Kıbrıs ziyaretinden önce Ankara’da Kıbrıslı gazetecilerle bir araya gelen TC Başbakanı “2012 içerisinde bu işi bitirdiler, bitirdiler, bitirmezlerse artık başımızın çaresine bakmamız lazım” dedi.

YENİDÜZEN’den Aysu Basri Akter’in de kalıldığı toplantıda konuşan Erdoğan “Artık her şeyi yeniden değerlendireceğiz” diye konuştu.

Türkiye Başbakanı Recep Tayip Erdoğan ilk kez bir grup Kıbrıslı Türk gazeteciyle bir araya gelerek hem iç hem de dış politikaya ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan’ın Kıbrıslı gazetecilerle görüşmesinden öne çıkanlar,

TC Başbakanı Erdoğan: “2012’ye kadar bitmezse, başımızın çaresine bakacağız!”

·        TANINMA RESMİ SİYASET OLABİLİR… “Tanınma siyaseti de Türkiye’nin resmi politikası kapsamında değerlendirilecek. Tanınma konusunda bugüne kadar biz beklenen ilgiyi ne yazık ki bulmadık. Sadece bizimle sınırlı kaldı. Eğer iki devletli eşit statüde adil kapsamlı bir çözüm olmazsa her türlü alternatifi yaratmamız lazım”

·        GÜZELYURT’U VERMEYİZ… “Güzelyurt tamamen Kuzey Kıbrısındır. Vermeyiz. Neden, çünkü Kuzey Kıbrıs’ın en sulak, en verimli yeridir, Güzelyurt. Biz buradan bile taviz verdik ki bu iş çözülsün. Ama kıymetini bilmediler…”

·        HER ŞEY YENİDEN DEĞERLENDİRİLECEK… “Artık her şeyi yeniden değerlendireceğiz. Maraş dahil! Ama bu konuda şöyle yaparız böyle yaparız demek istemiyorum, şu anda yanlış olur…”

·        SON TARİH 2012… “Bakalım bunlar 2012 içerisinde bu işi bitirecekler mi. Bunlar 2012 içerisinde bu işi bitirdiler bitirdiler, bitirmezlerse artık başımızın çaresine bakmamız lazım…”

·        BATIRIRSINIZ DEDİK DİNLEMEDİLER, BATTI… “KTHY konusunda da benzer şeyler yaşadık. O dönemin hükümetine ısrarla söyledik. Siz bunu almayın işletemezsiniz dedik. Ama önceki yönetim ısrar etti. Devlet olduğumuzu göstermek için yönetimin bize geçmesi lazımdır dedi. Ama ne oldu? İş yine başa düştü…”

·        ÖZÜR DİLEMEM… “Ne münasebet canım olur mu hiç, niye özür dileyeyim? Biz iktidara geldiğimizden beridir 9 yıldır iktidarım döneminde Kuzey Kıbrıs hiçbir dönemde görmediği ilgi ve alakayı görmüştür. Biz bu imkanları elimizden geldiğince yaratacağız, sonra bize karşı böyle bir tavır içinde olacaklar…”

·        DOĞURMUYORSUNUZ!...“Bak şimdi oldu mu? Buradan gönderelim diyoruz, kabul etmiyorsunuz. Doğurmuyorsunuz da. Ne olacak şimdi?. Ben burada gittiğim her düğünde en az üç çocuk diyorum. Kıbrıs’a bu durumda dört çocuk lazım.”