1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ‘Yaptığımız yemeğin parasını bile hesaplar hale geldik’
‘Yaptığımız yemeğin parasını bile hesaplar hale geldik’

‘Yaptığımız yemeğin parasını bile hesaplar hale geldik’

TL'nin döviz karşısındaki değer kaybı, pahalılık, alım gücündeki zorluğu her geçen gün derinleştiriyor… YENİDÜZEN’e konuşan yurttaş, “Çocuklarımızın geleceğini düşünemiyoruz. Geçinemeyecek duruma geldik. Halimiz perişan” diyor, ‘hayatı ucuzlatma’ bekliyor

A+A-

Hüseyin ÖZBARIŞCI - Lüsen IŞIK

Türk Lirası’nın döviz karşısındaki rekor seviyelerdeki değer kaybı, bununla birlikte yaşanan pahalılık, vatandaşın alım gücünü iyice aşağılara düşürdü. YENİDÜZEN’e konuşan Lefkoşalılar, özellikle ekonomiye dayanan birçok sıkıntının yaşandığını söyledi, önümüzdeki günlerde kurulacak olan yeni hükümetten ilk olarak bu yönde bir icraat beklediklerini belirtti.

“Yaşanan pahalılık karşısında “Pahalılıktan dolayı evimizde yaptığımız yemeğin bile parasını hesaplar hale geldik. Markette meyve sebzenin yanından bile geçemiyoruz. Halkımızın hali perişan” yorumunu yapan vatandaşlar, ülkede bir gelecek olmadığını savundu ve gençlerin başka ülkelere göç yollarını tercih ettiğini ifade etti.
Yeterli anlamda üretim yapılmadığına dikkat çeken bazı vatandaşlar, “Dışa bağımlı bir ülkeyiz. Hazıra alıştırıldık ve üretmiyoruz. Üreten insanları da desteklemiyoruz” ifadelerini kullanarak üretimin önemine vurgu yaptı.

Son dönemde yaşanan asgari ücret artışını da değerlendiren vatandaşlar, “İşverenin de geliri değil, gideri arttı. Bu giderler karşısında özel sektör zaten iş yapamaz vaziyette, çalışanını nasıl ödeyecek?  Bu adım atılırken bunlar da düşünmeli, özel sektör desteklenmeliydi” şeklinde konuştu.

 

Vatandaşlar ne dedi?

Halil Betmezoğlu: “Aldığımız maaş bize yetmez oldu”

 “Ülkemiz gittik sonra daha da kötüye gidiyor. Ciddi anlamda bir pahalılık var ve her gün zam yapılıyor. Bunun da önüne geçemiyorlar. Buna ek olarak asgari ücretin yükselmesi ile de yeniden bir kriz oluştu. O yüzden gidişat hiç iyiye gitmiyor. Aldığımız maaş bize yetmez oldu. Çocuklarımıza bu pahalılığın içinde nasıl bakacağız onu düşünüyorum. Bu gidişatla biraz zor… Hükümetin bu tip sorunlara çözüm bulması lazım.”

 

Zahide Çokdan: “Üretim yapmadığımız sürece bu durum devam edecek”

Dünya genelinde yaşanan pandemi ve Türki Lirası’nın değer kaybı nedeniyle ekonomik sorunlar yaşıyoruz. Her şey yüzde 150-200 arttı. Tamamen dışa bağımlı bir ülkeyiz ve üretim yapmadığımız sürece bu durum devam edecek. Bence biz halk olarak kendimizi hazıra alıştırdık. Rahatlık konforundan çıkıp bir şeyler üretmeye çalışmıyoruz. Üreten insanları da desteklemiyoruz. Bunun değişmesi lazım.”

 

Serhan Tok: “Çok zor günler yaşıyoruz”

“Ülkemizde ciddi anlamda pahalılık ve buna bağlı olarak ekonomik sıkıntılar var. İnsanlar geçinemeyecek duruma geldi. Bir markete girdiğinizde bile alacağınızı azalttık sonra azaltıyorsunuz. Ama yine de 200-300 TL vererek marketten çıkıyorsunuz. Eskiden biraz lüks yaşıyorduk, arkadaşlarımızla bir yerlere gidebiliyorduk ama o da yok artık ve buna rağmen geçim sıkıntısı çekiyoruz. Çok zor günler yaşıyoruz. Bence kurulacak olan hükümetin görevi vatandaşı ekonomik yönden rahatlatmak olmalı.”

 

Samet Gölgesiz: “Bu ülkenin geleceğine yapılan bir haksızlık var”

“Ben bir Arasta esnafıyım ve geçişlerde uygulanan test konusu esnafa büyük bir sorun yaratıyor. PCR testleri büyük sorun. Güneyden gelenler her sabah PCR testi yaptırıyorlar, onu bir haftaya çıkarmaları lazım ki insanlar kolaylıkla geçiş yapsın ve test yaptırmak zorunda kalmasınlar. Bu bizim satışları çok etkiliyor. Genel anlamda da birçok sorun var ve ben bu sorunları kendi başlarına çözeceklerine inanmıyorum. Bence yeni dönemde de aynı politikalar devam edecek. Biz her konuda dışa bağımlıyız. Ekonomik veriler ortada, doların, tüp gazın ve akaryakıtın artışı gibi... Enerji için de kendi altyapımızı kuramıyoruz. Kaynaklarımızı çok gereksiz yerlere kullanıyoruz. O yüzden fiyat artışları düşmediği sürece ekonomik krizler ve enflasyonlar yaşanacaktır. Biz toplum olarak da bunu kaldıracak kapasitede değiliz. Ortada bu ülkenin geleceğine yapılan bir haksızlık var. Hükümet özel sektörü desteklemesi lazım...”

