
“Dayatmacı zihniyete geçit yok”
YENİDÜZEN’e konuşan KİEF Başkanı Güven Bengihan, “Bizim Türkiye Cumhuriyeti halklarıyla hiçbir sorunumuz yoktur” dedi, “Bizim sorunumuz, bu dayatmacı ve gerici zihniyetledir. Bu zihniyete asla geçit vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Kıbrıs İşçi ve Emekçi Sendikaları Federasyonu (KİEF) ve Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, Disiplin Tüzüğü geri çekilinceye kadar mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini açıklayarak, “Bizim sorunumuz, din veya inanç özgürlüğüne değil, dayatmacı ve gerici zihniyetledir” dedi.
Okullarda başörtüsü takılması ve dini sembollerin kullanılmasının Anayasa’nın 59’uncu maddesine aykırı olduğunun altını çizen Bengihan, “Bazı kesimler, bu ülkede yaşayan insanları bölerek oy kazanma peşinde olduklarını açıkça gösteriyor” dedi.
YENİDÜZEN’e açıklamalarda bulunan Güven Bengihan, 18 yaşından küçük çocukların siyasete malzeme yapılmak istendiğini ve buna sonuna karşı çıkacaklarını belirtti.
Siyasi parti, örgüt, sendika ve meslek kuruluşlarının ortak hareket ettiğini hatırlatan Güven Bengihan, 28 Nisan’a kadar Meclis önünde ateş yakılacağını ve eylemlerin devam edeceğini söyledi, söz konusu tüzüğün 28 Nisan’a kadar geri çekilmemesi taktirde ise süresiz olarak genel greve gidileceğini ifade etti.
UBP-DP-YDP Hükümeti’nin artık halkına güven vermediğini de belirten Güven Bengihan, “Bu hükümet büyük bir enkaz bırakacak. 2025 yılı bitmeden bir genel seçim yapılacak gibi görünüyor. Bu yarattıkları enkazdan çıkabilmek çok uzun bir süre alacak” şeklinde konuştu.
“Yapılan tüzük değişikliği Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yöneliktir”
KİEF Başkanı Güven Bengihan, Kıbrıs’ın kuzeyinde son dönemde yaratılan bu krizin, hükümetin kendisi tarafından yaratıldığını söyledi, okulların kapanmasına iki ay kala yapılan bu tüzük değişikliğinin Ekim ayında gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik bir cephe yaratmak olduğunu söyledi. Hükümetin küçük ortağı YDP’nin Genel Başkanı Erhan Arıklı’yı açıklamalarından dolayı da eleştiren Bengihan, “Bu ülkede yaşayan insanları bölme yönünde gayret içinde olan da bir Erhan Arıklı var. Söylemleriyle, yaptığı eylemlerle, bu halkı birbirine kırdırmak ve ayrıştırma üzerinden siyaseti çirkinleştiriyor. Dini, milliyeti ve ırkı siyaseten kendisine oy toplamak için bir cephe yaratıyor. Ancak büyük bir hüsrana uğrayacaktır. Bu ülkede yaşayan herkes bu ayrılıkçı düşünce ve zihniyetlere geçit vermeyecektir” dedi.
“Çocuklar din üzerinden siyasete alet ediliyor”
Kıbrıslı Türklerin geçmişten günümüze büyük bir mücadeleler vererek bugünlere geldiğini hatırlatan Bengihan, “Şunu herkes bilmelidir ki, bizler başörtüsüne ve onların çarptırarak söylediği dine, ezana karşı değiliz. Aksine, biz insanların inanç özgürlüğüne, kişisel tercihlerine saygı duyuyoruz. 18 yaşından küçük çocukların siyasete malzeme yapılmasından rahatsızız, din üzerinden oy devşirilmesine karşıyız” dedi. Okullarda Disiplin Tüzüğü’ne uygun hareket edilmesi gerekliliğini anlatan Güven Bengihan, “Kuralların ve disiplinin olmadığı yerde daha büyük sorunlar yaşanır” ifadelerine yerde verdi, “O yüzdendir ki, her işyerinin, her kurumun, her dairenin ve her okulun kendi içinde bir disiplin ve kuralı vardır” şeklinde konuştu. “Okul dışında kim ne isterse istediğini giyip, takabilir” diyen Güven Bengihan şöyle devam etti: “Okullarda bir kural vardır. Anayasamızda laik eğitim verileceğine dair maddeler vardır. Okullar laik olur ve her türlü dini inanca aynı mesafede durur. Okullar bireylerin kendi özel alanları değildir. Bu konunun buralara gelmesinin sebebi Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken, insanları kutuplaştırmaya çalışmak olunmasıdır ve bundan medet ummaktır. Bizler, bu ülkede asla çocuklarımızı siyasete malzeme yapılmasını istemeyen kesimleriz. Çocuklar bu tip dini konulara alet edilmemeli. Çocuklar bundan büyük zarar görüyor. Bilinmelidir ki, laik, demokratik, bilimsel eğitime ters olduğu ve Anayasa’nın 59. Maddesine aykırı olduğuna inandığımız için biz bu Disiplin Tüzüğü’ne karşıyız. Bizim hiçbir dini inançla alıp veremediğimiz yoktur.”
