“Sayın bakanlar, çocuklarımız size benzemesin diye sokağa indik”

Bu kez Barış Derneği ve HÜR-İŞ Federasyonu öncülüğünde yakılan eylem ateşi etrafında toplanan Kıbrıslılar, laik bir Kıbrıs çağrısını yineledi.

A+A-

Ertuğrul SENOVA

Sayıları 70’i aşan örgütlerin desteği ve öğretmenlerin önderliğinde, gerici politika dayatmalarına karşı yakılan eylem ateşi, üçüncü gününde de yandı.

Bu kez Barış Derneği ve HÜR-İŞ Federasyonu öncülüğünde yakılan eylem ateşi etrafında toplanan Kıbrıslılar, laik bir Kıbrıs çağrısını yineledi.

Eylemde konuşan Barış Derneği Başkanı Ahmet Derya, “mücadeleyi kazanacağız, buna mahkumuz” dedi, “Sayın bakanlar, çocuklarımız size benzemesin diye sokağa indik” ifadelerini kullandı.

HÜR-İŞ Başkanı Ahmet Serdaroğlu ise eylemlilik sürecine farklı görüşlerden kişi ve örgütlerin katılım gösterdiğini belirterek, “Bu eylem birlikteliği bitmemeli. Bu nedenle dikkatli konuşuyoruz. Sağcısıyla solcusuyla tek bir hedefe odaklanmamız gerek. Tam da şimdi yaptığımız gibi. Söz konusu Anayasanın ihlali olunca, laikliğimiz olunca, sağcısı da solcusu da hep birlikte sokaktadır” şeklinde konuştu.

Serdaroğlı, UBP – YDP – DP Hükümeti’nin, Kıbrıs Türk halkına karşı “mücadele” verdiğini ifade ederken, hükümeti istifaya davet etti.

Açıklamaların ardından eylem ateşi yakıldı ve Arda Gündüz ile Serkan Soyalan sahne aldı.

HÜR-İŞ Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu:

“Söz konusu laikliğimiz olunca, sağcısı da solcusu da hep birlikte sokaktadır”

Eylemde konuşan HÜR-İŞ Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu, eylemlilik sürecine destek veren örgüt sayısının 70’i aştığını açıklayarak sözlerine başladı.

UBP – YDP – DP Hükümeti’nin toplumu bölmek için “başörtüsü tüzüğünü” dayattığını belirten Serdaroğlu, eylemlilik sürecine farklı görüşlerden kişi ve örgütlerin katılım gösterdiğini belirterek, “Bu eylem birlikteliği bitmemeli. Bu nedenle dikkatli konuşuyoruz. Sağcısıyla solcusuyla tek bir hedefe odaklanmamız gerek. Tam da şimdi yaptığımız gibi. Söz konusu Anayasanın ihlali olunca, laikliğimiz olunca, sağcısı da solcusu da hep birlikte sokaktadır” şeklinde konuştu.

Serdaroğlu, eyleme destek verdikleri için üyelerine ve örgüte, hükümet kanadının baskı yaptığını ifade etti.

Koalisyon ortaklarından YDP’nin genel başkanı Erhan Arıklı’ya seslenen Serdaroğlu, “Biz laik bir cumhuriyet miyiz, değil miyiz? Bunu Sayın Erhan Arıklı’ya sormak istiyorum. Bunun yanıtını vermeli” dedi.

Serdaroğlu, “Erhan Arıklı’nın eylemi tamamen yanlıştı. Toplumu bölmek adına yapılan son derece yanlış bir mitingdi. Adını, Türkiye’ye saygı mitingi koydu. Sanki de, o eylemden bir gün önce sokaklara dökülen on binler, Türkiye’ye karşı bir eylem yapmış gibi lanse etti” şeklinde konuştu.

“Erhan Arıklı, dini istismar ederek, toplumu birbirine kırdırmaya çalışıyor”

Arıklı’ya yönelik söylemlerini sürdüren Serdaroğlu, “Dini istismar ederek, toplumu birbirine kırdırmaya çalışıyor. Hükümet ve Cumhurbaşkanı da buna sessiz kalarak ortak oluyor” dedi.

“Öğretmenlerimizin başlattığı bu eyleme, HÜR-İŞ Federasyonu olarak sonuna kadar destek vereceğiz” diyen Serdaroğlu, “KKTC ve TC Hükümetlerini uyarıyoruz. Burada kazanan olmaz, kaybeden olur. Kaybeden KKTC ve TC ilişkileri olur” ifadelerini kullandı.

“Hükümet istifa”

Toplumu bölmeye çalıştığı gerekçesiyle UBP – YDP – DP Hükümeti’ni istifaya davet eden Serdaroğlu, “Yazıklar olsun size! Kıbrıs Türk halkıyla mücadele ediyorsunuz! Edin bakalım edebilirseniz” dedi.

Barış Derneği Başkanı Ahmet Derya:

“Biz bu mücadeleyi kazanmaya mahkumuz”

Serdaroğlu’nun ardından konuşan Barış Derneği Başkanı Ahmet Derya, “Burada yaktığımız ateş semboliktir. Çünkü esas ateş, Kıbrıs Türk halkının yüreğinde yanıyor. Limnidi’den Karpaz’a kadar, Kıbrıs Türk halkının yüreğinde ateş yanıyor” diyerek sözlerine başladı.

“Kıbrıslı Türkler görünmez olmaktan, yok sayılmaktan bıktı usandı” diyen Derya, “Bu ülkenin asli unsuru olarak, bu topraklarda yüz yıllardır var olan insanlar hiçbir zaman yok sayılmayı, iradelerinin yok sayılmasını kabul etmediler, etmeyecekler. Sırasında hepsi birden sokağa dökülecek. Aynen 8 Nisan’da olduğu gibi” şeklinde konuştu.

“O gece 20 bini aşkın insan sokaktaydı. Benim irademe ve yaşam tarzıma müdahale etme dediler. Anneler, babalar, neneler, dedeler, hep birlikte sokağa çıktı” ifadelerini kullanan Derya, “Arkadaşlar, biz bu mücadeleyi kazanacağız. Kazanmaya mahkumuz. Baka şansımız yok. Onlardan daha bilinçliyiz, daha inançlıyız ve daha kararlıyız. Bizim gücümüz, kararlılığımızdır” şeklinde konuştu.

Derya, “Biz, bu ülkede kolonizasyon politikaları dayatılırken bunlara biat eden uşaklar istemiyoruz. Ülkesinin bağımsızlığı ve özgürlüğü için mücadele eden, halkının iradesi ve onuru için direnen kuşaklar istiyoruz. Bu nedenle kazanacağız, kazanmaya mahkumuz” ifadelerini kullandı.

“Sizden önce de vardı bu topraklarda atalarımız, sizden sonra da olacak torunlarımız”

“Bu topraklarda yetişen çocuklar, geleceklerini federal bir Kıbrıs’ta ve Avrupa’da görüyor” diyen Derya, “Bu nedenle biz, biat eden değil, Avrupa ile yarışabilecek bilgiye, donanıma, bilince sahip çocuklar yetiştirmek istiyoruz. Bu yüzden sokağa döküldük” şeklinde konuştu.

Gerici politikaları dayatanlara iki şey söylemek istediğini belirten Derya, şöyle devam etti:

“Birincisi; tam 25 yıl önce, 18 Temmuz 2000 yılında İnönü Meydanı’nda söylediğim bir cümleyi tekrar edeceğim; bizi var ettiğini sananlara sesleniyorum, bilsinler ki sizden önce de vardı bu topraklarda atalarımız, sizden sonra da olacak torunlarımız.”