Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), eğitim-öğretim yılı başladıktan sonra yaşanan sorunlara dikkat çekmek amacıyla Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamalarda öğretmen eksiklikleri, kalabalık sınıflar, konteyner sınıflar ve plansızlık vurgulandı.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmadığını belirterek, okul sayısındaki artışa rağmen ihtiyaçların karşılanamadığını söyledi. Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda 5 öğretmen eksikliği bulunduğunu, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını dile getiren Maviş, konteyner koymanın çözüm olmadığını, çocukların sanat ve spordan mahrum kaldığını ifade etti. Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nu eleştiren Maviş, “Bizim koltuk derdimiz yok, Çavuşoğlu’nun koltuk derdi var” dedi.

KTÖS Örgütlenme Sekreteri Aygün Kaçmaz, konteyner sınıfları “plansızlığın, beceriksizliğin ve öngörüsüzlüğün göstergesi” olarak niteledi. Ülkede 35 öğretmen, 18 rehber öğretmen ve 12 özel eğitim öğretmeni eksikliği bulunduğunu aktaran Kaçmaz, “Öğretmen eksiklikleri giderilmezse grev de eylem de yapacağız” ifadelerini kullandı.

Öğrenci velisi Hatice Doğan, Türkçe bilmeyen yabancı öğrencilerin hiçbir adaptasyon çalışması yapılmadan aynı sınıflara yerleştirildiğini belirterek, “Çocuklarımız insan gibi eğitim almak zorundadır. Beklediklerimiz lüks değil hakkımızdır” dedi.

Bir diğer veli Emine Mercan ise öğretmen eksikliği nedeniyle ders programlarının çıkmadığını söyleyerek, “Öğretmen yok, geçeyim ben mi yapayım?” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş:

"Bazı öğrenciler hala daha sınıf öğretmenleriyle tanışmadı"

Basın açıklamasında konuşan KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmadığını belirterek, 3 yıl önce 300 bandında olan okul sayısının bugün 500 bandına çıkmasını örnek gösterdi. Politika olmadığı sürece 5 değil 25 okul yapılsa da yetmeyeceğine dikkat çeken Maviş, tüm çocuklara eğitim hizmeti verilmesi gerektiğini ancak erişilebilir olmasının da önemli olduğunu söyledi.

Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda 5 öğretmen eksikliği bulunduğunu ve bazı öğrencilerin hala daha sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını söyledi. Konteyner koymanın çözüm olmadığını vurgulayan Maviş, bu nüfusa mevcut okulların yetişmediğini ifade etti. Branş öğretmenlerinin ders saatlerinden çalındığını ve çocukların sanat ile spor etkinliklerinden mahrum bırakıldığını kaydeden Maviş, “Böyle bir devlet düzeni olamaz. Kabilelerde bile planlama var bizde yok.” ifadelerini kullandı.

Kaymaklı bölgesine üç yıldır okul yapılması için mücadele ettiklerini anlatan Maviş, önlerini göremediklerini belirtti ve seneye konteyner sınıf istemediklerini söyledi. Hamitköy-Kaymaklı arasına yeni bir okul talep eden Maviş, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun dilinin siyasi olduğunu, bu nedenle birbirlerini anlamalarının mümkün olmadığını dile getirdi.

Maviş, “Bizim koltuk derdimiz yok, Çavuşoğlu’nun koltuk derdi var. Bakan, ‘hırsız ev sahibini bastırır’ modundadır.” sözleriyle Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu'nu eleştirdi. Doğru zamanda doğru işler yapılamadığı için eğitim hakkının ihlal edildiğini belirten Maviş, plansızlık nedeniyle okulların branş sınıflarını kaybettiğini, bilerek ve isteyerek öğretmensiz bırakıldıklarını söyledi. Maviş, çocukların kalabalık sınıflarda nitelikli eğitim alma şansının bulunmadığını vurguladı.

KTÖS Örgütlenme Sekreteri Aygün Kaçmaz:

"Konteyner sınıflar plansızlığın göstergesidir"

KTÖS Örgütlenme Sekreteri Aygün Kaçmaz da sendika adına hazırlanan açıklamayı okudu. Kaçmaz, Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun televizyon programlarında hayaller sattığını ancak okulların gerçeklerini öğretmenlerin ve sendikanın kamuoyuna aktardığını vurguladı.

Kaçmaz, okulları grev noktasına sürükleyenlerin iş greve geldiğinde “çocukların eğitim hakkını” hatırladıklarını dile getirdi. Eğitim hakkının parti kurultayı nedeniyle eğitim yılı açılışı bir hafta ertelendiğinde gündeme getirilmediğini söyleyen Kaçmaz, çocuklar konteynerlerde eğitim alırken ya da kalabalık okul nüfusları nedeniyle açılan yeni sınıflar öğretmensiz bırakıldığında kimsenin bu hakkı düşünmediğini kaydetti.

