Özel bir hastanede 18 Eylül’de geçirdiği ameliyat sonrasında fenalaşarak, hayatını kaybeden Fikri Orakçıoğlu için ailesi ve sevenleri dün yeniden eylem düzenlendi. Sağlık Bakanlığı’na siyah çelenk bıraktı

Orakçıoğlu’nun ölüm sebebi ile ilgili soruşturmanın ‘ne olduğunu’ soran aile yakınları bakanlığa siyah çelenk bırakarak, bakanlık yetkililerinden soruşturma konusunda şeffaf olmalarını istedi.

Didem MENTEŞ
Özel bir hastanede geçirdiği ameliyat sonrasında fenalaşarak, hayatını kaybeden Fikri Orakçıoğlu için dün yeniden eylem düzenlendi. Fikri Orakcıoğlu’nun ailesi ve sevenlerinden oluşan bir grup Sağlık Bakanlığı önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. 18 Eylül’de hayatını kaybeden Orakçıoğlu’nun ölüm sebebi ile ilgili soruşturmanın ‘ne olduğunu’ soran aile yakınları bakanlığa siyah çelenk bırakarak, bakanlık yetkililerinden şeffaf olmalarını istedi. Sağlık Bakanı Salih İzbul ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Ömer Gür’ün bakanlık binasında olmamasına da tepki gösteren Orakçıoğlu’nun yakınları, Sağlık Bakanlığı Özel Kalem Müdür Süleyman Mert’in davetini ret ederek, bu işin sonunu bırakmayacaklarını dile getirdi. Pek çok yakının gözyaşlarına hakim olamadığı eylemde, ‘Fikrolar Ölmez’ sloganları atıldı.

“Hani soruşturmaya müdahale yapılmayacaktı?”
Aile yakınları adına basın açıklamasını Kamu-İş Başkanı Sami Dilek yaptı. Dilek, “Bizler buraya iş, yemek, çıkar veya torpil istemek için gelmedik. Biz adalet istiyoruz” dedi. Soruşturmanın yasal çerçevede, şeffaf bir şekilde yürütülmesini istediklerini vurgulayan Dilek, kendilerine soruşturmanın müdahale yapılmadan yapılacağının sözünü verdiklerini hatta soruşturma memurunun kendileriyle de görüşeceğini öğrendiklerini ancak bunun yapılmadığını söyledi. “Soruşturma memuru birileri tarafından engellendi mi” diye soran Sami Dilek,”Bu zaman içinde adı geçen doktorlardan Süleyman Köroğlu başka davalardan suçlu görülmüş ve görevine son verilmiştir. Kısa süre sonra da Turgut Küçük erken emeklilik istedi. Hastanede daha ileriki günler için randevusu olan Küçük neden hemen emekliliğini istedi? Onu zorlayan kimler” diye sordu.

“Bu suiistimaller kimi veya kimleri korumak için?”
Olayın geçtiği özel hastanenin denetleneceği sözünün lafta kaldığını öne süren Dilek, “basit bir ameliyattan hayatını kaybeden Orakçıoğlu, bu hastanenin eksiklerinden, yoğun bakımı olmamasından mı öldür” diye sordu. Dilek, ” K.T. Tabipler Birliği ve Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nin açıklamalarından bir denetim yapılmış olsaydı, konuda haberdar olacakları anlaşılıyor. Çünkü bu iki birlik de Denetleme Kurulu’ndaydı. Bu suiistimaller kimi veya kimleri korumak için? Bir- iki ay sonra bizi arayarak soruşturmanın dosyasını alabileceğimizi söylediler, gittiğimiz zaman ise yanlış söylediklerini, dosyayı polise vereceklerini söylediler.

Otopsinin soncu ne oldu?
Madem soruşturma tamamlandı sonuç ne oldu? Şüpheli bir ölüm vakasında otopsi yapmak devletin görevi değil mi? Ailenin kendinde olmadığı, şokta iken, otopsinin yapılıp yapılmayacağı sorusu yine şüphe uyarısı değil mi” diye sordu.
Geç de olsa otopsinin yapıldığını ve Türkiye’ye gönderildiğini ancak erken zamanda sonucun elde edilmediğini ve bu sorumluluğun Sağlık Bakanlığı’nda olduğunu belirten Dilek, “En azından KKTC’de yapılan otopsinin sonucunu bizimle paylaşsaydınız” dedi.

“Savcılığı ve polisi göreve çağırıyoruz”
Dilek, Sağlık Bakanlığı’nın ihmalleri ve hataların üstünü kapatarak olayın soğumasını beklediklerini ancak bu yanılgıya düşmemelerini belirtti. Dilek, Orakçıoğlu’nun ölümünün örtbas edilmek istendiğini ve birilerinin korunduğunu iddia eden Dilek, savcılığı ve polisi göreve çağırdı.
Basın açıklaması ardından Fikri Orakçoğlu’nun yeğeni ve Baf Ülkü Yurdu’ndan bir dostu da konuşma yaptı. Eyleme destek veren DP-UG Güzelyurt Milletvekili Menteş Gündüz ve  KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil’de birer konuşma yaparak, bu işin peşini bırakmayacaklarını ifade etti.