1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Çözümsüzlük çözümdür anlayışı, en çok Kıbrıslı Türkleri etkiliyor”
“Çözümsüzlük çözümdür anlayışı, en çok Kıbrıslı Türkleri etkiliyor”

“Çözümsüzlük çözümdür anlayışı, en çok Kıbrıslı Türkleri etkiliyor”

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı hakkı mücadelesinde 9 sendikanın desteğini vurgulayarak, kritik bir davanın 21 Şubat’ta görüşüleceğini belirtti.

A+A-

Serap ŞAHİN

Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı hakkı için yürütülen hukuki mücadelede kritik bir aşamaya gelindi. YENİDÜZEN’e açıklamalarda bulunan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, yıllardır devam eden sürecin binlerce Kıbrıslı Türkü doğrudan etkilediğini belirterek, vatandaşlık alamayan kişilerin haklarını savunmaya devam edeceklerini vurguladı. 21 Şubat 2025’te Yüksek Mahkemede görülecek emsal davanın önemine dikkat çeken Maviş, sürecin olumsuz sonuçlanması halinde davaların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınacağını ifade etti.

Maviş, bu süreçte emsal teşkil edecek dört farklı kategoride alt mahkeme davalarının da olduğunu kaydetti.

Sendikaların bu konuda kararlı olduğunu belirten Maviş, vatandaşların başvurularını tamamlamaları ve haklarını aramak için ısrarcı olmaları gerektiğini söyledi.

Maviş, Kıbrıs’ta çözüm ve barış sürecinde aktif rol oynayan KTÖS, KTOEÖS, DAÜ-SEN, KTAMS, Koop-Sen, BES, Basın-Sen, Çağ-Sen ve Dev-İş’in AB vatandaşlık haklarımız ve Kıbrıs Cumhuriyetinden doğan haklarımıza sahip çıkarak, böyle bir davaya taraf olmasının her iki taraftaki statükocuların ezberlerini de bozduğunu vurguladı.


“ ‘Çözümsüzlük çözümdür’ anlayışı, en çok Kıbrıslı Türkleri etkilemektedir”

SORU: Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı hukuki mücadelesinde gelinen son nokta nedir ve nasıl bir yol izlenmeli?

“Kıbrıs sorununun yarattığı en önemli sosyal sorunlardan biri Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşları ile diğer ülke vatandaşlarının yaptığı evlilikler ve bu evliliklerden doğan çocukların Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı alamamasıdır.

Yaşanan toplumsal çatışmalar ve adamızın etnik olarak bölünmesi, iyimser bir tahminle 30 bin kişinin Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı almasına engel çıkarmıştır. Yaptığımız bir çalışma ile şu ana kadar 6 bin 300 kişinin çeşitli sebeplerle Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı alamadıklarını kayıt altına aldık.

Kıbrıs sorununa taraf olanların ‘çözümsüzlük çözümdür’ anlayışı, en çok Kıbrıslı Türkleri etkilemektedir. Bunun neticesinde en büyük mağduriyetlerden birini de karma evlilik yapanlar ve onların çocukları yaşamaktadır.

“Bir bireyin kiminle evleneceğine devletler karar vermediği gibi, bir bireyin anne ve babasını belirleme hakkı da yoktur”. Bu gerçekler ortada dururken Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı meselesini siyasi bir malzeme ve pazarlık konusu olarak gören Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarında oturan Kıbrıslı Rum siyasi elitlerinin zihniyetini kabul etmek mümkün değildir.

2018 yılında başlattığımız siyasi girişimlere olumlu yanıt alamadıktan sonra hukuki mücadeleyi de eş zamanlı başlatmıştık. Bu çerçevede Kıbrıs Cumhuriyeti alt mahkemesinde Sn. Eda Hançer Akkor’un 2015 yılında açtığı dava alt mahkemede olumsuz sonuçlanmış olup, 2020 yazında dava yüksek idare mahkemesine (supreme court) taşınmıştır.

Bu dava toplumsal bir konu olduğu ve bir insan hakkı olarak sendikalarımızın başlattığı, birçok vatandaşımızın sendikalarla birlikte yaptığı mücadeleye katkı yapacağı ve örnek oluşturacağı için süreç Sendikal Platform üyesi dokuz sendika tarafından maddi manevi olarak desteklenmiş ve takip edilmiştir.”

 

Nasıl bir yol izlenmeli?

“Gelinen aşamayı halkımızla paylaşıp, nasıl bir yol izleyeceğimiz konusunda halkımızı bilgilendirmek de görevlerimiz arasındadır.

Bu bağlamda;

1. İstinaf mahkemesinde açılan davanın en geç bir yıl içerisinde sonuçlanması beklenmektedir.