“Bugün geldiğimiz noktada şunu görüyoruz: İstenildiğinde üç günde alınabilen yetkiler, öğretmen ihtiyacı söz konusu olduğunda üç ayda alınamıyor.” diyen Kaçmaz, yeni yapılmakta olan okullarda bile konteyner sınıflar bulunduğunu belirtti. Kaçmaz, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda herhangi bir inşaat veya güçlendirme çalışması yokken üç konteyner sınıf bulunmasına tepki gösterdi; bu durumu plansızlığın, beceriksizliğin ve öngörüsüzlüğün açık göstergesi olarak niteledi. Kaçmaz, ülke genelinde 210 ilkokulda halen eğitim sorunlarının devam ettiğini açıkladı.

Sorunların tesadüf olmadığını vurgulayan Kaçmaz, bunun bir politika yokluğunun sonucu olduğunu dile getirdi; Eğitim Bakanlığı’nın bir vizyonu ve planı bulunmadığını, hükümetin de nüfus politikası olmadığını söyledi. Haziran ayında yapılan kayıtlarla birlikte ilkokullarda 20 yeni şube açılması gerektiğini, yalnızca Eylül ayında 14 okulda 20 yeni şube açıldığını aktaran Kaçmaz, Haziran’dan bu yana her 3 ayda toplam 30 ek şube açıldığını bildirdi.

Kaçmaz, bugün itibarıyla toplam 35 ilkokul öğretmeni eksikliği olduğunu, Eğitim Bakanlığı’nın son iki yılda sadece 2 rehber öğretmen atadığını belirtti. Bugün en az 18 rehber öğretmene ihtiyaç olduğunu söyleyen Kaçmaz, ayrıca 12 okulda kaynak sınıf açılması gerektiğini, bunun için de 12 özel eğitim öğretmeni atamasına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

Okulların keyfi bir şekilde değil, Bakanlığın belirlediği program ve müfredat çerçevesinde malzeme ve araç-gereç temin etmek zorunda kaldığını hatırlatan Kaçmaz, bütçesiz bırakılan okulların temizlikten kırtasiyeye, spordan taşımacılığa kadar tüm ihtiyaçlarını öğretmenlerin, yöneticilerin ve velilerin özverisiyle karşıladığını söyledi. “Bunlar yetmezmiş gibi okullarımızı öğretmensiz bırakmaktadır.” diyen Kaçmaz, öğretmenler ve veliler bu yükü taşımayı bırakırsa ülkedeki kamusal eğitim sisteminin bir günde çökeceğini ifade etti.

Kaçmaz, Eğitim Bakanlığı'na son bir uyarı yaptıklarını açıkladı. Öğretmen eksiklikleri giderilmezse sendikal haklarını sonuna kadar kullanmaktan çekinmeyeceklerini belirten Kaçmaz, eğitim hakkını savunmak için gerekirse grev de eylem de yapacaklarını, kamusal eğitimin geleceğini tehdit eden bu zihniyetin karşısında mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini söyledi.

Öğrenci velisi Hatice Doğan:

"Beklediklerimiz lüks değil hakkımızdır"

Basın açıklamasında veliler de söz aldı. Öğrenci velisi Hatice Doğan, toplumda farklılaşma yaşandığını, ülkeye gelen insanların okula gidecek çocuklarıyla ilgili kayıt tutulmadığını söyledi. Türkçe konuşamayan yabancı uyruklu öğrencilerin kendi çocuklarıyla aynı sınıfta eğitim gördüğünü belirten Doğan, kültürel anlamda adaptasyon çalışması yapılmadığını dile getirdi.

Bir çocuğun kendi devlet okulunda okuma hakkı olduğunu ve kimsenin bunu engelleyemeyeceğini söyleyen Doğan, “Çocuklarımız insan gibi eğitim almak zorundadır. Eğitimciler ve veliler olarak cevap bekliyoruz. Planlama yapıldı mı? Yapıldıysa ne zaman yapıldı?” diye sordu.

Kendi kızının sınıfında tahta olmadığını söyleyen Doğan, bunun etik kurallara ters düştüğünü ifade etti. Öğretmenler tam koşullu ve donanımlı gelmez, çocukların ihtiyaçları karşılanmazsa veliler olarak eylem yapacaklarını vurgulayan Doğan, “Çocuklarımız için çok daha iyisini istiyoruz. Beklediklerimiz lüks değil hakkımızdır. Hakkımız olanı almak istiyoruz.” ifadelerini kulladı.

Öğrenci velisi Emine Mercan:

"Öğretmen yok, geçeyim ben mi yapayım?"

Bir diğer veli Emine Mercan ise öğretmen eksikliği nedeniyle çocukların ders programının çıkmadığını söyledi. Yaşanan sorunlar nedeniyle velilerin birbirine girdiğini belirten Mercan, rahat konuşamadıklarını ve başlarına bir şey gelmesinden korktuklarını ifade etti.

“Öğretmen yok. Geçeyim ben mi yapayım?” diyerek tepkisini dile getiren Mercan, bu işin sonunun nereye varacağını bilmediklerini söyledi.