1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. 2023 Bütçesi'ni uzmanlara sorduk: “Açık daha da artacak”
2023 Bütçesi'ni uzmanlara sorduk: “Açık daha da artacak”

2023 Bütçesi'ni uzmanlara sorduk: “Açık daha da artacak”

3 milyar 50 milyon TL bütçe açığı öngörüsüyle hazırlanan 2023 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’na ilişkin çalışmalar, tatmin edici bulunmadı. Uzmanlar, açığın daha da artacağı görüşünü paylaştı.

A+A-

Ayşe GÜLER

3 milyar 50 milyon TL bütçe açığı öngörüsüyle hazırlanan 2023 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’na ilişkin çalışmalar, tatmin edici bulunmadı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili, Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkan Vekili Fikri Toros, 2023 bütçe açığının, ek gelir getirecek yasalar ihmal edilmeye devam ettiği müddetçe daha da artacağına vurgu yaptı.

Cari giderler ve transferlerin giderlerin bütçenin yüzde 77’sini oluşturduğunu ifade eden Toros, “2022 yılında gerçekleşenin takriben iki katına yükselen bütçe açığı öngörüsü, iç kaynaklarla karşılanmaya çalışılmakta, ancak dış yardımların gerçekleşmesinde sıkıntı yaşanması nedeniyle zorlanmaktadır” dedi.

Eski Maliye Bakanı Birikim Özgür, “Devletin vatandaş için değil, vatandaşın devlet için yaşayacağı yeni bir döneme daha giriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Özgür, 36 milyar TL öngörülen bütçenin 8 milyar TL’lik kısmının Türkiye yardım ve kredilerinden oluşacağı varsayıldığını ancak bununla ilgili herhangi bir altyapının oluşturulmadığını kaydetti.

Öte yandan Ekonomist Mustafa Baturalp ise geçmiş yıllara göre bütçe açığının çok kötü olmadığını ifade etse de “Açığın bütçe büyüklüğündeki oranı yüzde 8.5” bilgisini paylaştı.

 

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili, Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkan Vekili Fikri Toros:

“Ek gelir getirecek yasalar ihmal edildikçe, açık daha da artacak”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili, Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkan Vekili Fikri Toros, 2023 bütçe açığının, ek gelir getirecek yasalar ihmal edilmeye devam ettiği müddetçe daha da artacağına vurgu yaptı.

Cari giderler ve transferlerin giderlerin bütçenin yüzde 77’sini oluşturduğunu ifade eden Toros, “2022 yılında gerçekleşenin takriben iki katına yükselen bütçe açığı öngörüsü, iç kaynaklarla karşılanmaya çalışılmakta, ancak dış yardımların gerçekleşmesinde sıkıntı yaşanması nedeniyle zorlanmaktadır” dedi.

Toros, hayat pahalılığı ödeneği olarak ayrılan bütçenin yurttaşın alım gücünü koruyamayacağı gibi, halkın fakirleşmeye devam edeceğine değinerek, KOBİ’lere ve esnafa özel hibe desteği sağlanması gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi: 2022 Bütçesi 12 milyar 770 milyon TL olarak 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe girdi. TL’nin değer kaybındaki artış, tahminlerin ötesinde bir enflasyon ve bütçe yetersizliğine yol açtı. Bu yüzden sene ortasında bir ek bütçe yapılması gerekti ve toplam 18 milyar 710 milyon TL’ye çıkarıldı. Dolayısıyla, 2022 ek bütçe rakamına kıyasla 2023 bütçesi 91.6% oranında bir artışla TL 35 milyar 850 milyon olarak tasarlandı.

Ekonomimizde herhangi bir yasal zemini olmayan ve dolayısıyla kayıt dışı olup vergilendirilemeyen faaliyetlere ilişkin yasal düzenlemeler ihmal edilmiştir. Ayrıca dış yardımlar öngörüldüğü miktarda temin edilememiştir. 2023 Bütçe açığı, ek gelir getirecek yasalar ihmal edilmeye devam ettiği müddetçe daha da artacaktır.

