• Ersin TATAR: “Maliye Bakanı bile Ekonomik Protokol’le ilgili sürecin içerisinde olmadığını söylüyor, UBP zaten hiç yok. Bir sıkıntı var, bakalım ne olacak göreceğiz”.

• Mustafa ARABACIOĞLU: “Hükümet edenler neyi kabul ettiklerini neyi etmediklerini ortaya koymalı, belirsizlik var. Belirsizlik olduğu sürece hükümet de tartışılır duruma gelir.”

• Hüseyin ANGOLEMLİ: “Her zaman ekonomik paketler, o günkü hükümetleri sallar. Geçmişte TKP-UBP Hükümetleri de iki kez ekonomik paket nedeniyle sallanmış ve yıkılmıştı. Şimdi o filmin tekrarını görüyoruz galiba. Sanırım bu hükümetin sonu da, onların sonuna benzeyecek.”

• Özdemir BEROVA: “Hükümet, hüküm verme özelliğini yitirmiştir. Hükümet, bundan sonra bir şey yapılabilmesi adına umut da vaat edemiyor… Hükümet, hüküm etmeye devam etmeyecekse bu parlamento yeni bir hükümet çıkarabilir.”

• Hamit BAKIRCI: “Maalesef keskinlikle bir doku uyuşmazlığı var. Hükümet’teki anlaşmazlıkların en büyük sebeplerinden biri de bu farklı bakış açıları…”

• Arif ALBAYRAK: “CTP’nin derdi, Kıbrıslı Türkler ve öz varlıkları için gösterebileceği maksimum direnci göstermek… UBP’ de bunu kazanım olarak görmeli… Yürek varsa oturup reformlara katkı koyacaklar.”

Meltem SONAY

Meclis’te temsil edilen her partiden milletvekilleri, ‘Hükümet’, yaşanan ‘Krizi’ ve bundan sonraki ‘süreci’ değerlendirdi…

DP’liler ‘bu iş bitti’ tavrını ortaya koyarken, Hükümet ortağı UBP’li Milletvekilleri ise ‘sıkıntılara’ işaret ediyor.

TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, ‘Ekonomik Protokoller’in koalisyon hükümetleri için zor sınav olduğuna işaret ederken, CTP-UBP Hükümeti’nin de bu nedenle dağılabileceği görüşünü belirtiyor.

CTP Milletvekili Arif Albayrak ise, reformlara direnen Hükümet ortağı UBP’nin, başka hesaplarla ‘incir çekirdeğini doldurmayan’ konulardan kriz yarattığını, CTP’nin direniş gösterdiği noktaların, Kıbrıslı Türkler’in lehine sonuçlar doğurduğunu belirtti, UBP’nin de bunu kazanım görmesi gerektiği görüşünü paylaştı.

Milletvekilleri ne dedi? Milletvekilleri ne dedi?

UBP Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar: “Bir sıkıntı var, bakalım ne olacak göreceğiz”

“Geniş tabanlı hükümete desteğimizi hep sürdürdük ama ülke şartlarında da CTP’nin daha farklı ve hızlı hareket etmesi gerekiyordu. CTP’nin bir takım ideolojik ve diğer hassasiyetlerle ertelediği Ekonomik Protokol’ün çoktan imzalanmış olması lazımdı. CTP’nin bu konuda kendi içinde de tartışıldığını biliyorum. Süreç fazla uzatıldı ve kamuoyunda da hükümete karşı bir güven bunalımı yaratıldı. Ülkenin gerçekleri de vardır ve daha farklı hızlı bir hareket içerisinde olunmalıydı. Maliye Bakanı bile Ekonomik Protokol’le ilgili sürecin içerisinde olmadığını söylüyor, UBP zaten hiç yok. Bir sıkıntı var, bakalım ne olacak göreceğiz.”

DP Milletvekili Dr. Mustafa Arabacıoğlu: “UBP hükümet de var mı yok mu belli değil”

“Öncelikle üzüntülerimi belirtmek isterim. İlk defa maaşlarla ilgili kesinti yapıldı. Bu hükümet adına da kabul edilebilir değil. Nedenleri üzerinde sorgulama yapmamız lazım. Eksiklerimiz var mı, onları konuşmamız lazım. Bana göre bu hükümet ödevini yapmadı. Sorumluluğunu dört dörtlük yerine getiren bir hükümet değil. Ekonomik protokol süreciyle ilgili hiçbir haberimiz yok, Hükümet edenler neyi kabul ettiklerini neyi etmediklerini ortaya koymalı, belirsizlik var. Belirsizlik olduğu sürece hükümet de tartışılır duruma gelir. Toplumun bizlere olan inancı bitti, kim isterse gelsin, toplum inancını yitirdi. CTP bilinçli olarak mı bunu yapıyor, topluma bunu pompalıyor bilemiyorum. UBP hükümet de var mı yok mu belli değil. Süreç normal değil.”

TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli: “Yine ekonomik paket, yine koalisyon hükümeti, yine sallantı!”

“Her zaman ekonomik paketler, o günkü hükümetleri sallar. Geçmişte TKP-UBP Hükümetleri de iki kez ekonomik paket nedeniyle sallanmış ve yıkılmıştı. Şimdi o filmin tekrarını görüyoruz galiba. Sanırım bu hükümetin sonu da, onların sonuna bezeyecek. Ekonomik paketler hazırlanırken daha dikkatli olmak, paketlerde Kıbrıs Türk Halkı’nın da ağırlıklı söz sahibi olması lazım.

