Ersin Tatar’ın özel temsilcisi Ergün Olgun, haftalık Kathimerini’ye “Kıbrıs’ta iki devlet” tezini anlattı. “Kıbrıs Türk tarafının yeni müzakerecisi olabilir” iddiasıyla röportajda görüşlerine yer verilen Olgun, “Müzakereler yoluyla ve bir takvim zemininde ulaşılacak eşit uluslararası statüde iki egemen devlet” hedeflediklerini söyledi.

Olgun, böyle bir uzlaşıya, ciddi siyasi ve ekonomik kazanç ve her iki tarafın da güvenliği anlamında olumlu sonuçlar eşlik edeceğini düşünüyor.

Olgun’un görüşleri şu değerlendirme ile sunuluyor:

“Bu çerçevede sınırların, mülkiyetin, güvenliğin ve iş birliğinin geniş ölçekte düzenlenmesi yöntemi bulunabilir. Yine AB meselesi de aynı çerçevede karşılanacak.

Ancak Sayın Tatar iki toplumun, eşit uluslararası statüde iki egemen devlete dayanacak nihai ilişki statüsünün müzakerelerin sonunda ortaya çıkacağına inanıyor.

Bu nedenle tercih edilen iş birliği modelini peşinen isimlendirmememiz gerekir.

Eşit uluslararası statüde iki egemen devlet ilkesinde anlaşmaya varılırsa o zaman elbette ilgilenilmesi gereken konulardan birisi de sınırların düzenlenmesi olacak.”

Maraş’a bakış

Kapalı Maraş ile ilgili soruya da muhatap olan Olgun, bu konunun Güven Yaratıcı Önlemler çerçevesinde daha önce birçok kez gündeme geldiğini, gerek BM’nin gerek Kıbrıs Türk tarafının konuyla ilgili öneriler sunduğunu, ancak (Kıbrıs) Rum tarafının reddettiğini savundu; özetle şunları söyledi:

“Kıbrıs Türk tarafı Maraş’ın kapalı statüsüne son vererek askerî bölge olmaktan çıkarıp sivil bölge haline getirmek istiyor.

En üst hedef, insanî bir meseleye bir çözüm bulunması, her iki topluma da ekonomik fayda sağlaması ve iş birliğinin gelişeceği bir ortam yaratılmasıdır.

Bildiğiniz gibi Kapalı Maraş’ta mevcut kullanıcı statüsünde insan yoktur. Bu nedenle BM Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararları ruhunda, eski mülk sahiplerinin haklarına saygıya büyük bir önem veriyoruz. 

Kapalı Maraş’ın açılmasıyla birlikte yapılacak başvurular Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden onay alan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun iade de dahil olmak üzere karar alması yolunu açacak.

Maraş halkı kapalı kentle ilgili kararımızı kutladı. Kıbrıs Rum tarafının bu karara karşı çıkması mevcut statünün kalıcılaşmasından yana olduğunu gösteriyor.”