2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Limasol’da yaşanan olay nedeniyle ortaya konan duyarlığın kendisini mutlu ettiğini söyleyerek, “Bütün bunlar, bir bütün olarak, ELAM’ın bu eyleminin, kendi umdukları sonucu değil, bizim istediğimiz sonucu verdiğini gösterir. Biz demek ki gerçekten ELAM’ın bu eyleminden ders çıkardık” diye konuştu. Kabulde konuşan Mehmet Ali Talat, “Bello Turko” “Köpek Gavur”, gibi sözlerin ötekileştirme içeren hakaretler olduğunu söyledi ve bu sözlerin suç olarak tanımlanması gerektiğini belirtti. Limasol’da yaşanan olay nedeniyle ortaya konan duyarlığın kendisini mutlu ettiğini söyleyen Talat, “Kıbrıs’ın Kuzeyi’nden tepkilerin yükselmesi son derece doğaldı ve beklenendi ama bu tepkilerin, barışı çağıran, Kıbrıs Rum toplumunu bütünüyle ötekileştirmeyen, Rum toplumuna bütünüyle tepki koymayan bir çizgi izlemiş olması son derece önemli” diye konuştu.

Konuşmasına iki tarafın eğitim sisteminin gözden geçirilerek, müfredat uyumunun ele alınması gerektiğini dile getiren Talat, “Eğer bir ortak yurt yaratacaksak, bunun gereklerini yerine getirmeliyiz” dedi.  Dinler arası diyalog için yürütülen çalışmaların da barışa önemli faydası olduğunu sözlerine ekleyen Talat, bu diyaloğun devam etmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini kaydetti.

Başpiskopos’un telefonu

“Daha önemlisi Rum toplumundan çıkan tepkilerdir. Belki tarihte ilk defa olmak üzere, Rum Başpsikopos beni aradı ve bana sempatilerini ve üzüntülerini iletti” şeklinde devam eden Talat, Başpsikopos Hrisostomos’un kendisine bunun aşırı uçların tepkisi olduğunu söylediğini iletti.
Olayın yaşandığı gece Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in kendisini aradığını ve ertesi gün polis müdürünü görevden aldığını kaydeden Talat, çok sayıda Kıbrıslı Rum’un kendisini ulaşarak geçmiş olsun dileklerini ilettiğini ve Güney’de yayın yapan Astra Radyosu’nun kendisiyle yarım saat süren bir röportaj yaptığını iletti. “Bütün bunlar, bir bütün olarak, ELAM’ın bu eyleminin, kendi umdukları sonucu değil, bizim istediğimiz sonucu verdiğini gösterir. Biz demek ki gerçekten ELAM’ın bu eyleminden ders çıkardık. Yoksa bu hareketler kabul edilemez” diyen Talat, ELAM’ın eyleminin görüşmelerde gündem yapılması ve ağır suç kapsamına alınması gerektiğini söyledi.

“Suç unsuru haline getirilmeli”

“Bello Turko” “Köpek Gavur”, gibi sözlerin ötekileştirme içeren hakaretler olduğunu ve bu sözlerin suç olarak tanımlanması gerektiğini belirten Talat, şöyle devam etti:
“Aksi halde kuracağımız Birleşik Kıbrıs’ı yaşatamayız. Hakaretleri fikir özgürlüğü, ifade özgürlüğü olarak görürsek, bu ülkeyi yaşatamayız. Nasıl ki Avrupa’da Nazizm yasaklandı ve en ağır suç kapsamına alındı, burada da aynı şekilde olmak zorundadır. Aksi halde gelecek bizim için çok kötü olur.”

Şadi: “İki tarafta da ders kitaplarını revize etmek gerek”
İŞAD Başkanı Metin Şadi de yaptığı konuşmada, Talat’ın Limasol’da uğradığı saldırıdan dersler alınması gerektiğini söyledi.  Kıbrıs’ın her iki tarafındaki yetkilileri bu gibi olaylarla ilgili uzun vadeli tedbirler almaya çağıran Şadi, şöyle devam etti:  “Bir ülkede çatışma ortamını besleyen en büyük etkenlerden biri de küçük yaştaki çocuklara kin ve nefreti aşılayan tedrisatları eğitim sistemine adapte etmek ve buradan sözde milli değerlere sahip çıkacak nesiller yetiştirmektir. Yıllardan beridir bu masumane gösterilen mantık ile genç nesillere çarpıtılarak sunulan tarihi olaylar, çatışma ortamının, en büyük tetikleyicisi olarak karşımıza çıkmaktadır.” Şadi, sürdürülebilir barışı yakalamak için her iki tarafı da ders kitaplarını revize etmeye davet etti. TAK

Fotoğraf: Arşiv