Kıbrıs'ın güneyinde Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde siyaset gerildi. Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis ile ana muhalefet AKEL arasında müzakerelere yönelik yaşanan tartışmaya, bu kez Kıbrıslı Türklerin oyları polemiği de eklendi.

Güneydeki gazetelere, Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis ile AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu arasındaki çatışmanın “hız kesmeksizin, şiddetle ve ağır suçlamalarla” devam etmekte olduğu yanısıdı.


Fileleftheros gazetesi, Anastasiadis’in Kiprianu’ya hitaben “AP seçimleri öncesinde bazı Kıbrıs Türk ödünç oyları için yalnız Kıbrıslı Rumların değil Kıbrıslı Türklerin çıkarlarına da aykırı siyaset yapmaktan vazgeçme zamanı geldi. Çünkü gerçek bir perspektife götürmeyen fani siyasetler başarısızlığa mahkûmdur” dediğini yazdı.

“Jane Holl Lute Kıbrıs sorununda ipin ucunu bulmak için koştururken Lefkoşa’da Başkan ile AKEL Genel Sekreteri arasındaki kavga devam ediyor” vurgusunu yapan gazete, Anastasiadis’in Kiprianu’ya “Avrupa seçimleri öncesinde Kıbrıslı Türklerin bazı ödünç oyları için yalnız Kıbrıslı Rumların değil Kıbrıslı Türklerin de çıkarları aleyhine siyaset yapmayı bırakalım”, Kiprianu’nun ise Anastasiadis’e “Kıbrıslı Türklerin oyu konusundaki kolay hazmedilemez açıklaması ile dibe vurdu” dediğine dikkat çekti.

Gazete iç sayfasında detaylandırdığı haberinde, Nikos Hristodulidis’in dün sabah RİK’e yaptığı açıklamada, Lute’un bazı inisiyatifler aldığını açıkladığını ancak detay vermediğini belirterek, tarafların Lute’a, temaslarda bulunduğu dışında herhangi bir şey söylememe konusunda söz verdiklerine dikkat çekti.

Habere göre Hristodulidis “müzakerelerin yeniden başlaması şartları yaratılması için olguların oluşması ve cevap verilmesi” dileğini ifade etti. Sözcü Prodromos Prodromu ise BM’nin ve Genel Sekreter’in Kıbrıs prosedürüne destek vermeleri ve iyi niyet misyonu sunmalarının önemine dikkat çekerek “Lute’un referans şartlarında mutabakata varılması ve müzakerelerin yeniden başlamasına faydalı olabilecek bazı prosedürel fikirler üzerinde çalıştığından Anastasiadis’in haberdar olduğunu” söyledi.

Şu ana kadar başka bilgi bulunmadığına dikkat çeken Prodromu “gelişmeyi görmeyi bekliyoruz. Genel Sekreter’in ve BM’nin prosedürü desteklemesi ve iyi niyet misyonlarını sunmaları önemli. Bu, müzakerelerin yeniden başlaması için devam etmemize değer olduğuna da bir cevaptır” ifadelerini kullandı.

Prodromu, Genel Sekreter’in birkaç güne kadar Güvenlik Konseyi’ne sunacağı raporunda Lute tarafından yürütülmekte olan prosedüre atıf yapıp yapmayacağı sorusuna “Sayın Lute’un inisiyatifinin, istişarelerin başarılı olması ve müzakerelerin yeniden başlaması çabasından söz ediyoruz. Gerçek hedef budur ve Başkan da bu hedef için kesintisiz çalışıyor” dedi, özetle şunları ekledi:
“İstişarelerde, başarı olanağı ve perspektifi olan müzakere hedefini değiştirmeksizin bazı fikirler sunuldu, bu nedenle bütün parametreleriyle Guterres Çerçevesi de değerlendirilmelidir ve zaman zaman kulağımıza gelenlerin aksine, müzakere Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmelidir.”

Ne zamandan beri Kıbrıs Rum tarafının tezleri oldu?

Habere göre Kiprianu’nun sosyal medya hesabından yönelttiği “Sayın Anastasiadis kızarak başkasına ders versin. Parlamenter sistem ve desantralize federasyon ne zamandan beridir Kıbrıs Rum tarafının tezleri oldu?” sorusu hatırlatılan Anastasiadis “bazen kendime ne sorarım biliyor musunuz? Crans Montana’da ve öncesinde garantilerin, müdahale hakkının ve Türk askeri varlığının kaldırılması konusunu başaran Kiprianu muydu?” sorusuyla karşılık verdi. Anastasiadis, Rum tezlerini savunan kişi olarak kendisini eleştirenleri “aynı hassasiyeti”  Kıbrıslı Türk lider Akıncı’yı izlerken de göstermeye çağırdı.

Kiprianu ise “Kıbrıslı Türklerin ödünç oyları” ifadesini kullanan Anastasiadis’i, “AKEL’in oynadığı siyasi rolü fark edememekle” ve “dibe vurmakla” suçladı. “

AKEL, Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türklerin etnik kökenlerinin değil, siyasi tezlerine, kalite kriterleri temelinde işbirliği yapacağı olgular yaratmak istiyor” diyen Kiprianu şöyle devam etti:
“Kıbrıs’ı yeniden birleştirmeyi başarmamızın, barış ve istikrar şartları yaratmamızın tek yolunun bu olduğunu anlamıyorsa o zaman, üzülerek gözlemliyorum ki, Kıbrıs sorununun özünün ne olduğunu anlamamış. Başkan’ın en hafifinden kabul edilemez diye nitelendirilebilecek açıklamalarının devam ettiğini üzüntüyle izliyoruz.”

Anastasiadis’i Ulusal Konseyi’nin “ezeli kararlarını ihlal etmek, Konsey ile ¬istişare bile etmeden kendi görüşlerini ileri götürmekle” suçlayan ve buna parlamenter sistem ve desantralize federasyon önerilerini örnek gösteren Kiprianu, özetle şunları da söyledi:

“Başkan, Kıbrıslı Rum Müzakereci ve Kayıp Şahıslar Komitesi üyesi gibi Kıbrıs sorununun özünde de ihlalde bulunuyor. Her ikisinde de ihlalde bulundu ve ilgili yasaların değiştirilmesi için meclise başvuracağını söylüyor.
Garantiler ve güvenlik gibi Kıbrıs Rum tarafının hassas olduğu konularda ciddi tezler ileri götüren Guterres Çerçevesi’ni kabul ettiğini şifahen söylüyor ancak ileri götürdükleri aslında Çerçeve’yi bozuyor. Hükümet sözcüsü, AKEL’in bu çerçeveyi kabul edip etmediğini soruyor. Evet, ediyoruz ama Genel Sekreter’in Crans Montana’da sunduğu şekliyle.”

Kiprianu Anastasiadis’i, Guterres tarafından sunulan çerçevede iyileştirmeler yapmaya kalkarak Türkiye’ye de çerçeveye dair talepte bulunma fırsatı vermekle ve icraatlarıyla ülkeyi gün geçtikçe kesin taksime daha da yaklaştırmakla” suçladı.

Kiprianu-Anastasiadis çatışmasına ilişkin haberi Haravgi manşetten “Başkan Bölücü ve Hakarethamiz”, Politis “Nikos Anastasiadis-AKEL İlişkileri ‘Dibe Vurdu’”, Alithia “Ödünç Oylar ve Diğerlerine Dair AKEL-Başkan Zıtlaşması Devam Ediyor” başlığıyla aktardı.