“Bizim kavgamız, dayatma zihniyetine karşıdır”
Bengihan, YENİDÜZEN’e yaptığı değerlendirmede verilen bu kavganın Kıbrıslı Türklerin kimlik ve kültürünün yok olmaması için olduğunun da altını çizdi. “Bizim, inanca da, başörtüsü takanlara da, asla karşı duruşumuz yoktur” diyen Bengihan, “Bizim Türklüğümüz de sorgulanıyor. Bizim gailemiz, toplumsal varoluş gailesidir. Bizim gailemiz bu ülkenin kimliğini, kültürünü dokusunu, tarihini sonsuza dek sürdürmektir” ifadelerine yer verdi. “Farklı kültürlerin zenginlik olduğuna inanıyoruz, ‘Yaşasın Halkların Kardeşliği’ sözlerine inanıyoruz ama bu ülkenin kendi kimlik ve kültürüne de dayatma yapılmasına, farklı bir kültürel yapılmasına da karşıyız” şeklinde görüş bildiren Güven Bengihan, Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletiyle, Türkiye Cumhuriyeti halklarıyla hiçbir sorunumuz yoktur. Bizim onlarla farklı bir düşüncemiz asla yoktur. Herkes bunu bilsin... Bizim sorunumuz, bu dayatmacı ve gerici zihniyetledir. Bu zihniyet, insan haklarına, demokrasiye, maalesef düşünce ve ifade özgürlüğüne değer vermiyor” ifadelerini kullandı.
“Dayatmacı zihniyete asla geçit yok”
Geçtiğimiz hafta yapılan ve yaklaşık 13 bin kişinin katıldığı yürüyüşten sonra önceki gün Meclis önünde eylem ateşinin de yandığını hatırlatan KİEF Başkanı Begihan, UBP-YDP-DP Hükümeti’ne 28 Nisan’a kadar süre tanındığını, ilgili tüzüğün geri çekilmemesi halinde 28 Nisan’dan sonra süresiz genel greve gidileceğini söyledi. Grev yasağı gelse dahi, kimsenin bu yasağa uymayacağının altını çizen Bengihan, “Bu tepki, bu ülkenin kendi insanının üzerinde, bir başka zihniyetin dayatmasından dolayı bir tepkidir. Dayatmacı zihniyete asla geçit yok.” ifadelerine yer verdi.
“Bu kavga siyasi bir kavga değil...”
Hükümetin kendi içinde de söz konusu tüzüğe karşı çıkanlar olduğuna dikkat çeken KİEF Başkanı Bengihan, Cumhurbaşkanlığı makamındaki Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar’ın da açıklamalarına vurgu yaptı, “Bunlar şu anda toplumu ikiye ayırdılar. Ülkesini sevenler, ülkesine sahip çıkanlar ve çocukları için gaile çekenler bir tarafta, dayatmacı zihniyete de boyun eğen teslimiyetçiler. Şu an bunun kavgası veriliyor. Bu kavga, siyasi bir kavga değil...”
“Bu hükümet artık ülkesine güven vermiyor”
KTAMS Başkanı Güven Bengihan hükümetin geleceğiyle ilgili de yorum yaptı, “Bu hükümet artık ülkesine güven vermiyor, bir an önce istifa etmeli” dedi. “Hükümetin zaten başlı başına kendisi kriz” diyen Bengihan şöyle devam etti: “ Hükümetin yarattığı krizler de ortada. Milletvekilinin istifa etmesi ayrı bir kaos, kendi içlerinde bölünmüşlükler ayrı bir kaos... Bunu hem kurultay süreçlerinde, hem de Meclis Başkanlığı seçim sürecinde hep birlikte gördük. Bu hükümetin uzun ömrü yok... 2025 yılı bitmeden bir genel seçim yapılacak gibi görünüyor. Bu hükümet artık ülkesine güven vermiyor. Bu yarattıkları enkazdan çıkabilmek çok uzun bir süre alacak. O yüzden ne kadar erken bu hükümet giderse, yarattıkları enkaz o kadar erken toparlanabilecek.”
“Ülkesini gerçekten seven, ülkesi için gaile duyan bir cumhurbaşkanı seçmeliyiz”
Son olarak Kıbrıs’ın kuzeyinde Ekim ayında gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimine de dikkat çeken Bengihan, “İnsanlar karar verirken ülkesini gerçekten seven, ülkesine değer veren, toprağına sahip çıkan, kimlik ve kültürüne sahip çıkan bir cumhurbaşkanını seçmeli. Biat eden, teslim olan, işbirliği yapanı değil... Tatar’ın görev süresi içerisinde yurt dışında geçirdiği süreler, adada olduğu sürelerden neredeyse fazla... Ben zamanında kendisine ‘Evliya Çelebi’ unvanını takmıştım. O yüzden ‘Evliya Çelebi’yi mi istiyoruz, yoksa bu ülkeyi gerçekten seven bir cumhurbaşkanı seçmek mi istiyoruz? Bu yönde karar vermeliyiz.”
