Namık Kemal Lisesi öğretmenleri ve okul aile birliği, sosyal medyada ve bir haber ajansında okul müdürünü, muavin ve öğretmenleri hedef aldığını belirttikleri yayınları, basın toplantısı düzenleyerek kınadı.

KTOEÖS’ün de destek verdiği basın toplantısında NKL öğretmenleri adına konuşan Pelin Üretici, son günlerde karalama politikasına maruz kaldıklarını belirterek eğitimci kimlikleriyle soğukkanlılıklarını koruduklarını fakat yargısız infazda bulunanlara yanıt verme zamanının geldiğini söyledi.

Okul aile birliğinden ve okuldan yapılan açıklamaya göre, “Mağusa Haber Ajansı’nın önce öğretmenlere yönelik asılsız ve cinsiyetçi yaklaşım içeren bir yazı yayımladığını; ardından da okul müdürüyle ilgili ağır hakaretler içeren bir yazıyı sosyal medyada paylaştığını” belirten Üretici, okul müdürü ve muavinlerle birlikte dimdik duracaklarını, mesleklerine de dört elle sarılmaya devam edeceklerini vurguladı.

Gazetecilik ve öğretmenlik mesleğinin birçok ortak paydası bulunduğunu, gazetecinin, doğru ve güvenilir habercilik ilkesiyle çalıştığını; eğitimin temelinin de buna dayandığını belirten Üretici, mesleğini tüm zorluklarına rağmen doğruluk ve güvenirlik ilkesiyle yapmaya çalışan basın mensuplarına başarı diledi; bir gazetecinin münferit olarak başlattığı bu saldırının genel olarak bu mesleğin saygınlığına leke süremeyeceğini kaydetti.

Yapılan yayının gerçekliğinin araştırılmadığını, öç alma duygusuyla saldırıya geçildiğini; bir gazetecinin küfür içeren bir yazıyı gönül rahatlığıyla sosyal medyada paylaşmasının da etik olmadığını anlatan Pelin Üretici, “Bir gazetecinin araştırmadan yalan yanlış haberlerle saygın bir kurumu karalaması bizce yanlıştır. Bir gazetecinin yılların emeğini hiçe sayarak okulun müdürünü tehdit etmesi, NKL ile ilgili haberleri abartarak yazacağını söylemesi bizce doğru bir davranış değildir” dedi.

“Şiddetle kınıyoruz”

“NKL öğretmenleri olarak bu yalan yanlış haberleri yapanları müdürümüzü tehdit edecek kadar mesleğini kötü kullanan bu gazeteciyi, birkaç satırla yılların emeğini heba etmeye çalışanları toplumda yanlış algı yaratmak için uğraşanları şiddetle kınıyoruz” ifadelerine yer veren Üretici, yaşananların sadece bir gazetecinin yarattığı sorun değil, yılların yanlış eğitim politikalarının bir sonucu olduğunu kaydetti.

Üretici, bu durumun öğretmenleri, toplumu ve toplumun devamlılığı olan çocukların geleceğini güvensiz belirsiz bir kaos ortamına sürüklediğine işaret ederek devletin sorumluluklarına değindi.

“Öğrencilerimizi kalabalık sınıflarda öğrenime zorlayan yine aynı düşünce yapısıdır. Öğrencinin okuldan okula geçişini düzenleyemeyen yine aynı yapıdır” diyerek çözümsüz kalan sorunlara dikkat çekti.

Öğretilenlerle, yaşanılanlar arasındaki derin uçurum eğitim sisteminin en zayıf noktası olduğunu belirten Üretici, “Biz öğretmenleri en derinden rahatsız eden konu tam da burada yatmaktadır. Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırmanın toplumda nasıl bir travma yaratacağının hesabını yapamayanlar aynı kişilerdir” diye konuştu.

Üretici, öğretmenin değersizleştirildiği, birçok zorlukla yalnızlaştırıldığı bu dönemde böyle olaylar yaşanmaması gerektiğini vurgulayarak, benzer sorunların başka kurumlarda da yaşanabileceğini; amaçlarının daha iyi koşullarda daha kaliteli eğitim vermek olduğunu vurguladı.