Güney Kıbrıs Başkanı Nikos Anastasiadis 2013’ün zor bir yıl olduğunu, 2014’ün de kolay olmayacağını vurguladı.

Fileleftheros ve diğer gazeteler yeni yıl dolayısıyla Kıbrıs Rum siyaset dünyası tarafından verilen mesajları aktardı.
Gazeteye göre açıklamasında 2014’ün kolay bir yıl olmayacağını vurgulayan Anastasiadis “Yeni yıl vatanımızın dirilişine damgasını vuracak. Çile yıllarından ümit yıllarına geçeceğiz ancak bu hepimize bağlı” dedi.

Kıbrıs sorununa da yer veren Anastasiadis Kıbrıs’ın çok yakında, “hükümranlığının tamamındaki yasal sakinlerine koruma ve eşit fırsatlar sağlayan farklı bir ülke olabileceği” görüşünü ortaya koyarak Kıbrıs Rum halkını birlik olmaya çağırdı, özetle şöyle devam etti:
“Kıbrıs sorununun çözümünü, rekabet olsun diye istemiyoruz veya suçlama oyununun bir parçası olarak da görmüyoruz. Kıbrıslı Türk vatandaşlarımızı temin etmek isterim ki Kıbrıs Rum tarafı, belirsizliğin uzamasına veya kabul edilmez durumun devamına katkı koymuyor. Vatanımızı bölünmüş tutacak bir çıkmazın sorumluluğunun kime ait olacağı umurumuzda değil. Bizi, çıkmaz olmaması ilgilendiriyor. Bizi çözüme varmak, ortak vatanımızı yeniden birleştirmek ilgilendiriyor.

Yeniden birleşmeye halkın destek vermesini, sınavlara dayanabilmesini, kalkınma ve refah fırsatları oluşturmasını, Avrupa ilke ve değerlerini güvence altına almasını, Kıbrıs’ta ve bölgede istikrarı güvence altına almasını, ittifaklara olanak tanımasını istiyoruz.

Bu nedenle bir diyaloğa girmeden önce Kıbrıs sorununun temel çözüm ilkelerinin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklıkla netleştirmek istiyoruz. Dağılma şartlarını müzakere etmek yerine yeniden birleşmenin ön şartlarını tartışalım.”
Devamla, siyasi partiler tarafından yayımlanan mesajlara yer veren Fileleftheros, mesajların ortak noktasının, bütün partilerin 2014’ten beklentilerinin çok düşük oluşuna dikkat çekti.

Simerini’nin“2014’le İlgili Dilekler” başlıklı haberine göre mesajların Kıbrıs sorunuyla ilgili bölümlerinde Anastasiadis birlik çağrısı yaptı. EDEK direniş ve stratejinin yeniden belirlenmesini, Ekologlar ve Çevreciler Hareketi Kıbrıs sorununa “doğru çözüm” bulunmasını istedi. AKEL Kıbrıs sorunundaki çıkmaza Rum tarafının da katkı koyduğuna işaret ettiği “Türk tarafının uzlaşmazlığından” kaynaklandığını savundu.
Vatandaşlar İttifakı ve EURO.KO Rum tarafının içerisinde bulunduğu ekonomik duruma odaklandıkları açıklamalarında bu durumu “1974’ten sonraki en zor yıl” olarak nitelediler.

-------------------------

2013 zordu, 2014 daha da zor olacak

Anastasiadis hükümetinin 2014’te önünde, çoğu geçen yıldan kalma birçok açık cephe bulacağı, bunlar arasında Kıbrıs sorunu, ekonomi, enerji ve yaklaşmakta olan Avrupa Parlamentosu seçimleri nedeniyle iç cepheden yükselen sesler bulunduğu haber verildi.
Fileleftheros “2013 Zor, 2014 Daha Zor... Başkan’ın Kıbrıs Sorunu, Ekonomi, Enerji ve İçteki Açık Cepheleri” başlıklı haberinde ekonomi ve Kıbrıs sorunundaki gelişmeler nedeniyle Rum siyaset sahnesinin alev almasının beklendiğini, bütün faaliyet ve hareketlerin derininde AP seçimleri olacağını yazdı.

