Sevgili okurlarım, 30 yaşında hayatının neredeyse tamamını turizme adamış bir bireyim. 14 yaşından bu yana turizmin farklı dallarında çalıştım, üniversite ve yüksek lisans eğitimimi turizm, otelcilik ve işletmecilik üzerine tamamladım. Bugün hem bir turizm acentesinde çalışıyor, hem de öğretim görevlisi olarak gençlerle tecrübelerimi paylaşma imkanı buluyorum. Hayatım boyunca öğrendiğim en önemli şey şu oldu: Turizm, yalnızca bir meslek değil; bir yaşam biçimi, bir vizyon, bir gelecek kapısıdır.

Bugün sizlere bu yazıyı yazmamın sebebi, özellikle Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan gençlere seslenmek. Hepimiz biliyoruz ki ada koşullarında iş imkanları sınırlı görünebilir. Ancak aslında doğru tercihlerle hem ülkeye katkı sağlamak, hem de kendinize çok güçlü bir gelecek inşa etmek mümkündür. İşte bu noktada turizm ve otel işletmeciliği en doğru seçeneklerden biridir.

Kıbrıs, doğal güzellikleri, tarihi dokusu, misafirperver insanları ve Akdeniz’in eşsiz iklimiyle dünyanın her köşesinden turist çeken bir ada. Bu güzellikleri tanıtmak, turizm sektörünü büyütmek ve geliştirmek ise bizlerin elinde. İşte bu yüzden gençlerimizin turizm ve otel işletmeciliği alanında eğitim alması, hem kendi bireysel kariyerleri, hem de ülke ekonomisi açısından büyük önem taşıyor.

Turizm eğitimi alan bir gencin önü son derece açıktır. Mezuniyet sonrasında birçok farklı alanda iş bulma imkanına sahip olursunuz. Hotellerde çalışabilir, yıllar içinde müdürlük pozisyonuna yükselebilirsiniz. Restoranlarda ya da tatil köylerinde kariyer basamaklarını hızla tırmanabilir, hatta bir gün kendi işletmenizin sahibi olabilirsiniz. Turizm acentelerinde görev alarak dünyanın dört bir yanından insanlarla iletişim kurabilir, kültürler arası köprüler kurabilirsiniz.

Üstelik yalnızca özel sektörde değil, devlet dairelerinde de turizm mezunlarına ihtiyaç vardır. Özellikle Turizm Bakanlığı gibi bir kurumda görev almak, hem kariyer anlamında büyük bir fırsat, hem de ülkenin geleceğine yön verecek politikaların bir parçası olma şansıdır. Düşünün; aldığınız eğitimle hem bireysel kazanç sağlıyor, hem de ülkenizin tanıtımına katkıda bulunuyorsunuz. Bu, her mesleğin sunabileceği bir ayrıcalık değildir.

Ada şartlarında düşündüğümüzde, turizm ve otel işletmeciliği en güvenilir ve en verimli meslek alanlarından biridir. Çünkü turizm, hiçbir zaman tükenmeyen, her geçen yıl gelişen ve büyüyen bir sektördür. İnsanlar tatil yapmayı, yeni yerler görmeyi, farklı kültürleri tanımayı asla bırakmaz. Bu da demek oluyor ki turizm mezunları için her zaman yeni fırsatlar olacaktır.

Burada en önemli nokta, gençlerin bu fırsatların farkına varmasıdır. Turizmi yalnızca “otel resepsiyonunda çalışmak” gibi dar bir çerçevede görmemek gerekir. Turizm; yöneticilikten organizasyonlara, rehberlikten gastronomiye, pazarlamadan iletişime kadar çok geniş bir alan sunar. Yeter ki siz vizyonunuzu geniş tutun, öğrenmeye açık olun ve emek vermekten çekinmeyin.

Ben kendi hayatımda bu yolu seçtiğim için hiçbir zaman pişman olmadım. Evet, zorlukları vardı, ama her adımda kendime kattığım bir şeyler oldu. Bugün hem sektörde çalışıyor, hem de gençlere yol gösterebiliyorsam, bu turizmin bana sunduğu fırsatlar sayesinde oldu.

Sevgili gençler, şunu unutmayın: Turizm ve otel işletmeciliği, Kuzey Kıbrıs’ta okuyup yapabileceğiniz en değerli mesleklerden biridir. Çünkü bu meslek sadece size değil, aynı zamanda ülkenize de değer katar. Sizler çalıştıkça, öğrendikçe ve ürettikçe turizm büyüyecek; turizm büyüdükçe de Kuzey Kıbrıs daha çok tanınacak, gelişecek.

Geleceğinizi inşa ederken doğru seçim yapmak çok önemlidir. Benim size naçizane tavsiyem, turizm gibi ucu açık, fırsatlarla dolu, hem bireysel hem de toplumsal katkı sağlayabileceğiniz bir alana yönelmenizdir. Belki bugün bir otelin ön bürosunda işe başlayacaksınız, ama yarın o otelin müdürü siz olacaksınız. Belki bir gün kendi işletmenizin sahibi olacak, belki de ülkenizin turizm politikalarını yönlendiren bir makamda söz sahibi olacaksınız.

Hayal edin, çalışın, öğrenin ve üretin. Çünkü turizm; geleceğinizi şekillendirecek en güçlü anahtardır.