Arab Ahmed Camisi” , Anadolu klasik Osmanlı mimari özelliklerini taşıyan Kıbrıs’taki önemli camiler arasında yer almaktadır. Caminin bu özelliğinden dolayı 1764 yılında bahçesine Şeraipzade (Hacı) Osman Efendi tarafından “Arab Ahmed Medresesi” inşa edilir. Bu adla bilindiği gibi, “Hamidiye Medresesi” ile “Şeraipzade Hacı Osman Medresesi” adlarıyla da bilinmekteydi. Medresenin altı odası yatakhane, bir odası ise dershane olarak kullanılmak üzere inşa edilmişti. Şeraipzade tarafından oluşturulan vakfiye şartlarında, medrese müderrislerine günde altışar para, talebelere günde birer para verilmesi, müderrislerin ise yapılacak sınavlarda başarılı olanlardan alınması hükümleri yer almaktadır.  Medresenin sürekliliğinin sağlanması için değişik kişiler tarafından vakfiyeler de oluşturulmuştur. 1820 yılında Kıbrıs muhassılı Ahmet Raşit Bey, 1825/26 yılında Ahmet Efendi bin Mustafa Hatip ve 1885 yılında Hacı Pembe Molla medreseye vakıf oluşturan kişiler arasında yer almaktadır.

1920’li yıllardan başlayarak medresenin öğrenci sayısında aşırı bir düşüş kaydedilmiş ve 1931 yılında bazı odalarının mertekleri alındığından 1932 yılında tamamen bakımsız bir duruma düşmüştü. Nitekim aynı yıl yıkılan medresenin yıkıntıları tamamen temizlenerek malzemeleri ₤3, 14 şilin, 6 kuruşa satılmıştı. 1932 yılında Selimiye Camisi’nin yanına imam yetiştiren bir okulun inşa edilmesi üzerine ayni yıl Medresesi’nin öğrencileri oraya nakledilir.