Gazeteye göre AP seçimleri, Kıbrıs Rum tarafındaki hükümet değişikliğinden sonraki ilk seçimler olacak, hükümet ortakları DİSİ ve DİKO AP seçimlerinde yeni liderlikleriyle yarışacaklar. Bu bağlamda Anastasiadis hükümetinin önündeki açık cepheler şunlar olacak:
“1- Kıbrıs sorununda var olan çıkmaza ve zorluklara ve Türkiye’deki iç gelişmelere karşın, ocak ayı içerisinde hareketlenme yaşanacak. BM’nin Kıbrıs Grubu çok yakında durgun suları bulandırmak ve hareketlilik yaratmak niyetinde. Bunun için Güvenlik Konseyi’ndeki BM Barış Gücü Raporu ve kararının görüşülmesini ve Aleksander Downer’ın beklenmekte olan Ada’ya gelişini kullanacak.

O zamana kadar istifa etmezse, Downer’ın ziyareti ocak ayının ikinci yarısına tarihleniyor. Başta konulan takvimlerin halen geçmiş olmasına karşın bütün uluslar arası oyuncular ısrarla müzakere prosedürünün yeniden başlamasını istiyor. Prosedür başlarsa şu veya bu şekilde (çözümle veya çıkmazla) kısa zamanda tamamlanacağına inanıyorlar. İlgi, görüntünün netleşmesi ve Kıbrıs sorunu baş ağrısının son bulması üzerine odaklanmış durumda keza büyük projeler Ada’nın sorunuyla sınırlı değil, doğal gaz ve bölgenin stratejik denetimi de var.

Bugün ‘Türkiye’ etiketini taşıyan sorun dikkate alınmalı çünkü büyük ölçüde müzakerelerin varacağı noktayı da belirleyecek. Dikkatler Ankara’ya ve Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi kaderine çevrilmiş olacak.

2- Ekonomi alanında 2014’e dair beklentiler olumlu bir görüntü yaratmıyor. Hükümet, gelişmeleri yönetmek istiyor. Büyük sapmalar beklenmiyor, ekonomi de ilanlarla ve halkla ilişkiler hareketleriyle yönetilemez. Psikolojik açıdan yardımcı olur ancak çözüm de gerekir.
İşsizlik meselesi en büyük sorunu oluşturacak, işletmeler için de uzun bir hayatta kalma maratonu bekleniyor. IMF’ye göre ekonomideki delikler büyüyecek, resesyon (durgunluk) 10 yıla kadar devam edecek. Troyka, resesyonu yeniden üreten ve sadece rakamlara yatırım yapan memorandumun uygulanmasını yakından takip edecek.

Hükümetin en büyük bahsi yabancı yatırımcı çekmektir. Bunu başarmak için de öncelikle bankacılık sisteminin istikrara kavuşturulması gerekir ki bu da o kadar kolay değil.

3- Enerji alanında gelişmeler ekonomiye de yardımcı olacak ancak bu uzun vadede gerçekleşecek. Kıbrıs’ın kısa süre önce Mısır’la yaptığı hidrokarbonlardan müşterek istifade anlaşması ve İsrail ile (ileri aşamada bulunuyor) ve Lübnan’la (son aşamasında bulunuyor) devam eden görüşmeler müdahil ülkeler arasında yeni bir işbirliği örgüsü yaratıyor. 2014 içerisinde yapılması beklenen teyit sondajları, bundan sonra atılacak adımların işaretini de verecek.

Büyük resimde, Barbaros araştırma gemisinin mevcudiyeti de dahil, gerilim ortamını idame ettiren Türkiye de bulunuyor.” TAK