Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi: “Sel felaketinde tam bir birliktelik örneği gösterildi”

Cemal Toger “Yağmur yağdığında rahat uyku uyuyamaz olduk”

Kayhan Kuşçu “Selde dört köpeğim öldü, bölgede giderilmeyecek yaralar var”

Mediha Bayraktar “Parayla pulla telafisi olmayan zararlarımız var…”

Şerife Dağda “Bahçelerimizden belki de 50 kamyon taş, moloz çıkardılar”

Emine Dağda “Evim yıkıldı, banyomu dereden gelen yılanlar bastı, devlet nerde?”

Fehime ALASYA

Sel felaketinden çok etkilendiğini anlatan Dikmenliler, adeta yağmurdan korkar oldu. Sel sularının bastığı birçok ev halen tadilat bekliyor. Belediyesinden, sokaktaki vatandaşına, tüm Dikmenlilerin dilinde sel felaketi…

Dikmen Belediyesi’nden memnuniyet dile getiren bölge halkı, yaralarını belediyenin yardımları ve kendi imkânlarıyla sarmaya çalıştığını anlatırken, ilgili belediye başkanı Yüksel Çelebi de bölge halkına duyarlılığı için teşekkür etti.  

Dikmende kimi yaralar hala kanarken, kimileri ise sarılmaya çalışılıyor. Büyük felakette bölgede yitip giden gençler hala dillerde, bazı evler tadilat bekliyor.

Geçmişte yağmuru ‘bereket’ olarak nitelendiren vatandaş, şimdilerde ‘felaket’ olarak görüp korkuyor.

Çelebi: “Yaralar çok erken sarıldı”

Yaşananların ardından bir yandan evlerde meydana gelen hasarları gidermeye çalışan Dikmen Belediyesi, diğer yandan ise sıkıntılı görülen noktalarla ilgili çeşitli projeler üretmeye başlattı. Gerekli incelemelerin yapıldığını belirten Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi, yeni projelerle ilgili bilgi verdi.

Çelebi, sel felaketinde tam bir birliktelik örneği gösterildiğinin altını çizerek, vatandaştan çeşitli Kızılay’a, İtfaiye ekiplerinden Sivil Savunmaya, Kaymakamlık’tan Vakıflar İdaresi’ne teşekkür etti.

Bölgede bulunan 10 tane evin kısmen veya tamamen zarar gördüğünü ifade eden Çelebi, bunların tamir edilmesi gerektiğini söyledi.  

Çelebi, “Acilen çözülmesi gereken ihtiyaçlar karşılandı, halkımız bu yönde mutludur. İş adamları, halkımız, birlik ve beraberlik içinde hareket ettik. Yaralar çok erken sarıldı.” dedi.

Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi:

“Birlik ve beraberlik içinde hareket ettik”

Yaşanan sel felaketinin ardından bölgede hızlı ve birlikte hareket edildiğini anlatan Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi, hala yapılması gereken tamiratlar olduğunu ifade etti.

YENİDÜZEN’e konuşan Çelebi şunları dile getirdi:   

“Gece 10’lara kadar işledik. Kızılay, İtfaiye, Sivil Savunma, Vakıflar, herkesin bölgemize yardım ve desteği oldu. Bir felaket zinciri yaşandı, Kıbrıs'ın bütünün etkisi altına alan ve 45 gündür devam eden yağışlar, birçok bölge gibi Dikmen’i de vurdu. Tüm dere yatakları açıktı, en hazırlıklı bölgeydik. 2010 senesinde yaşadığımız felaketten ders almıştık, hazırlıklarımızı yaptık ama başa çıkamadık.

Birkaç noktada yapamadığımız çalışmalar vardı. 

Dikmen’in kuzeyinden gelen dere bizi felakete sürükledi, oradan gelecek olan felaketin farkındaydık fakat yurttaşlarımızın karşı çıkışıyla bu dereyi inşa edemedik, bu hibe alınmış, kaynağı hazır bir projeydi fakat geri çekildi, çünkü bölgede bulunan vatandaşların müsaadesini alamadık. Aynı şekilde Ağırdağ bölgesinde de itirazla karşılaştık.

Karşı duruş sergilendi ve günün sonunda da felaketi yaşadık.

2010 yılında bölgede adeta deremiz dahi yoktu, kanalı dar, içi dolu, hiçbir işe yaramayan kanallar vardı.

Çok büyük felaket yaşamıştık, hemen akabinde kolları sıvadık ve kanallar yaptık. Tüm kanallarımız açık ve temizdi, en az hasarla bu felaketi atlatmaya çalıştık.

Bu felakette bölgemizden iki gencimizi de kaybettik, yitirdiğimiz canlar için de ayrıca çok üzgünüz.”

Yeni projeler yolda…

“Yeni bir proje hazırlamaya başladık. Bunu arkasından da Ağırdağ’ın Boğaz bölgesinde yağmur suyunu taşıyabilecek bir kanal inşa ediyoruz. Başbakan da bu projeye onay verdi, istimlak edilecek olan yerler olacak, unutulmamalıdır ki bunlar insanımızı korumaya yönelik projeleridir. Bu çalışmalarda karşılaştığımızın büyük sıkıntı istimlaktır.”

