Yeni eğitim döneminin başlamasına sayılı günler kala Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Eğitim Komitesi, ülkenin eğitim sistemindeki sorunlarına dikkat çeken açıklama yaptı.

Komite, okulların olumsuz koşulları ve eğitim sisteminde yaşanan sorunlara yönelik etkin, verimli ve tüm boyutlarıyla planlanmış bir hazırlık sürecinin başlamamış olmasını kaygıyla takip ettiklerini belirtti.

Açıklamada, hükümetin oy toplama telaşıyla eğitimde derin yaralar açmaya devam ettiği vurgulandı. CTP, partizanlığın sınır tanımadığını, hükümetin kendi iç kavgalarına eğitimi alet ettiğini ve bu nedenle geçen yıl kamu okullarını bir hafta geç açtığını, bu yıl da aynı davranışın tekrarlandığını ifade etti. Öğretmen açığını “Geçici Öğretmen” atamakla çözebileceklerini sandıklarını, ancak eğitimi siyasi emellere alet ederek bitirdiklerini belirtti.

“Okulların yüzde 30’u açılacak durumda değil”

Komite, eğitim yılının başlamasına bir hafta kalmasına rağmen okulların en az yüzde 30’unun açılacak durumda olmadığını, ciddi risk içeren okul binalarının güçlendirilmesi veya yeniden yapılması gereken okulların tamamlanamadığını ve kaynakların farklı yatırımlara yönlendirildiğini kaydetti.

Acil durumlar için düşünülen konteyner sınıfların normalleştirildiği, neredeyse tüm okulların bu konteyner sınıflarla doldurulduğu, bazı okulların tamamen konteyner yapılardan oluştuğu ve çocukların toplama kamplarını andıran koşullara mahkûm edildiği belirtildi.

“Tüzükler 3 yıldır hazırlanmadı”

Kamusal eğitimin güçlendirilemediği, yeni okullar yapılamadığı ve özel katkılarla sisteme dahil edilen okulların kalabalık sınıflara çare olamadığı ifade edildi. Öğrenci taşımacılığının daha güvenli hâle getirilmediği, kötü olaylardan ders çıkarılmadığı, denetim ve güvenli otobüsler için önlem alınmadığı dile getirildi. Ayrıca okulların atölye, laboratuvar ve oyun alanları için hiçbir adım atılmadığı, alt yapı olanaklarını geliştirmeden “Tam Gün Eğitim” uygulamasının kaosa çevrildiği vurgulandı.

Okullarda yaşanan şiddet ve zorbalık olaylarının görmezden gelindiği, öğretmenlerin meslek statüsünün itibarsızlaştırıldığı ve pedagojiden yoksun ortamlarda görev yapmaya zorlandığı, özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların dikkate alınmadığı ve “Özel Gereksinimli Bireylerin Eğitimi Yasası” kapsamında çıkarılması gereken tüzüklerin 3 yıldır hazırlanmadığı açıklandı.

“Çocuklar üzerinden siyasi rant elde edilmeye çalışılıyor”

CTP, sınıfların tıklım tıkış hâle geldiğini, Bakanlar Kurulu kararları ile öğrencilere sınıf geçirme uygulamasının dayatıldığını ve eğitimin hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını değerlendirecek iyi yapılandırılmış ölçme ve değerlendirme sistemi kurulmadığını belirtti. Ortaöğretimdeki eğitim kalitesinin düşmesinin yükseköğretimde de ciddi sıkıntılar yarattığına dikkat çekildi.

Hizmet içi eğitimlerin gelişigüzel düzenlendiği, öğretmen eğitimine mesleki yaklaşımın göz ardı edildiği, yükseköğretimin bir “sektör” olarak görülüp kalite güvencesi mekanizmalarının uygulanmadığı ve sahte diploma iddialarının dikkate alınmadığı ifade edildi. Komite, hükümetin partizan uygulamalar ve beceriksizlikle halkın bedel ödemesini sağladığını, öğrencilerin kutuplaştırıldığını ve çocuklar üzerinden siyasi rant elde edilmeye çalışıldığını vurguladı.

“Kamu okulları sizin oyuncağınız değildir”

Cumhurbaşkanı’nın binlerce öğrenciyi, veliyi ve öğretmeni ilgilendiren bu konulardaki sessizliğine de dikkat çekilen açıklamada, “Kamu okulları sizin oyuncağınız değildir. Çocuklarımızı, gençlerimizi, bu toplumun geleceğini sizin siyasi hesaplarınıza kurban etmenize izin verecek değiliz.” denildi.

CTP Eğitim Komitesi, kamusal eğitimin niteliğini artırmayı, okul binalarının güvenliğini ve çağdaş altyapısını sağlamayı, özel gereksinimli bireyler için kapsayıcı eğitim uygulamalarını geliştirmeyi ve öğretmenlerin mesleki statüsünü güçlendirmeyi somut adımlarla hayata geçirmeye hazır olduklarını açıkladı. Komite, eğitim politikalarının pedagojik gerekliliklere dayalı, uluslararası standartlarla uyumlu ve uzun vadeli sürdürülebilirlik ilkeleriyle şekillendiğini belirtti.