1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. İsmail Bozkurt: Tarihi tersine çevirmeye hakları yok
İsmail Bozkurt: Tarihi tersine çevirmeye hakları yok

İsmail Bozkurt: Tarihi tersine çevirmeye hakları yok

Araştırmacı-Yazar, Kurucu Meclis üyelerinden İsmail Bozkurt da TRT’nin “Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisine yönelik tepkisini dile getirdi.

A+A-

Araştırmacı-Yazar, Kurucu Meclis üyelerinden İsmail Bozkurt da TRT’nin “Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisine yönelik tepkisini dile getirdi.

Bozkurt, sürecin ana aktörü olan Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)’nin dizide hiç olmadığını anlatırken, Özelde Lefkoşa, genelde tüm ada düşmediyse, bunun nedeni topyekûn efsanevi direniştir, yoksa diziye egemen olan Rambo tipi kahramanlıklar değil” dedi.

Araştırmacı-Yazar, eski Kültür Bakanlarından İsmail Bozkurt, dizinin “belgesel” olmasa bile bir dönem dizisi olma özelliği ile tarihi gerçekleri tersine çevirme hakkı” olamayacağını belirtti.

Bozkurt, “Oysa dizi çoğu tarihi gerçekleri çarpıtıyor” dedi.

Kıbrıs’ta düzenlenen gala ile gösterime başlayan, özellikle de yanlı bir anlatı ve düşmanlık öğretisiyle Kıbrıs tarihini çarpıttığı için tepki gören TRT’nin “Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisi yine gündemde.

İsmail Bozkurt, “Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisinin anlattığı dönemin canlı tanıklarından olduğunu belirterek, “Kral çıplak, çıplaklığın giderilmesi yönünde iz de görünmüyor” şeklinde düşüncelerini paylaştı.

Bozkurt, dizide “ruhsuzluk” dahil ciddi kronolojik ve diğer sapmalar olduğunu söyledi, “Bir Zamanlar Kıbrıs”a yönelik şu eleştirileri yaptı.

1- Dizide “ruh” yok! Hele Kıbrıs Türkü’nün “direniş ruhu” hiç yok! Son dönemlerde Kıbrıs Türkleri’nin “maneviyat” gücü olmadığı dile getirilir sık sık! Peki ama yeterli silahı, insan ve ekonomik gücü olmayan Kıbrıs Türkü, onca saldırı, kıyım, işkence, baskı, göç ve olumsuzluklara karşın on bir yıl nasıl ayakta kaldı? Direniş ruhunun verdiği manevi güç olmasaydı nasıl olurdu bu?

2- Diziden kişi olarak hiçbir enerji almadım, alamıyorum.

3- Anlatılan sürecin ana aktörlerinin başında olan TMT’nin dizide neredeyse hiç olmamasının nedenini, gerekçesini, mantığını hiç anlamadım.

4- Özelde Lefkoşa, genelde tüm ada “düşmedi” ve Enosis gerçekleşmedi ise bunun nedeni, Kıbrıs Türk Halkı’nın, -elbette Anavatan Türkiye’nin desteği ile- TMT’nin önderliğinde, başta mücahidi kadını, erkeği, çocuğu, yaşlısı ile verdiği “topyekün efsanevi direniş”tir. Diziye egemen olan “rambo” tipi kahramanlıklar değil!

5- Dr. Fazıl Küçük ile Rauf Denktaş, tarihteki gerçek siyasal liderlik karakterleri ile yansıtılmıyor ve dizi karakteri olarak çok “zayıf!”

6- “Ankaralı” karakterinin, temsil ettiği ya da çağrıştırdığı TMT’nin “Bozkurt”u ya da “Bayraktar”ı ile hiç ilgisi yok. “Bozkurt” ya da “Bayraktar,” rambo tipi kahraman değil, “kurmay”dı. Sinema sanatı ve reyting açısından belki “rambolar” kurgulanabilir ama bunlar Kıbrıs gerçeğindeki “Bozkurt” ya da “Bayraktar” olmamalıydı.

7- Türkiye faktörü ve Ankara da, tarihteki gerçek ağırlığı ile yansıtılmıyor ve dizide “zayıf” kalıyor.
 

“Tarihi gerçekler”

Dizide Kıbrıs Türkü’nün “direniş ruhu” olmadığı ile ilgili görüşüne açıklık getiren İsmail Bozkurt, 21-25 Aralık 1963’i kapsayan dönemdeki tanıklığını şöyle özetliyor:

“Mevzilerimiz kum ya da toprak torbalarıyla berkitilmeye başlanmış; kadınlar, çocuklar, silahı olmayan erkekler de seferber olmuş, ellerine geçen kovalar ve saksılarla bu berkitmeye katkıda bulunuyorlardı. Kimi kum ya da toprak taşıyor, kimi gelen kumu, toprağı torbalara yerleştiriyor, kimi dolan torbalarla mevzi yapılmasına yardım ediyor; kimileri de çay, çorba ya da başka yiyecek bir şeyler taşıyordu.


22 Aralık 1963 günüyle onu izleyen günlerdeki özveri, dayanışma, imece, toplumsal direniş bilinci, yiğitlik, yüreklilik, gözü peklik bugünkü gibi gözümün önündedir. Ateş çemberi içinde mermiler yakılır, ötede beride patlamalar olurken, kadın erkek, yaşlı genç, hatta çoluk çocuk ayrımı olmaksızın herkes bir şeyler yapma çabasında ve çırpınışı içindeydi.”

Bu haber toplam 2617 defa okunmuştur