PEO Emekçi Kadınlar Bürosu tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle 13 Mart 2022 Pazar günü gerçekleştirilen etkinliğe, Kıbrıslı Türk sendikalardan temsilciler de katıldı. Etkinlik Tseri’de Ktima Kuşumi Etkinlikler Salonu’nda gerçekleştirildi... Pandemi önlemlerinin alındığı etkinliğin  açılışında yaptığı konuşmasında PEO Emekçi Kadınlar Bürosu Sekreteri Marina Kuku pandemi nedeniyle yaşananlardan ötürü uzun bir aradan sonra Kıbrıs’ın emekçi kadınlarının tekrar bir araya gelebilmelerinden duyulan büyük mutluluğu dile getirdi.

“Kınadığımız bir savaşın gölgesinde...”

Marina Kuku “Kesinlikle kınadığımız bir savaşın gölgesinde bu yıl 8 Mart'ı anıyoruz. Hiçbir savaş emekçilere fayda sağlamaz, tam aksine insanların her şeyini, yaşamlarını, emeklerini, hayallerini köklerinden söküp atar. Bizler, Kıbrıslı Rum-Kıbrıslı Türk kadınlar bunu çok iyi biliyoruz. 48 yıldır vatanımızı ordularla, dikenli teller ve barikatlarla bölünmüş bir halde görüyoruz ve iki toplumun liderlerinin bu kulakları sağır eden durgunluğu devam ettiği takdirde, bu durumun kalıcılaşması tehlikesiyle karşı karşıyayız. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle de bir kez daha beyan ediyoruz ki, eşitlik ve adalet mücadelesiyle birlikte, tüm emekçilerin barış içerisinde yaşayabilecekleri, çalışabilecekleri ve yaratabilecekleri günlere ulaşmak için, yurdumuzun yeniden birleşmesi için mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

“Her iki taraftan yetkililer hayatı zorlaştırıyor...”

Etkinlikte DEV-İŞ Emekçi Kadınlar Bürosu adına yaptığı konuşmasında araştırmacı gazeteci Sevgül Uludağ 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle barışsever emekçi kadın ve erkeklerle birlikte olmanın ve barış, sosyal adalet ve eşitlik hedefiyle ortak mücadele için seslerimizi birleştirmenin önemini vurguladı.

Sevgül Uludağ Yeşil Hattın her iki tarafındaki yetkililerin sergiledikleri tutumlarla adamızın barış yanlısı insanları için hayatı zorlaştırdıklarını ve herhangi bir uzlaşmayı veya karşılıklı anlayışı kolaylaştırmadıklarını, geçişlerde yaşananların da acı verici olduğunu belirterek, bu ülkenin ilerici kadınlarının ve erkeklerinin, emekçilerinin, aydınlarının, sanatçılarının, yazarlarının, gazetecilerinin, aktivistlerinin, sendikacılarının, gençlerinin, kısacası bu ülkeyi kendilerinden ve kendi küçük çıkarlarından daha çok sevenlerin Kıbrıs’ta kalıcı bölünmeye karşı direnmelerinin öneminin altını çizdi.

Bölünmenin kalıcılaşmasının daha fazla gözyaşı, daha fazla kan, gelecek için daha fazla belirsizlik ve daha fazla göç anlamına geleceğini, geçmişten bildiğimiz gibi Kıbrıs'ı tamamen ortadan kaldıracağını ve yeni kanlı çatışmalara ve büyük provokasyonlara yol açacağı yönünde ortak endişeyi de dile getiren Uludağ, savaş korkusundan, bölünme korkusundan, yeniden mülteci olma korkusundan uzak bir şekilde, ortak vatanımızda barışı, uzlaşmayı, dostluğu ve daha iyi bir geleceği inşa etmek için ortak mücadelemizi sürdürmemiz gerektiğini vurguladı. “Çocuklarımızın barikatlar üzerinden ellerinde silahlarla karşı karşıya gelmeden büyüyeceği bir ülkenin hepimizin ortak hayalimiz ve vizyonumuz olduğunu” belirterek, “var gücümüzle bu hayal, bu vizyon için çalışmaya devam etmek gerektiği” mesajını verdi.

Sotirulla Haralambus: “Kadının mücadelesi devam ediyor...”

PEO Genel Sekreteri Sotirulla Haralambus 8 Mart 1857’den 8 Mart 2022’e kadar geçen süre zarfında insanlığın şüphesiz pek çok değişikliği yaşadığını, ancak New Yorklu dokumacı kadınların açtıkları yolda milyonlarca kadının mücadelesinin o dönemde olduğu gibi bugün de devam etmekte olduğunu söyledi.

Dünya Kadınlar Günü’nün PEO ve ilerici Kıbrıslıtürk sendikal örgütler açısından Kıbrıs’ımız için ortak mücadelelerimizi vurgulamamız için de önemli bir fırsat olduğunun altını çizen PEO Genel Sekreteri Sotirula Haralambus, iki toplumun siyasi eşitliğinin olacağı iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümüne olan bağlılığımızı ve üzerinde anlaşmaya varılmış olan çözüm çerçevesi temelinde müzakerelerin yeniden başlatılması talebini bir kez daha vurgulayarak, karşılaştığımız tüm zorluklara rağmen, yeniden birleşme kıvılcımını canlı tutmak ve aramızdaki ortak faaliyetleri sürdürerek daha da geliştirmekten başka seçeneğimizin olmadığının altını çizdi.

Etkinlik Niyal Öztürk ve Frideriki Tombazu ile iki toplumlu grupları “Let’s Sing Together” tarafından sunulan Türkçe ve Rumca ortak şarkılarla tamamlandı. Müzik konseri çok beğenildi...

Etkinliğe DEV-İŞ, KTÖS, KTAMS, KTOEÖS ve BES’ten temsilciler katıldı...

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, BES Kadın Bürosu Sorumlusu Fatoş Anter ve beraberindekiler etkinlikte...

KTOEÖS Temsilcisi Özge Tahiroğlu ve beraberindekiler etkinlikte...

Let's Sing Together (Birlikte şarkı söyleyelim) müzik grubunun konseri büyük beğeniyle izlendi... Niyal Öztürk ve Frideriki Tombazu, Türkçe ve Rumca ortak şarkıları söylediler...

Let's Sing Together müzik grubu etkinlikte, arkadaşlarıyla birlikte...