EVKAF ARŞİV DOSYASINDAKİ BELGELER

1933 yılı itibarıyla Girne’de ikamet eden Masum Millet Gazetesi editörü Con Mehmet Rifat’ın Evkaf İdaresine gönderdiği 23.2.1933 tarihli yazıyla, Arab Ahmed Medresesi’nin 31.12.1932 tarihinden önceki son beş yıllık detaylı gelir gider hesaplarını talep etmiştir. Bu yazı üzerine 6.Mart.1933 tarihinde Evkaf Murahhasları tarafından Koloni Sekreteri’ne “Gizli” (Confidential) rumuzuyla bir yazı gönderilir. Büyük bir olasılıkla Evkaf Murahhası Sör Münür tarafından kaleme alınan bu yazıda, Con Rifat’ın Koloni Sekreterine jurnallandiği, ayrıca medrese ile ilgili başka bilgi ve belgelerin de yazıda yer aldığı açıkça görülmektedir. Yazışmanın ekine Arab Ahmed Medresesi’nin 1928 – 1932 yıllarına ait beş ayrı gelir-gider dökümü eklenirken Koloni sekreterine şu bilgiler de verilmiştir:
1. Birkaç yıl önce oluşturulan sistemin bir gereği olarak, Vakıflar Dairesi’nin idaresine verilen Vakıf gelir-gider hesap dökümlerinin her yılın sonunda düzenlendiği, bunların köy yetkilileri ile diğer ilgili kişilere bildirildiği ve bunların incelenmesinden sonra daha detaylı bilgi talep edenlere Evkaf İdaresi tarafından detaylı bilgi verildiği;
2. Arap Ahmed Medresesi’nin detaylı hesaplarının her yılın sonunda düzenlenip mahallenin muhtar ve azalarına verildiği, 1929 yılının detaylı hesaplarının muhtar ve azalara 14.5.1930 tarihinde verildiğinde, onların, medresede hiçbir öğrencinin bulunmadığı, binanın eğitime uygun olmadığı, vakıf parasının boşa harcandığı ve medresenin kapatılarak bütçenin daha uygun bir şekilde harcanması gerektiği doğrultusunda Evkaf’a görüş ve öneri sundukları;
3. 1931 yılında medresenin bazı odalarının çatı kirişlerinin yerlerinden sökülüp alındığı ve yapının kaderine terk edildiği;
4. 1931 yılında medrese hesabından müderrise para ödenmesinin eski bir berata dayandığı, bu ödeneğin 30.6.1931 tarihinden sonra durdurulduğu ve Medrese’nin tamamen yıkıldığı 1932 yılında vakfın gelirlerinin Genel Mazbuta Vakıf hesabına aktarıldığı;
5.  Selimiye Camisinin yanına din adamı yetiştirmek amacıyla “Seminary” olarak adlandırılan bir okulun inşa edilmesinin 1932 yılında tamamlandığı, Arap Ahmed Medresesi öğrencilerinin buraya nakledildiği ve böylece düzgün bir yöntemle tedrisata başlandığı;
6. 1931 yılında Medrese’nin kapanması nedeniyle Con Rifat’ın Masum millet gazetesinde bir yazı yazarak kapatılmasından dolayı Evkaf Dairesi’ni suçladığı, ancak 1932 yılında Selimiye camisinin yanına yeni ve gelişmiş bir şekilde din adamı yetiştirme okulu açılması üzerine, bu sefer de din okulunun kesinlikle gereksiz olduğu düşüncesiyle Evkaf Dairesi’ni suçladığı;
7. Con Rifat’ın damadı Mehmet Kemal (Dizdar) Efendi’nin  Evkaf Dairesinde yazışma ile Maliye Kâtipliği yapmasına karşın onun görüşünde olmadığı, Con Rifat’ın her hafta gazetesinde Evkaf Dairesi ile İslâm’ın temel kurallarına küfrederek kötü niyetle saldırdığı ve bu bunun kolonideki tüm saygın Müslümanlar tarafından tiksintiyle karşılandığı;
8. Con Rifat’ın bir zamanlar devlet memuru olarak görev yaptığı, bir çok insan tarafından aklı başında birisi olarak kabul edilmediği, ancak şimdiki durumda faaliyetleriyle etkin durumda olduğu ve hükümetin onun hareketleri ile fikirlerini bildiği; ve
9. Talep ettiği belgelerin kendisine verilmeyeceği, ancak Evkaf Dairesi’ne başvuruda bulunması halinde kendisine konu ile ilgili her türlü detaylı bilgi verileceği ve gelir-gider hesaplarının kopyasının kendisine gösterileceği.

CON RİFAT’A HERHANGİ BİR YANIT VERİLMEMESİ

Con Rifat’ın Evkaf Delegesine gönderdiği 23.2.1933 tarihli yazının üzerinden yaklaşık 20 gün geçtikten sonra, Masum Millet gazetesinin 11.3.1933 tarih ve 59’uncu sayısında bir yazısı yayımlanır. Bu yazıda, damı olmayan Arab Ahmed Medresesi konusunda Masum Millet Gazetesi’nde yayınlanmak üzere Evkaf murahhaslarından bilgi talebinde bulunduğu, ancak iki haftanın geride kalmış olmasına karşın kendisine cevap verilmediği, bu nedenle bir süre daha bekledikten sonra ret edilmiş sayılacak olan başvurusu için bu sefer de hükümete müracaat etme hakkı kazanacağı kaydedilmiştir.

Bunun üzerine Lefkoşa’daki Koloni Sekreteri’nin Evkaf Delegesine gönderdiği 17.3.1933 tarih ve 552/33 sayılı yazıda, Evkaf Dairesi yazısında öngörülen tüm hususlar tekrarlanır.  Koloni Sekreteri’nin yukarıdaki yazısının bir benzeri, Evkaf Dairesi’nin 20.Mart.1933 tarihli yazısıyla Girne’de ikamet eden Con Rifat’a da bildirilir. Bu arada Lefkoşa Evkaf Vekili kaymakamı Ahmed adlı kişi de Evkaf murahhaslığına 3.Nisan.1933 tarihli bir yazı iletir. Bu yazıda, Arab Ahmed Medresesi Vakfı’nın gelir-gider hesaplarını almak için Avukat Rifat Efendi’nin 3.Nisan.1933 tarihinde Evkaf Dairesine gelip kendisine başvurduğu, ancak hesapları Evkaf murahhaslığına takdim etmesi nedeniyle bunları arzu etmesi halinde yukarı kata çıkıp talep edebileceğini kendisine söylediği, ancak bu konuşma üzerine Con Rifat’ın kendisine: “Ben 60 yaşında ihtiyar bir adamım. Yukarıya çıkmak için ihtiyarlığım manidir” diyerek Evkaf Dairesi’ni terk ettiği bilgileri de yer almaktadır.

