
“Ortak Çevre Deklarasyonunu selamlıyoruz. Çevreyi birlikte yönetmeliyiz”
Yeşil Barış Hareketi, Slovak Elçiliği himayesinde bir araya gelen bazı Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum siyasi partilerin yayımladığı Ortak Çevre Deklarasyonu’nda ortak hareket etme mesajı verildiğini belirtti.
Yeşil Barış Hareketi, Slovak Elçiliği himayesinde bir araya gelen bazı Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum siyasi partilerin yayımladığı Ortak Çevre Deklarasyonu’nun, "hem mevcut çevresel tehditlerin aciliyetini hem de ortak hareket etme ihtiyacının hayati önemini bir kez daha ortaya koyduğunu” belirtti.
“Ortak Çevre Deklarasyonunu selamlıyoruz” diyen Hareket, “Çevre hepimizin evidir, kimse uzaktan seyretmemeli, dışarıda kalmamalı, herkes elini taşın altına koymalıdır” ifadesini kullandı.
Deklarasyonun toplumsal faydaya dönüşmesi için katkı koymaya hazır olduklarını belirten Hareket, “Gerekli yönetsel ve yasal düzenlemeleri yapmanın da karar vericilerin sorumluluğunda” olduğunu vurguladı.
Hareket, konuya ilişkin açıklamasında, Deklarasyonun, orman yangınları ve aşırı hava olaylarıyla mücadelede koordinasyon; atık yönetimi ve geri dönüşümde iş birliği; ortak çevresel izleme ve veri paylaşımı; su yönetimi ve iklim dayanıklılığı üzerine ortak çalışma; biyolojik çeşitliliğin, doğal habitatların ve Natura 2000 alanlarının korunması; yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının genişletilmesi; ve AB Çevre Müktesebatı ile hukuki çerçeve uyumunun vurgulanması olmak üzere yedi maddeden oluştuğunu hatırlattı ve şunları kaydetti:
“İki toplum liderine de önemli sorumluluk düşüyor… Çevre Teknik Komitesi’nin yetkilendirilip etkinleştirilmesi elzemdir”
“Yeşil Barış Hareketi olarak, bu ortak deklarasyonun kağıt üzerinde kalmaması, gerçek bir değişim yaratması ve toplumsal faydaya dönüşmesi için üzerimize düşen her türlü katkıyı ve görevi yapmaya hazır olduğumuzu vurgulamak isteriz. Gerekli yönetsel ve yasal düzenlemeleri yapmak da karar vericilerin sorumluluğundadır.
Bu doğrultuda siyasi partilere çağrımızdır:
• Bu deklarasyonu imzalamak kadar, ülkemizde bu taahhütleri hayata geçirmek için baskı oluşturmanız, somut adımlar atmanız ve topluma hesap verebilir bir süreç yürütmeniz büyük önem taşımaktadır.
•Ayrıca iki toplum liderlerine de önemli bir sorumluluk düşmektedir. Deklarasyonda ortaya konan hedeflerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi için, liderliğiniz altında çalışacak teknik yapıların güçlendirilmesi; özellikle de Çevre Teknik Komitesi’nin yetkilendirilip etkinleştirilmesi elzemdir. Ada ekosistemi bir bütündür. Çevre krizinin ikiye bölünmüş yönetimlerle değil, ortak akıl ve ortak eylemle çözülebileceğini bir kez daha hatırlatmak isteriz.
•Son olarak, Kıbrıs’ın kuzeyindeki değişen liderlikten de büyük beklentilerimiz vardır. Bu yeni dönemin; şeffaflık, bilim temelli karar alma, kurumsal iş birliği ve çevre politikalarında gerçek bir dönüşüm yaratma kararlılığına dönüşmesini umut ediyoruz. Bu deklarasyonun, yeni liderliğin çevre konusunu stratejik bir öncelik haline getirmesi için güçlü bir zemin oluşturduğuna inanıyoruz.”
Hareket, bu sürecin takipçisi olacaklarını ve çözüm üreten bir rol üstlenmeye devam edeceklerini belirterek, “Yaşanabilir bir Kıbrıs için mücadeleyi birlikte büyütelim!” mesajı gönderdi.















