“Bir damla ilik bir ömre can olur. Belki bir çocuğun kahkahasında, belki bir annenin duasında sen varsın. Donör olmaktan korkmayın arkadaşlar” diyen Ali Yılmaz, 8-9 yıl önce verdiği bir tükürük örneğiyle başlayan süreci ve bir hastaya donör olma deneyimini paylaştı.

Yılmaz, Tunççevik Hastanesi’nde donör olmak amacıyla verdiği örneğin üzerinden yıllar geçtiğini, bu yıl mart ayında Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar Vakfı’ndan gelen telefonla yeniden hatırladığını belirtti.

Bir hasta ile eşleşme olduğunu ve gönüllü olup olmadığının sorulduğunu aktaran Yılmaz, “Bir an için korksam da yaptığım araştırmalar doğrultusunda benim için en ufak bir sağlık sorunu olmayacağını öğrendiğim an ‘Evet, gönüllüyüm’ dedim” ifadelerini kullandı.

Kan örneği vererek DNA eşleşmesinin yüzdeliğinin ölçüldüğünü, check up işlemleriyle sağlık durumunun kontrol edildiğini anlatan Yılmaz, her şey uygun gidince 17 Temmuz için nakil tarihinin belirlendiğini aktardı.

“13 Temmuz’da sabah ve akşam olmak üzere 4 gün süren bir aşı uygulaması yapıldı. Bu, iliğin çoğalması ve kana karışması içindi. Sinek ısırığından farksızdı” diyen Yılmaz, 17 Temmuz sabahı Lefkoşa’nın güneyinde bulunan Lefkoşa Genel Hastanesi’ne gittiklerini anlattı.

İşlem sırasında sağ ve sol koldan damar yolu açıldığını, bir cihazın bir koldan kanı alıp plazma ve iliği ayırarak diğer koldan geri verdiğini söyleyen Yılmaz, “Bu işlem yaklaşık 3 saat sürdü. İhtiyaç duyulan seviye karşılanınca işlem bitirildi ve hastaneden ayrıldık. Ertesi gün ise günlük rutinime devam ettim. Ne işlemden önce ne de işlemden sonra yaşama kalitemi etkileyecek bir sorun yaşamadım” dedi.

Yılmaz, sürecin başından itibaren tüm sorularını samimiyetle yanıtlayan Servet Hanım’a, işlem günü refakat eden ve yalnız bırakmayan Suzan Hanım’a, Kemal Saraçoğlu Vakfı ekibine ve kendisini destekleyen ailesi ile arkadaşlarına teşekkür etti.

Yılmaz, “Lütfen donör olmaktan korkmayın. Unutmayın ki belki birinin aradığı şifa sizin vücudunuzda” diyerek çağrısını yineledi.