2. Bu süreçte, emsal teşkil edecek dört farklı kategoride de alt mahkeme davaları da açılmıştır. Bu kategoriler şu şekildedir:

3. Resmi makamlarca belirlenen kriterlere karşılayan ancak siyasi nedenlerle vatandaşlık başvurusuna cevap verilmeyenler

4. Resmi makamlarca belirlenen kriterleri karşılamayanlar

5. Ebeveynlerinden bir tanesi diğer ülke vatandaşı olmasına rağmen resmi makamlarca belirlenen kriterleri karşılayanlar

6. Evlilik yoluyla vatandaşlık hakkına başvuranlar

7. Yüksek Anayasa Mahkemesinden olumsuz yanıt çıkması durumunda her dört kategoriyi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıma konusunda tüm sendikalar kararlıdır. Sendikalar olarak her alanda olduğu gibi bu konuyu da toplumsal bir görev bilmekteyiz.”

 

“527 kişi hakkı olmasına rağmen vatandaşlık alamadı”

SORU: Son zamanlarda güneydeki mahkemelerden vatandaşlıklar ile ilgili verilen bazı kararları nasıl yorumluyorsunuz?

“Kayıt altına aldıklarımız arasındaki 527 kişinin, hali hazırda adanın güneyinde uygulanan haksız prosedürlere göre zaten vatandaşlık alması gerekirken, buna rağmen vatandaşlık haklarının görmezden gelindiğini söyledi. Bu kişiler ya 74 öncesi doğum ve evliliğe sahip veya 74 sonrası yurtdışında doğum ve evliliğe sahip ailelerin çocukları veya eşleriydi. Yakın zamanda 1973 doğumlu üyemiz, yoğun girişimlerden sonra vatandaşlığını alabildi. Hakkını arayan bazı vatandaşların da mahkeme neticesinde haklarına kavuşmaları önemli. Fakat bu hak kazanımları manipüle edilerek

Hristodulidis’in 14 maddesinin bir açılımıymış gibi farklı servis ediliyor. Bu ve benzeri manipüle edilmiş haberlerin teyit ve aktarımı önemlidir. Doğru bilgi kaynağı avukatlarımız ve sendikalarımızdır.”

 

“Bu dava binlerce insanın hayatını etkileyecek önemde”

SORU: Bu konuda yapılan mücadeleleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Bu dava binlerce insanın hayatını etkileyecek önemde. Nicoletta Charalambidou’nun üstlendiği Eda Hançer Akkor’un emsal davasının yanında, tarihte ilk kez 3 Kıbrıslı Türk’ün Cenevre’de BM’ye, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ vatandaşlığı alamadıkları gerekçesiyle şikâyet dilekçesi vermesi, Kimliksizler Derneğinin Avrupa Parlamentosu Dilekçe Komitesine yapmış olduğu 675 imzalı dilekçenin kabul edilmesi, AP eski Vekili Niyazi Kızılyürek’in konuyu Komisyon gündemine taşıması gibi önemli olaylarını da yeniden hatırlamakta fayda var.

Özellikle Brüksel’de karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakkını gündem yapan AP eski Vekili Niyazi Kızılyürek’in yeniden seçilememesinin yarattığı boşluğun doldurulamadığı kaanatindeyim.”

 

“Mahkeme yolu düşünenlerin erkenden dava açmalarını öneririm”

SORU: Geldiğimiz noktada bu konudan mağdur vatandaşlarımız ne yapabilir?

“Bugüne kadar henüz başvuru yapmamış olan vatandaşlar en kısa zamanda ilgili daireye gidip vatandaşlık başvurularını tamamlamalı ve alındı belgesi verilmesi konusunda ısrarcı olmalıdırlar.

Vatandaşlık kişisel bir mesele olduğundan ve her davan kendi içerisinde değerlendirildiğinden avukatımız tarafından açılan emsal davalarımızı beklemeyip kişisel olarak mahkeme yolunu düşünen vatandaşların, dava sürecinin oldukça zaman aldığından, erkenden dava açmaları önerilir.”

 

“Sendikalar olarak her türlü girişimi yapacağız”

SORU: Sendikalar olarak siz ne yapacaksınız?

“Avrupa Birliği, Uluslararası İzleme Örgütleri ve ilgili tüm kurumlara başvuru, diyalog ve lobi çalışmaları.

Kıbrıs Cumhuriyeti yetkililerine bu konuyu siyasi iradenin kararı ile mahkeme süreçleri beklenmeden çözmesi adına her türlü girişim yapılacaktır.”

Bu haber toplam 1080 defa okunmuştur