KTÖS Genel Sekreteri Şenel Elcil, AKP Hükümeti’nin dayatması olan Göç Yasası’na yönelik eylemlerinden rahatsız olan ayrılıkçı rejimin bekçilerinin, ağız birliği etmişçesine kendilerine saldırmaya devam ettiğini savundu.

Elcil, Ferdi Sabit Soyer’in YENİDÜZEN’deki yazısına yanıt verdiği açıklamasında, “Bir yanda 2009 yılında Göç Yasası’na direnmemek ve AKP’ye kafa tutmamak için hükümeti terk edenler ve 2013 seçimlerinde ‘yasayı değiştireceğim’ deyip toplumun oylarını çalanlar, diğer yanda ise derin yerlerden beslenip ayrılıkçı rejimin bekçiliğini yapanlar rejimin can damarına dokununca rahatsızlıklarını dile getirmektedirler” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türk toplumunu sağ ve sol söylemlerle aldatırken, bir yandan da şahsi çıkar ve politik menfaatleri için çalışanların çıkarlarına dokununca hemen parlamalarını aslında doğal karşılamak gerektiğini savunan Elcil, “Çünkü hepsi de Kıbrıs Türk Toplumuna değil de Ankara’ya hizmet etmeyi tercih etmişlerdir. Söylemleri buna karşı olsa da hizmet ettikleri yer aynıdır” dedi.

“Konuşmayan, eleştirmeyen, sorgulamayan bir toplum özlemi içindedirler”

Elcil’in açıklaması devamla şöyle:  
“Yıllarca vatan, millet, şehit, barış, demokrasi söylemi yapıp toplumu ganimet, rüşvet, yolsuzluklarla tanıştıranlar oluşturdukları düzenlerine yönelik yaptığımız eleştirileri bile hazmetmekten uzaktırlar. Anlaşılan odur ki konuşmayan, eleştirmeyen, sorgulamayan bir toplum özlemi içindedirler. Yarattıkları bu rezil düzenden nemalanan, çıkar sağlayan yolsuzluk usulsüzlük yapan bir tek siyasetçinin bile yargılandığı görülmüş şey değildir.
Banka batırıp milyonlarca sterlini buharlaştıranlar bile hala siyaset yapmakta ve hükümet ortağı olarak kabul görmektedirler. Tüm bu gerçekleri bize yaratan Ankara’nın işbirlikçileri Göç Yasasını ağızlarına bile almamaktadırlar.”

“KTÖS Ankara Hükümetlerinin dayattığı her şeyi reddetmeye devam edecektir”

“Göç Yasası’nı değiştirme konusunda Kasım ayından beri adım atmayan başta Meclis Başkanı Sn. Sibel Siber olmak üzere Ankara’nın tüm işbirlikçileri mecliste yaptığımız eylemi bahane ederek bizden şikâyetçi olmuşlar ve dava açmışlardır. Davalarla bizi yıldırmaya çalışmak rejimin alışılagelmiş uygulaması olup, şikâyetçi olan Sn. Sibel Siber’in bunu inkâr etmesine ve açıklama yapmayıp, Sn. Ferdi Sabit Soyer’e yazı yazdırmasına gerek yoktur. 
Adamızın kuzeyinde uluslararası hukukun dışında meclis binasının bile ganimet olduğu ayrılıkçı bir düzen kurduran Ankara’ya hizmet etmek için seçimlere giren Sn. Ferdi Sabit Soyer, bizleri seçimlere katılmaya ve parti kurmaya davet etmektedir. Halka yalanlar söyleyip çok oy alan veya oy satın alıp bu meclis binasının çatısı altına girmeyi demokrasi olarak algılayan bu zihniyet sahipleri Deniz Gezmişleri asma kararı aldıran Süleyman Demirel’in de, Adolf Hitler’in de, Musoli’ninin de, bir zamanlar en çok oyu aldığını çok çabuk unutmuş görünmektedirler.
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası geçmişte siyasi parti de cephe de kurmuş, fakat ilke ve çizgisinden asla taviz vermemiştir. Uluslar arası hukuku hiçe sayıp toplumu Ankara Hükümetleri’nin güdümüne sokan ve bu ganimet düzeninin devamını savunan Sn. Ferdi Sabit Soyer bilmelidir ki KTÖS Ankara Hükümetlerinin dayattığı her şeyi reddetmeye (beğenmemeye) devam edecektir. Önemli olan parti kurmak ve meclise girmek değildir. Önemli olan Kıbrıs Türk toplumunun ve Kıbrıs’ın çıkarlarını savunarak Ankara’ya uşaklık etmemektir.”