Gamze PİR BAYKUR

“Başka Doğa’lar ölmesin” sloganıyla eylem yapıldı.
Mağusa-Lefkoşa eski anayolu üzerinde faaliyet gösteren Berkel Mobilya önünde 7 Mart günü meydana gelen ve 2.5 yaşındaki Doğa Çiçek’in ölümüyle neticelenen trafik kazası nedeniyle dün bölge sakinleri ve duyarlı vatandaşlar Tuzla kavşağından kazanın meydana geldiği yere kadar yürüyerek yol kapatma eylemi yaptı. “Başka Doğa’lar ölmesin” sloganıyla yapılan eyleme “Her Daim Dostalar” ile 150’yi aşkın kişi, 4 şiro, 2 kamyon, 1 beton aracı ve 20 salon araç katıldı. Kaza yeri olan Berkel Mobilya’nın önünde sona eren yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasından sonra ise Doğa Çiçek için yolun kenarına çelenk ve karanfiller bırakıldı.

Karakaşlı: “Trafik kazaları kader değil...”
Eyleme katılan bölge sakinleri ve duyarlı vatandaşlar adına basın açıklaması yapan Tamer Karakaşlı, artık yollarda can güvenliğinin kalmadığını ve trafik kazası nedeniyle ölümlerin olmadığı gün geçmediğini söyledi. Trafik kazalarının kader olmadığını ifade eden Karakaşlı, devletin, trafikle ilgili birimlerin, okulların ve eğitimin yarattığı bir sorun olduğunun altını çizerek, ne yasal ne de altyapıya yönelik herhangi bir çözüm üretilmediğini, gerekli tedbirlerin alınmadığını ve yeteri kadar denetim yapılmadığı kaydetti. Karakaşlı, “Artık yeter başka Doğa’lar ölmesin” sloganıyla gerekli mercilere konunun ne kadar vahim bir hale geldiğini anlatmak için toplandıklarını söyleyerek, devlet yetkilileri, belediye ve Karayolları Dairesi yetkililerinin gerekli tedbirleri almaları için uyarmak için toplandıklarını belirtti. Ayni yol üzerinde çok sayıda kazanın meydana geldiğine dikkatleri çeken Karakaşlı, kazalarda yaralananların dışında aralarında 2.5 yaşındaki Doğa Çiçek’in de bulunduğu 3 kişinin hayıtını kaybettiğini anımsattı. Tüm KKTC’de ayni acıların yaşanmamasını dilediklerini belirten Karakaşlı, tüm trafik ve yol güvenliği düzenlemelerinin en erken zamanda yapılmasını talep ettiklerini söyledi.

Umay: “Kaza değil, cinayet”

Eylemde kısa bir konuşma yapan Hüseyin Umay, 7 Mart tarihinde meydana gelen kazada minik Doğa’yı kaybettiklerini anımsattı. Bu üzücü olayın aslında kaza olmadığını belirten Umay “Eğer Kara Yolları Dairesi anayola gerekli uyarıcı tabelaları monte etse, yol bölme çizgilerini kavşaklara göre dizayn etse, Belediye anayol çıkışına uyarıcı sinyalizasyon sistemi kursa, Şehir ve Planlama Dairesi isminin gerektirdiği gibi şehircilik ve planlama işini yapsa, Kaymakamlık makamının farkına varsa, evet bu bir kaza olacaktı” şeklinde konuştu. Yaşanan olayın kaza değil cinayet olduğunu dile getiren Umay, 17 Aralık 2013 tarihinde Umay İnşaatın ilgili dairelere söz konusu viraj hakkındaki yazılı ikazlarını, Halken İnşaatın 5 Şubat 2015 tarihinde Kaymakamlığa yaptığı yazılı uyarının ve çeşitli tarihlerde bölge halkının defalarca yaptıkları şikayetlerin dikkate alınmadığını vurguladı. Korkunç olayın üzerinden 5 gün geçtiğini dile getiren Umay, halen daha Karayolları Dairesi’nin asli görevi olan yol düzenlemesini yapmadığına dikkatleri çekti. “Biz artık katranına kan bulaşmış asfalt istemiyoruz” diyen Umay, ilgili kurumların Mağusa-Lefkoşa eski anayolunu düzenleyene kadar devamlı kaza yerinde olacaklarını söyledi.

Şanal: “Devlet başarılı değil...”

Emekli Mağusa Bölge Trafik Tahkikat Sorumlusu Fikret Şanal ise yetkilileri ve ilgilileri görevlerini yapamaya zorlayacaklarını söyleyerek en büyük gücün halk olduğunu ifade etti. Bu gibi korkunç olayların baş sorumlularının her ne kadar sürücüler olarak görülse de buna fırsat veren devletin de sorumluluğunun ayni oranda olduğunu belirtti. Devletin en başta vatandaşın canını korumak ve kollamak zorunda olduğunu kaydeden Şanal, “Ama görülüyor ki devlet bunda pek başarılı değil. Yapılan eleştirilere ve uyarılara kulak verilmiyor. O yüzden özellikle trafik konusunda yıllardan beri süregelen vurdumduymazlık neticesinde bugünlere gelindi” şeklinde konuştu.