Cari giderler ve transferler giderlerin 77%’sini oluşturuyor.

2022 yılında gerçekleşenin takriben iki katına yükselen bütçe açığı öngörüsü, iç kaynaklarla karşılanmaya çalışılmakta, ancak dış yardımların gerçekleşmesinde sıkıntı yaşanması nedeniyle zorlanmaktadır.

Bu yüzden, kayıt dışılığın önlenmesine yönelik çalışmaların ve ek gelir getirecek yasal düzenlemelerin daha da etkinleştirilmesi şarttır. Yıkıcı etkileri altında olduğumuz bu kriz ortamında, hane halkını ve işletmeleri daha da zora sokacak vergi zamları bu amaca hizmet etmeyecektir.

2020 yılında 16.2% oranında bir daralma kaydeden Gayri Safi Milli Hasılamız, 2021 yılında 3.9% büyüme kaydetmiştir. 2013’te 15,000 dolara kadar yükselen fert başına düşen refahımız, yaklaşık 11,000 dolara düşmüştür. 2023 Bütçesini incelediğim zaman, hayat pahalılığı ödeneği olarak ayrılan bütçenin halkın alım gücünü koruyamayacağı gibi, maalesef, halkımız fakirleşmeye devam edecektir.   

2023 yılında ekonomide bu sıkıntıların devam etmesini istemiyorsak, KOBİ’lere ve esnafa özel, can suyu niteliğinde hibe desteği sağlanmalıdır. Devlet de, yukarıda detaylandırdığım eylemlerle ekonomik büyümeye ivme kazandırmalı ve ekonomik çarkları hızlandırarak reel sektörde gelirlerin normalleşmesini sağlamalıdır. Dar ve sabit gelirli halkın alım gücü ancak bu yöntemle korunabilecek ve layık oldukları refaha doğru bir gelişme beklenebilecektir.

 

Eski Maliye Bakanı Birikim Özgür:

“Devletin vatandaş için değil, vatandaşın devlet için yaşayacağı yeni bir döneme daha giriyoruz”

Eski Maliye Bakanı Birikim Özgür, “Devletin vatandaş için değil, vatandaşın devlet için yaşayacağı yeni bir döneme daha giriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Özgür, 36 milyar TL öngörülen bütçenin 8 milyar TL’lik kısmının Türkiye yardım ve kredilerinden oluşacağı varsayıldığını ancak bununla ilgili herhangi bir altyapının oluşturulmadığını kaydetti.

“Bütçemiz 2023 yılında kaçınılmaz olarak ciddi şekilde büyüyor ve bütçe harcama yapısının iyileşmediği koşullarda kamunun verimsiz harcamaları için daha fazla vergi ödeyeceğimiz gerçeği ile karşı karşıyayız” diyen Özgür, halkın alım gücünü artırmak için bütçeyi büyütmek değil küçültmek gerektiğine işaret etti.

Özgür, “2023 bütçesi tartışılırken mutlaka 3 yıllık bir projeksiyon ışığında yerel gelirleriyle mahalli giderlerini karşılayabilen hatta daha uzun vadede altyapı ve reel sektör desteklerini de yerel gelirlerle karşılayabilecek bir bütçe yapısını tartışmak mecburiyetindeyiz” şeklinde konuştu.

Özgür, şunları söyledi: Herhangi bir bütçe tasarısının sağlıklı değerlendirmesini yapabilmek için öncelikle bir Orta Vadeli Programa ve Orta Vadeli Mali Plana dayandırılmış olması gerekir. Bütçe ülkenin geleceğini şekillendiren herhangi bir makro çerçeveye oturtulmuyorsa işlevi de doğal olarak statükonun çizdiği çerçeve ile sınırlı kalıyor.