EVKAF DOSYASINDAKİ BELGELERDEN SAĞLANAN BİLGİLER

Con Rifat’ın Arab Ahmed Medrese Vakfı’nın geriye dönük beş yıllık detaylı gelir-gider hesaplarını Evkaf İdaresinden talep etme nedeni, halkın bilgilendirilmesi amacıyla bunların Masum Millet Gazetesi’nde yayınlanmasıydı. Ancak bu hesaplar Con Rifat tarafından incelenebilmiş değildir. Ancak eğer incenmiş olsaydı iki kurumu yine eleştireceğine şüphe yoktur.  Ona göre toplumun geri kalmışlığındaki iki suçludan biri Sömürge idaresi yöneticileri, diğeri ise onların kanatları altındaki Evkaf Dairesi çevresinde toplanan Türk yöneticilerdi. Con Rifat’ın Evkaf ile idarecilerini Masum Millet gazetesinde eleştirme nedenleri Harid Fedai tarafından şu şekilde ortaya konmuştur: “(Con Rifat) İngiliz’in kanadı altında kümelenen Evkaf’ın ‘bütçe yiyicileri’nden acı acı yakınır; hem onlara hem de bu ‘ihsanı’ sağlayan İngiliz yöneticilerine veryansın eder”.  Con Rifat eleştirilerinde gerçekten haklı mıydı? Evkaf ile vakıf bütçelerini kemiren, bu bütçeleri haksız kazanç kapısı yapan ‘kör yiyiciler’ mi türetilmişti? Sözü edilen Evkaf arşiv belgeleri incelendiğinde şu bilgiler edinilmektedir:
1. Con Rifat’ın doğum yılı üç ayrı yayında 1876, 1878 ve 1890 olarak belirtilmiştir. Şu anda incelediğimizi belgelerde sözü edilen Ahmed adlı kişinin Evkaf Dairesi’ne yazdığı 3.Nisan.1933 tarihli yazısında, Avukat Rifat Efendi’nin kendisine: “Ben 60 yaşında ihtiyar bir adamım. Yukarıya çıkmak içün ihtiyarlığım manidir” dediğini yazmıştır. Con Rifat’ın 1933 yılında kendi ifadesiyle 60 yaşında olması, 1873 yılında doğduğuna işaret etmekteydi. Bu değişik tarihler nedeniyle doğum tarihini torunu Serap Mehmet’e sormam gerekti. Bilgime getirdiği 4043 sayılı İngiliz pasaportunda adı Cengizzade Mehmet Rifat olarak geçerken, doğum tarihi de 1876 olarak geçmekteydi.
2. 1924 yılında Baf’tan Lefkoşa’ya gelip yerleştiği kaydedilen Con Rifat’ın, gazetesini çıkarttığı 1933 yılında Lefkoşa’da değil de Girne’de ikamet ettiği anlaşılmaktadır. Nitekim 1930’lu yıllara ait olan bu eve Con Rifat’ın “Peace Loving cottage” (Barış Severler Kulübesi) adını verdiğini de torunu Serap hanımdan öğrendik.
3. Halkı bilgilendirmek amacıyla Evkaf Dairesi’nden istenen Arab Ahmed Medresesi’nin gelir-gider hesaplarının Con Rifat’a verilmesi yerine Con Rifat’ı Koloni Sekreterine jurnallemesi tercih etmiştir. Jurnalcilerden birinin Evkaf Murahhassı Sör Münür, diğerinin ise Lefkoşa Evkaf Vekili kaymakamı Ahmed olduğu belgelerde açıkça görülmektedir.
4. Evkaf Dairesi’nin denetim ve kontrolüne geçen Vakıf hesaplarının Evkaf Dairesi’nin atadığı mütevelliler tarafından her yılın sonunda hazırlanıp Evkaf Dairesi’nin bilgisine getirilmesinin bir gereklilik olmasına karşın, bu yöndeki gelir-gider hesaplarının ancak 1933 yılından birkaç yıl önce sisteme sokulduğu ve bu hesapların ilgililerin bilgisine getirilmeye başlandığı Evkaf Murahhaslığının 6 Mart 1933 tarihli yazısında yer almaktadır. Yine bu yazıda, 1929 yılı sonu itibarıyla hazırlanan Arab Ahmed Medresesi gelir-gider hesaplarının ancak 14.Mayıs.1930 tarihinde gecikmeli olarak Arab Ahmed mahallesinin muhtar ve azalarına iletildiği belirtilmiştir. 1929 yılı medrese vakfı hesaplarını Mayıs.1930 tarihinde inceleyen Arab Ahmed Mahallesi muhtar ve azaları, okulda hiçbir öğrencinin bulunmadığı, medrese binasının harap durumda olması nedeniyle tedrisata uygun olmadığı, tamirine para harcamasının bir kayıp olacağı ve kapatılıp gelirinin daha akılcı kullanılması gerektiği doğrultusunda saptama ve önerilerinde bulunmuşlardır.  Ancak medrese vakfının 1930 ile 1931 yılı hesaplarını incelendiğimizde, tedrisat yapmayan, öğrencisi bulunmayan ve damı delik olan medrese için 1 müderrise, 1 bakıcıya, 1 mütevelliye ve kuran okuyan 2 hafıza medrese vakfı hesabından para ödenmesinin bu kişilere haksız kazanç sağlanması anlamına geldiği izlenimi edinilmektedir. Böylesi bir yasa dışılığı örtbas etme gayreti içine giren Evkaf murahhasları ise, Arab Ahmed mahallesi muhtar ve azalarının bundan sonraki yıllarda başka herhangi bir şey söylemediklerini ve kendilerine iletilen vakıf hesaplarını onayladıklarını beyan etmişlerdir. Böylece medreseye hizmet vermeyen kişilere hizmet vermiş gibi medrese vakfından ödenen paralar bu kişilerin yanlarına kâr kalırken, bunlara Evkaf Dairesi ile Evkaf Daire’sinin atadığı mütevelli tarafından yapılan yasal olmayan ödemelerdeki yasa dışılık ise muhtar ile azalara ciro edildiği kendiliğinden anlaşılmaktadır.
5. Arab Ahmed Medresesi vakfının en büyük gelir kaynağının Piskobu’daki çiftlik kirası olduğu vakfın 1928 – 1932 yılarına ait gelir gider hesaplarında görülmektedir. Ancak 1928 yılında çiftliğin kira geliri ₤68,11 şilin, 4 kuruş olmasına karşın, 1929 yılında kira gelirinin yaklaşık ₤50’ya, 1931-1932 yıllarında ise yaklaşık ₤ 25’ya düştüğü, böylece Vakıfın önemli oranda gelir kaybına uğratıldığı anlaşılmaktadır.