“Yıkılan evler var, onlar ciddi hasar gördü”

“Acilen çözülmesi gereken ihtiyaçlar karşılandı, halkımız bu yönde mutludur. İş adamları, halkımız, birlik ve beraberlik içinde hareket ettik. Yaralar çok erken sarıldı. Bölgemize beklentinin de üzerine destek geldi, herkese sonsuz teşekkürler. Tadilat bekleyen evlerin de en kısa sürede tamir edilmesi lazımdır. Buna rağmen yaklaşık on tane evin de dolapları, her şeyi gitti, kimisi kısmen kimisi ise tamamen kullanılmaz hale geldi. İçi su dolan, yıkılan evler var, onlar ciddi hasar gördü. Bunların tamir edilmesi gerekir. Kalan sıkıntımız budur. Bu sayı daha fazlaydı.”

DİKMENLİLER NE DEDİ?

Cemal Toger: “Yağmur yağdığında rahat uyku uyuyamaz olduk”

“Bölgemizde olan sel felaketi hepimizi çok etkiledi. Manevi olarak kayıplarımız zaten büyük, maddi yaralarımız ise sarılmaya çalışılıyor. Kimimizin kısmen sarıldı sayılır ama köyde hala yardım bekleyen insanlar var. Benim evim derenin suyunun kontrolsüzce aktığı bölgede.

Belediyemiz yardım ediyor, etmeye çalışıyor ama herkes ‘benim malımdır’ diyerek dere kenarlarını, dereleri sahipleniyor. Hal böyleyken de köyü su basıyor. Ben Raif Rauf Denktaş Sokak’ta kalıyorum, bizi de su bastı, evin bahçesi darmadağın oldu. Evde ne halı ne dolap, ne de masa kaldı… Yağmur yağdığında rahat uyku uyuyamaz olduk.”

Kayhan Kuşçu: “Selde dört köpeğim öldü, bölgede giderilmeyecek yaralar var”

“Her şeyi de devletten beklememek lazım, belediyemiz ilgili, biz de şahsen gayret ederek selde gördüğümüz zararları giderdik. Giderilmeyecek olan yaralarımız da var ama… Selden dolayı bahçede olan dört köpeğimin dördünü de kaybettim. Eskiden yağmur bereketti, şimdi felaket oldu. Dükkanım ile evim arasında 500 metre mesafe var, hanım aradı, evi su bastı dedi, o an dükkanımın önünde su bile yoktu. Bazı yerlerde bu yaşandı, her şey bir anda oldu. Köyde evlere bahçelere kocaman kayalar girdi, çok büyük bir felaketti.” 

Mediha Bayraktar: “Parayla pulla telafisi olmayan zararlarımız var…”

“Sel felaketinde hayatını kaybeden gençler benim kuzenimdi, ondan da öte, kız kardeşim, canımdı, parayla, pulla, telafisi olmayan zararlarımız var… Her gün birlikte uyurduk, sürekli beraberdik, sarılamayacak yaralarımız var. Dördü de bizim canımızdı. Yağmurdan korkar olduk.”

Şerife Dağda: “Bahçelerimizden belki de 50 kamyon taş, moloz çıkardılar”

“Evlerimizin içinden diz boyu su geçti. Evimizde eşya kalmadı, bahçemizde ağaçlar söküldü, bahçelerimizden belki de 50 kamyon taş, moloz çıkardılar. Dere koca koca kayaları getirdi. Dereyle gelen taşlar, evleri, bahçe duvarlarını yıktı. Bu hayat pahalılığında zarar ziyanla kendimiz başa çıkamayız. Belediye elinden geleni yaptı, kaymakam yardım edecek dedi, vakıflar yardım edecek denildi ama ses yok, bekliyoruz.”

Sel felaketinde arabasını kaybeden ve evi etkilenen Emine Dağda:

“Evim yıkıldı, banyomu dereden gelen yılanlar bastı”

Sel felaketinden etkilenen Emine Dağda, rutubetli evde bronşit olan ve günlerce okula dahi gidemeyen oğlu ile yaşam sürmeye çalışıyor. İşsiz olan Dağda, kendi imkânlarıyla evinin tadilatını yapamıyor. Dağda ailesinin başına gelen felaket YENİDÜZEN’in objektifine takılıyor.

Evinde hala gerekli tadilatın yapılmadığı için isyan eden Dağda, devletten yardım bekliyor.

Dağda, bölge belediyesinden ise yardım sözü aldığı için Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi’den de memnuniyetini dile getiriyor.

Hasan Dağda ve Şerife Matyatlı’nın evi tamamen kullanılmaz halde

Emine Dağda, yan komşusu olan ve selde evini tamamen kaybeden Hasan Dağda ve Şerife Matyatlı’ya ise evinin kapılarını açmış durumda.

Kalacak yeri olmayan Hasan Dağda ve Şerife Matyatlı, komşuları Emine Dağda’nın yanında konaklıyor, onlar da devletin uzatacağı yardım elini bekliyor.

Evi su ve taşlarla dolu olan Matyatlı, evin etrafındaki çamur birikintisi ve taşlardan dolayı bahçede yürümekte dahi zorlanıyor.

Emine Dağda: “Belediye Başkanımız yapacağına dair söz verdi, inanıyorum yapacak”

Yaşadıklarını anlatan Emine Dağda şunları ifade ediyor:

“2 kilo kıyma veya 3 kat elbiseye ihtiyacımız yok, bizim evimizi tamir etmeye ihtiyacımız var. Allah’a şükürler olsun aç değiliz, açıkta değiliz ama burada da yaşanmıyor. Kaymakamlık yardım edeceğine dair söz verdiydi, şimdi beni Vakıflar’a yolluyorlar, ortada kaldım. Oğlum bronşit oldu, duvarlar hala ıslak, rutubetten geçilmiyor, 11 yaşındaki oğlum okula 2 hafta gitmedi, sürekli hasta, hala hasta.