35 yıldır kullanımında olan ambarı elinden alınan Nedime Ali Algül, hükümete ateş püskürdü:
Partizanlık
 

Sevgi Yalman

28 Temmuz’da yapılacak milletvekili genel seçimlerinin hemen öncesinde, UBP hükümetinin seçime yönelik, partizanca uygulamaları devam ediyor. Yeni Erenköy’de, Erenköy şehidi Ali Hasip’in eşi Nedime Ali Algül’ün 35 yıldır kullanımında bulunan bir ambar, eşdeğer ve bir milyonu aşkın mücahit puanı olmasına rağmen, şehit eşine değil, Nazım Çavuşoğlu’na yakınlığı ile bilinen Şükrü Şarafat isimli kişiye kira usulü ile devredildi.

“Polis tarafından atıldı”

Evinin yanında bulunan ambarı 35 yıldır kullanan Nedime Ali Algül, bu yeri eşdeğerine karşılık almak için kızı ve damadı ile 17 yıldır uğraşmasına rağmen başarılı olamadı. Nedime Ali, eşi Ali Hasip’in Erenköy’de köy komutanı olduğunu, 8 Ağustos 1964 Erenköy çarpışmalarında 27 yaşında şehit olduğunu söyledi. “9 yıllık evliydik. 5 yaşındaki kızım, 2 buçuk yaşındaki oğlumla kalakaldık. Sonraki yıllarda küçük oğlum hastalandı. Köye giriş çıkışlar kontrollüydü. Barış Gücü de hastaneye götürmek için geç kalınca yolda öldü. 1976 yılında Kuzey’e geçtik. 9 ay göçmen yurdunda kaldıktan sonra Yeni Erenköy’e yerleştik” diyen Nedime Ali, ayrıcalık istemediğini, sadece hakkını istediğini belirterek şöyle konuştu: “1996 yılının Mayıs ayında bu yeri eşdeğerime karşılık almak için müracaat ettim. İskan bana; ‘öncelik hak senindir. ‘Ama bu yer ana yol kenarıdır, yol genişletmesi olabilir, bu nedenle veremeyiz’ dedi. ‘Bu yeri zaten kullanıyorsun, öncelik senindir, başkasına vermeyiz’ dediler. 2011 yılında ambardaki eşyalarım dışarı atıldı, kilit değiştirildi. Durumu polise bildirdik. İşgalci Şükrü Şarafat polis tarafından dışarı atıldı, ambarın anahtarı da İskan Dairesi’ne verildi”

“Dimdik ayaktayım”

“Nisan 2011’de yeniden müracaat ettim. Tam 2 yıldır bekliyorum. Şimdi seçim var diye bu yer bana değil eşdeğeri bile olmayan Şarafat’a verildi. Bakan Çavuşoğlu’nun adamıdır diye. Hak nerede adalet nerede” Nedime Ali, eşinin vatan uğruna şehit olduğunu, kendisine ayrıcalık yapılmasını istemediğini, ancak yapılan haksızlıklara isyan ettiğini söyleyerek şöyle konuştu: “Ben, namusum ile şerefim ile bu günlere geldim. Dimdik ayaktayım. Hiç kimseye diz çökmedim. Şimdi de çökmem. Bu hükümet ve Çavuşoğlu menfaati için karar aldı.Hakkımı yedi”