 

Ufuk Yorgancı: “Geleceğimiz çok karanlık”

“Kurulacak olan hükümetin birçok icraat yapması gerekiyor ama ben herhangi bir icraatın yapılacağını sanmıyorum. Zaten icraat yapılmamasından dolayı bugünleri yaşıyoruz. İndirime gidileceği yönünde açıklamalar oluyor ama bir sabah kalktığınızda zam olduğunu görüyorsunuz. Her gün zamlar yapılıyor ve halkın alım gücü düştü. Son dönemde bakımevinde yaşananlar ciddiyetsizliğin bir göstergesi. Geçmişte tüm uyarılara rağmen bu konu hakkında hiçbir adım atılmadı. Kısacası, geleceğimiz çok karanlık.”

 

Mehmet Latifoğlu: “Gençler artık göç yollarını tercih etmeye başladı”

“Ülkemizde ciddi bir pahalılık söz konusu ama hükümet hiçbir şey yapmıyor. Yeni dönemde de hükümetin halkı rahatlatmak adına icraat yapacağından bir ümidim yok. Ekonomiyi ayağa kaldırmaları imkânsız. Ülkede işsizlik çok ve gençler artık göç yollarını tercih etmeye başladı. Kimisi güneye gitmek istiyor, kimisi de yurtdışında yaşamak istiyor. Ama ben bu konuda bizlerde de yanlış olduğunu düşünüyorum. Çünkü çocuklarımızı mesleğe yönlendirmiyoruz. Herkesi okutmaya çalışıyoruz. Bu da büyük bir yanlış… Meslek öğrenen yok, işsizliğin büyük en önemli sebeplerinden biri de bu. Meslek liselerine yönelim daha açık olmalı. Meslek liselerinden mezun olanları bile sonradan teşvik etmiyoruz. Yeni hükümet kurulduğunda hiçbir şey değişmeyecek.”

 

Sultan Tayfur: “Fakirler ezilecek ve zenginler daha da zenginleşecek”

“Ülkemizde birçok sorun var, kurulacak olan hükümetten bir beklentim yok çünkü hemen hemen aynı kişilerden kurulu bir hükümet olacak ve eskiden nasılsa öyle devam edecek. Fakirler ezilecek ve zenginler daha da zenginleşecek. O yüzden benim hiç güvenim yok. İnsanlar artık sürünmeye başladı. Tüp gaza yeniden zam geldi. Çocuğu olan ya da kira ödeyen insanlar ne yapsın? Bu durumda hırsızlık artacak. Ben sonumuzu hiç iyi görmüyorum. Haklı olarak da gençler göç yollarını seçmeye başladı. Kendi doğup büyüdüğümüz ülkemizde dördüncü vatandaş durumuna düştük.”

 

Selçuk Bozkurt: “Ekmek almaya markete gidiyoruz, ekmeğin parasından çok benzin harcıyoruz”

“Piyasada çok büyük bir güvensizlik var ve şu anda ülkede nakit sıkıntısı var. Parası olan insan pahalılıktan dolayı parasını harcamaktan kaçınıyor çünkü ülkede ciddi anlamda ekonomik sıkıntı var.

Yaşadığımız pahalılıktan dolayı evimizde yaptığımız yemeğin parasını bile hesaplar hale geldik. İçtiğimiz su bile iki katı pahalı oldu. Markette meyve sebzenin yanından bile geçemiyoruz. Ekmek almaya markete gidiyoruz, ekmeğin parasından çok benzin harcıyoruz. Eskiden evde yaptığımız yemek ekonomikti ama artık bu bile ekonomik değil. Son dönemde bir asgari ücret artışı oldu bu pahalılık karşısında bu adımın atılması gerekliydi ancak şunu unutmamak lazım ki işverenin de geliri değil, gideri arttı. Bu giderler karşısında özel sektör zaten iş yapamaz vaziyette, çalışanını nasıl ödeyecek?  Bu adım atılırken bunlar da düşünmeli, özel sektör desteklenmeliydi. Bu koşullarda işveren çalışanını ödeyemeyecek ve bu krizde işsizlik artacak.” 

 

Fezile Akkoyun: “İnsanlarımız mutlu değil, çünkü insanlar geçim derdinde”

“Ülkemizde birçok sorun var ama hepimizin de gündemini ekonomi meşgul ediyor. Özellikle marketlerdeki fiyatlar çok pahalı ve her markette farlı fiyatlar var. Bunun yanında özellikle benzin ve tüp gaza yapılan zamlar insanlarımızı zor durumda bırakıyor. Bu pahalılığın önlenmesi yönünde adımlar atılmalı. Bu konuda ciddi çalışmalar yapılmalı ve halkımız rahatlatılmalı. İnsanlarımız mutlu değil, çünkü insanlar geçim derdinde. Ama ben bunları yapacaklarına inanmıyorum. Gençlerimiz tek tek ülkeyi ter ediyor. Çünkü bu ülkede bir gelecek yok.”

 

Müslüm Büyük Akşeker: “İnsanlar evlerine ekmek götüremeyecek duruma geldi”

“Önümüzdeki süreçte yeni bir hükümet kurulacak ve özellikle ciddi bir ekonomik sorunu var. Ancak unutmamalıyız ki, bugüne kadar ki hükümetlerin bir takım hataları bugünleri yaşamamızın en büyük sebeplerinden. O yüzden benim yeni hükümetten bir beklentim yok. Ama halkın durumuna bakacak olursak, halkın durumu perişan. İnsanlar evlerine ekmek götüremeyecek duruma geldi. İnsanımız bu sorunlara çare bekliyor ve dayanamayacak duruma geldi.”

yd-destek-gorseli-331.jpg

Bu haber toplam 1702 defa okunmuştur