Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yılın ikinci asgari ücretini belirlemek üzere saat 11.30’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda toplandı. Yeni alınan kararla toplantı odasına basının alınmayacağı belirtildi, açıklamalar kapı önünde oldu.

Toplantı öncesi basına konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, asgari ücretle ilgili mahkeme sürecine dikkat çekerek, “Asgari ücretle ilgili bir mahkeme süreci vardı. Mahkeme ara emri vermedi, kararının bütünü geçti. Asgari ücret masasını haklı buldu. Mahkeme, hayat pahalılığının hangi istatiki verilere dayandığını gerekçelendirilmesini istiyor” dedi. Bugünkü toplantının mahkemenin çizdiği yolla ilgili olduğunu belirten Gardiyanoğlu, “Kimse korkmasın, asgari ücret en iyi şekilde belirlenecektir. Son asgari ücret, hayat pahalılığının 2,5 altında verilmişti. Önemli olan arttırmak değil, hayatı ucuzlatmak. Gönül arzu eder ki asgari ücreti yüzde 100 arttırmak” ifadelerini kullandı.

HÜR-İŞ Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu ise Çalışma Bakanı’nı eleştirdi. “Bakan ekonomik akıldan uzak konuştu.

Asgari ücret enflasyon oranında artmazsa reel kayıp oluşur” diyen Serdaroğlu, “Maaşınız 10 bin TL ise ve yüzde 20 oranında artıp 12 bin TL olur ama hayat pahalılığı da yüzde 30 ise bu durumda çalışanın hayatında reel bir azalma olur. Asgari ücretli yüzde 61 reel bir kayıpla 6 ay boyunca devam etti” şeklinde konuştu.

Satın alma gücündeki düşüş nedeniyle güney kapılarında izdiham yaşandığını belirten Serdaroğlu, “Dengesizlik olmasaydı bu kapılar böyle mi olacaktı? Etin kilo fiyatı orada belli, burada belli. Bu memlekette işimiz çok zor” dedi. Ticaret Odası’nın “asgari ücret artmasın, şirketler batacak” yönündeki söylemlerine de tepki gösteren Serdaroğlu, “Ticaret Odası acaba Şirketler Mukayyitliği’nden açılan ve kapatılan şirket sayılarına baktılar mı? Açılanlar aslında kapatılanlardan çok daha fazla” ifadelerini kullandı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yılın ilk asgari ücretini hayat pahalılığının da altında, yüzde 7,5 oranındaki artışla, ilk toplantıda belirlemiş ardından yargıya taşınmıştı. Mahkeme ara emri kararı vermemiş ancak ücret belirleme süreçlerinde gerçek veri kullanılmasının zorunlu olduğuna hükmetmişti.