Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Kanal Sim’de Meyil Adakul’un hazırlayıp sunduğu Geniş Açı programına konuk oldu. Gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Erhürman, Cumhurbaşkanı makamındaki Ersin Tatar’ın aynı programa çıkma teklifine yanıt vermemesini eleştirdi.

Erhürman, “Benimle aynı programa çıkmayan Cumhurbaşkanı makamındaki Tatar, medeni ve uygar bir seçim ortamını tercih etmemiş oldu” dedi. Çağrısının hâlâ geçerli olduğunu vurgulayan Erhürman, “Bundan sonra da gelip gelmemek onun tercihi. Ben derdimi anlatmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı.

“Onlar bölmeye çalışacak, biz birleştireceğiz”

Seçimlere bir ay kala sahada bir kararlılık gördüğünü söyleyen Erhürman, “Bir şeylerin değişmesi gerektiği yönünde bir karar mevcut” dedi. İnsanların kurduğu hayaller ve yaşadığı endişelerin seçim sürecinde belirleyici olduğunu belirten Erhürman, bazı kesimlerin ise “böl, parçala ve yönet” anlayışıyla hareket ettiğini kaydetti.

“Biz hiçbir zaman böyle düşünmedik. Tam tersini düşünüp söylüyoruz” diyen Erhürman, memlekete ve çocuklara duyulan sevgi ile göç eden gençlere duyulan hasretin toplumu birleştirdiğini vurguladı. Erhürman, “Toplumun sinir uçlarıyla oynama hamlelerini görüyoruz. Onlar bölmeye çalışacaklar, bir birleştireceğiz. Onlar parçalamaya çalışacaklar, biz bütünleştireceğiz” dedi.

“Tatar’ın 5 yıllık görev süresinde anlatacak hiçbir şeyi yok”

Cumhurbaşkanı makamındaki Tatar’ı da eleştiren Erhürman, “Cumhurbaşkanı makamındaki Ersin Tatar’ın 5 yıllık görev süresi boyunca anlatacak hiçbir şeyi yok. Hal böyle olunca ‘böl, parçala ve yönet’ anlayışına yöneliyorlar. Bundan da bir numara çıkmaz” ifadelerini kullandı.

“Karma evliliklerden doğan çocuklarımızın yaşadığı eşitsizlik insan hakları ihlalidir”

Erhürman, karma evliliklerden doğan çocukların yaşadığı vatandaşlık sorunu konusunda da değerlendirmelerde bulundu. Bu durumun “basbayağı insan hakları ihlali” olduğunu vurgulayan Erhürman, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu bizden kaynaklamasa da memleketin bir sorunudur. Bu sorundan dolayı çocuklarımız arasında bir eşitsizlik doğuyor. Türkiye kökenli KKTC vatandaşı çocuklarımızın Kıbrıs’ın güneyine geçememesi de ayrı bir problemdir. Bir arkadaşının yapabileceği bir şeyi yapamıyor olma duygusunun bir çocuğun psikolojik dünyasında nelere yol açabileceğini kimse kestiremez.”

Eşitliğin sağlanması gerektiğini vurgulayan Erhürman, “Kıbrıs’ın güneyine geçemeyen kalmaması, vatandaşlık hakkının tartışma konusu olmaması gerekiyor. Bunu bizim bütün dünyaya anlatmamız lazım” dedi. Bu meselenin Hristodulidis’in aktarmaya çalıştığı gibi bir Güven Yaratıcı Önlem (GYÖ) olmadığını belirten Erhürman, “Hristodulidis, kimin kiminle evleneceğine, nerede nikah kıyacaklarına ve çocuklarını nerede dünyaya getireceklerine karar veremez” ifadelerini kullandı.

“Kıbrıs Türk çocukları da aynı haklara sahip olmak zorundadır”

Kapsamlı çözüm için müzakere masası gerektiğini belirten Erhürman, çözüm sağlanana kadar Kıbrıs Türk çocuklarının da Rum çocuklarıyla aynı haklara sahip olması gerektiğini söyledi. “Bunun tartışması olamaz. İdeolojileri gerekçe göstererek hareket edilecek bir konu değildir” diyen Erhürman, konunun AB ve BM nezdinde sürekli gündemde tutulması gerektiğinin altını çizdi.

“Cumhurbaşkanlığı, geçişler konusunda düzgün açıklama yapmak zorundadır”

Kıbrıs’ın güneyine geçişlerde yaşanan sorunlara da değinen Erhürman, bu konuda topluma doğru bilgileri vermesi gereken makamın Cumhurbaşkanlığı olduğunu belirtti. Erhürman, “KKTC maalesef tanınmamış bir devlettir. Böyle olduğu için de senin dünyayla iletişim kuracak makamın Cumhurbaşkanlığı’dır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı geçişler konusunda yaşanan sorunlarla ilgili düzgün bir açıklama yapmak zorundadır” dedi.

“Çözümsüzlüğün sebebi ben olamam”

Cumhurbaşkanı makamındaki Tatar’ın kendisiyle uğraştığını da belirten Erhürman, “Arkadaşlar görevde olup tekrar aday oluyorlar, kendilerinden hiç bahsetmeyip durmadan benimle uğraşıyorlar. 5 senedir görevde ben miyim? Ersin Tatar bir ara kendinden geçerek çözümsüzlüğün sebebinin ben olduğumu söyledi. Hiç görev yapmamış birini çözümsüzlüğün sebebi olarak lanse eder noktaya geldiysen, işler iyice karıştı demektir” ifadelerini kullandı.