Benzer şekilde 36 milyar TL öngörülen bütçenin 8 milyar TL’lik kısmının Türkiye yardım ve kredilerinden oluşacağı varsayılıyor ancak bununla ilgili herhangi bir altyapı bugün itibariyle oluşturulmuş değildir. Bir başka anlatımla, bütçenin savunma, reel sektör destekleri ve altyapı yatırımlarına ilişkin kısmını değerlendirmek mümkün olamamaktadır. Geriye kalan kısım cari harcamalara ilişkindir. Demek ki biz bütçe tartışması adı altında Kıbrıs Türk halkının ve ülke ekonomisinin geleceğini değil sadece kamu sisteminin 2023 yılında yapacağı birtakım ödemeleri ele almaktayız. Bu ciddi bir siyasi sorundur. 2023 bütçesi tartışılırken mutlaka 3 yıllık bir projeksiyon ışığında yerel gelirleriyle mahalli giderlerini karşılayabilen hatta daha uzun vadede altyapı ve reel sektör desteklerini de yerel gelirlerle karşılayabilecek bir bütçe yapısını tartışmak mecburiyetindeyiz.  

Şu anda geleceği planlama yaklaşımı olmadığından geriye gidişin seviyesini anlayabilmek için bütçe büyüklüğü veya borçlanma gibi konulara yoğunlaşmak durumunda kalıyoruz. 3 milyar 50 milyon TL olarak öngörülen açığın gelirleri artırma yöntemiyle kapatılacağı ifade ediliyor. Bütçe hazırlanırken eğer bir açık öngörülmüşse bu açığın gelir ve harcama politikaları bağlamında alınacak dengeli tedbirlerle kapatılacağı yönünde kararlı bir siyasi duruş sergilenmesi beklenir.

Bütçemiz 2023 yılında kaçınılmaz olarak ciddi şekilde büyüyor ve bütçe harcama yapısının iyileşmediği koşullarda kamunun verimsiz harcamaları için daha fazla vergi ödeyeceğimiz gerçeği ile karşı karşıyayız. Halkın alım gücünü artırmak için bütçeyi büyütmek değil küçültmek gerekmektedir.  Örneğin akaryakıt fiyatlarını ucuzlatacak tedbirler alınamayacak, temel gıda ürünleri üzerindeki vergiler düşürülemeyecek. Aşırı büyüyen ve kamu yararına yatırımlardan ziyade cari harcamalardan oluşan yerel bütçeyi, halk dolaylı vergilerle finanse etmek durumunda kalacak. Devletin vatandaş için değil, vatandaşın devlet için yaşayacağı yeni bir döneme daha giriyoruz.

 

Ekonomist Mustafa Baturalp:

Açık, bütçenin yüzde 8.5’i

Ekonomist Mustafa Baturalp ise açığın bütçe büyüklüğündeki oranının yüzde 8.5 olduğunu söyledi.

Geçmiş yıllara göre bütçe açığının çok kötü olmadığını da ifade eden Baturalp, “Gelirler 5 milyon TL’yi buldu. Bu rakam yılsonunda daha da artacak. Bu iyi bir durum” dedi.

Baturalp, bir önceki yıla kıyasla bütçenin yüzde 63.19 oranında büyütüldüğünü de kaydetti.

Sosyal medya hesabından da değerlendirmede bulunan Baturalp, şöyle dedi: 2022 bütçesi tasarı halinde Meclis’e yollandığında büyüklüğü 12.700.000.000 TL idi’ tasarıda bütçe açığı ki ( iç borçlanma ) diye belirlenir. 1.460.000000 TL idi bu miktar da bütçenin ( %11.49 )una tekabül eder.

Yıl içerisinde hayat pahalılığının aşırı derecede artması nedeniyle bütçe büyüklüğü 21.967.225.708 TL

Olarak tadil edilmiştir. Sizler bu tadil miktarını dikkate almadınız.

2023 yılı bütçesinin büyüklüğünü sayın Maliye bakanı 35.850.000.000 TL olarak açıkladılar, 2022 bütçesine oranla %63.19 oranında büyütüldü. 3 ( üç ) katı değil.

Bütçe açığı ( iç borçlanma ) bütçe taslağında 3.050.000.000 TL olarak yer aldı. Bütçeye büyüklüğüne oranı ise %8.5’tir.

 

Bu haber toplam 1633 defa okunmuştur