SON SÖZ

Bu araştırma sırada yararlandığım belgeler arasında Con Rifat’ın 5 Mayıs1956 tarihinde Cumartesi günü vefat ettiği ve 6 Mayıs1956 tarihinde Pazar günü Selimiye Camisinde kılınan cenaze namazından sonra “vasiyeti mucibince Hala Sultan Tekkesine defnedilmiştir” şeklinde bilgilere rastlandığı gibi,  “Larnaka’da Hala Sultan Tekkesi yakınındaki mezarlıkta gömülüdür” bilgilerine de rastlanmıştır. Bu nedenle Con Rifat’ın damadı Ahmet Evrensel ile yaptığım söyleşi sonucu,  Con Rifat’ın tekkenin yaklaşık 500 metre güneybatısındaki etrafı duvarla çevrili olan küçük mezarlığa defnedildiğini öğrenmem mümkün oldu. Öğrendiğim diğer bir konu ise, doğal beyaz mermer olan mezar taşının üzerinde sadece “Cengizzade M. Rifat (Con Rifat)” yazılı olduğu, bu mermerin muhtemelen 1958 yılında kırılması üzerine mezarlıktan alınıp Lidra Palas sınır kapısı yanındaki eski evlerine taşındığı ve zaman sürecinde bu mezar taşının yitirildiğidir.

Bu haber toplam 4053 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 156. Sayısı

Adres Kıbrıs 156. Sayısı