Pakette dayatmalar olduğu için hükümet sallanıyor ve gidicidir. Tabi UBP’nin böyle durumları pek umursadığı yok, dayatmadır, değildir, Kıbrıs Türk Halkı söz sahibi midir, değil midir bakmaz, otomatik kabul etmektedirler.
Hükümet’in dağılması gibi Hükümet formüllerinin konuşulması da doğa ama bir o kadar da düşündürücü. Hemen DP’den istifaların arkasından konuşulan UBP-DP artı Bağımsızlar formülü, farklı yorumları da getirdi.
90’lı yıllar hatırlandığında, 4 defa hükümetin yıkılıp kurulmuşluğu da var. Şimdi hükümetin yıkılmasının ardından, tekrar CTP-DP Hükümeti de kurulabilir. Geçmişte bunları gördük, tekrar görebiliriz.”

DP Girne Milletvekili Özdemir Berova: “Bu parlamento yeni bir hükümet çıkarabilir”

“Hükümet, hüküm verme özelliğini yitirmiştir. Hükümet, maaşlarını bile ödeyemeyecek hale gelmiştir. Tabi bu işin görünen kısmıdır. Hükümet, bundan sonra bir şey yapılabilmesi adına umut da vaat edemiyor. Hükümet programında takvimlendirilmiş maddelerin hiçbiri bugüne kadar gerçekleşmedi. O nedenle hükümetin devamına ilişkin yorum yapmak da abesle iştigaldir.
Etik olan önce bu hükümetin devam edip etmeyeceğine karar vermesidir. Hükümet, hüküm etmeye devam etmeyecekse bu parlamento yeni bir hükümet çıkarabilir. Parlamentoda çok fazla formül yok, formüller arasında DP’nin hükümette olması elbette vardır. Önce hükümet, hüküm etmeyi bıraktığın ifade eder sonra oturulur uzlaşılır”.

UBP İskele Milletvekili Hamit Bakırcı: “Hükümet’in kesinlikle bir doku uyuşmazlığı var”

“Hükümetin bir partisiyiz, bu nedenle hükümet için olumsuz konuşmak doğru olmaz ama maalesef keskinlikle bir doku uyuşmazlığı var. Hükümet’teki anlaşmazlıkların en büyük sebeplerinden biri de bu farklı bakış açıları. Birisi kötüsünü, diğeri iyisini istiyor da değil ama yöntem farklılıkları çok.

Bilindiği gibi Türkiye dışında bizi destekleyen bir ülke de yok, bu nedenle ilişkilerimizi iyi konumlandırmalıyız. Suyun yönetiminde de olsun, protokolde de olsun sürekli sorunlar yaşıyoruz. Süreci uzatıyoruz, vatandaşı da çileden çıkartıyoruz. Bu süreçlerin sonunda ortaya amacını aşan şeyler çıkıyor ve Türkiye ile ilişkilere zarar veriyor.

Ekonomik Protokol’ün bu zamanlarda yapılacağı belliydi ama hiçbir şekilde Türkiye ile diyaloga geçmedik. Şimdi de şu var, o var diyerek hayır diyoruz. Bu kadar basit değil, bunlar 3-4 ay önce yapılmalıydı. Maaşlar ödeyemeyecek duruma düşüldü.
Hükümet devam ederken diğer formülleri değerlendirmek doğru olmaz ama başka alternatifler tabi ki vardır. Ama hükümet sayıya bakarak da olmuyor. Geniş tabanlı hükümet kuruldu ama zaman zaman Meclis’i açmakta dahi zorlandık. Doku uyuşması önemli. Hükümeti kurmak değil, yürütmek önemli. Kurulamazsa halka gidilir,  halk takdirini gösterir.”

CTP Mağusa Milletvekili Dr. Arif Albayrak: “CTP’nin varsa bir direnmesi, gene Kıbrıslı Türkler lehine bir direnmedir”

“Su meselesinde CTP direnmeseydi, UBP tavla teslim gidiyordu. En büyük hedefi de özelleştirme adı altında Kıbrıslı Türkler’in öz varlıklarını vermek ve kurtulmaktı.  CTP’nin derdi, Kıbrıslı Türkler ve öz varlıkları için gösterebileceği maksimum direnci göstermek oldu.

Günün sonunda Türkiye ile restleştik ama Kıbrıslı Türklerin yararına bir direnç gösterilmiş oldu. Bunu sorunu büyütme değil, kazanım olarak görmek lazım. UBP’nin de bunu kazanım olarak görmesi lazım çünkü onlar da Kıbrıslı Türklerin yarattığı bir parti.

Öte yandan, UBP’nin ayak sürümesi, Hükümet Programı’ndaki bir çok reformu da geciktirdi, bunlar gerçekleşmediği için bizim de boynumuza asıldı.

CTP şu anda da, Ekonomik Protokol’ü imzalamama değil, yine Kıbrıslı Türkler için gereken düzenlemeleri yapma gayretindedir.

CTP’nin varsa bir direnmesi, gene Kıbrıslı Türkler lehine bir direnmedir. Reforma yanaşmayan bir UBP, maaşlar ödenmedi diye yaygara yapıyor açıkçası. Aslında başka merkezlerden gelen arayışlar veya kişisel beklentiler için bir süreç heba ediliyor. İncir çekirdeğini doldurmayan şeylerle kriz yaratılmaya çalışılıyor. Toplumun hakkı değildir bu… Yürek varsa oturup reformlara katkı koyacaklar.”