“Yabancılar ve Muhaceret Yasa Tasarısı” haftaya kaldı!
Kaçak iş gücü konusunda “kapsamı daraltılmış, kısmi af” öngören Yabancılar ve Muhaceret (Değişiklik) Yasa Tasarısı, sadece bölünmüş ailelerin birleştirilmesi ve öğrencilerin eğitimlerini sürdürebilmelerine olanak sağlıyor.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, “Yabancılar ve Muhaceret (Değişiklik) Yasa Tasarısı”nın birinci görüşmesini dün tamamladı ve gruplar arası varılan mutabakat çerçevesinde tasarıyla ilişkin ikinci görüşmeyi 17 Kasım Pazartesi günkü birleşimde yapma kararı aldı.
Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi Başkanı Tufan Erhürman, tasarıyla ilgili konuşmasında, yasa tasarısının bir maddesi hariç komiteden oybirliğiyle geçtiğini kaydetti.
Kaçak iş gücü konusunda “kapsamı daraltılmış, kısmi af” öngören Yabancılar ve Muhaceret (Değişiklik) Yasa Tasarısı, sadece bölünmüş ailelerin birleştirilmesi ve öğrencilerin eğitimlerini sürdürebilmelerine olanak sağlıyor.
Çavuşoğlu: “Yararlanmayan sınır dışı edilsin”
UBP İskele Milletvekili Nazım Çavuşoğlu, yasa tasarısıyla ilgili konuşmasında, ülkede afların çıktığını ancak işe yaramadığını, burada en önemli yeri denetimin tuttuğunu söyledi. Çavuşoğlu, denetimin şart olduğunu belirterek, aflardan faydalanmaların da az olduğunu ifade etti ve bu yasalardan yararlananların da kayıt altına alınması gerektiğini kaydetti.
Yasada herkese fırsat verilip, denetimlerin sıkı yapılması gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, bu fırsattan yararlanmayan kişilere ise denetimlerle devletin gücünün hissettirilmesi gerektiğini ifade etti. Çavuşoğlu, yasanın eksik taraflarını da ortaya çıkarmak için değerlendirmeler yaptıklarını söyledi.
Yasanın hassas çalışılarak yapıldığını, bu yüzden vicdani konunun da iyi değerlendirilmesi ve düşünülmesi gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, bir kişiye hak tanınırken, yan komşusuna hak tanınmamasının doğru olmadığını, bu yüzden herkese af hakkı tanınması ve yararlanmayanın sınır dışı edilmesi gerektiğini ifade etti. Çavuşoğlu, bazı maddelere de öneri sunarak, toplumsal sorunların yaşanmaması için yasanın genişletilmesi ve bu yönde af çıkarılması gerektiğine inanç belirtti.
Yasanın kısmi değil, genel olması gerektiğini, kayıt dışı yaşamın sebebinin hükümetler, denetimsizlik ve milletvekilleri olduğunu savunan Çavuşoğlu, affın genel yapılmasını istedi.
Oğuz: “Bazı kişiler işverenden dolayı kaçağa düşüyor”
UBP Mağusa Milletvekili Dursun Oğuz da, ülkede uzun yıllardır kayıt dışı olan insanlar bulunduğunu belirterek, affın genel yapılmasının şart olduğunu çünkü çoğu insanın yıllardır ülkeden çıkmadığını ve çoğunun mahalleliden daha mahalleli olduğunu kaydetti.
Oğuz, ülkeye çalışmaya gelen kişilerin bazılarının işverenden dolayı da kaçağa düştüğünü ifade ederek, tüm bu konuların dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Çeler: “Dentim yapılır, yasalara uyulursa bu aflara gerek kalamaz”
TDP Girne Milletvekili Zeki Çeler de, bu yasaya aileler bakımından ret vermeyeceklerini belirterek, insancıl yönler düşünülerek hareket edildiğini, ancak bu yasalar konusunda dış ülkelere de bakılması gerektiğini vurguladı. Ülkede kayıt dışı yaşamdan dolayı suç çeşitliliğinin de arttığını işaret eden Çeler, ülke sınırlarında daha kontrollü bir şekilde muhaceret işlemi yapılması ve denetimin önemsenmesi durumunda kayıt dışı yaşamın kayıt altına alınmış olacağını vurguladı. Çeler, ülkeye girişlerde uygulanan giriş çıkış işlemlerine de değinerek, ülke vatandaşlarına ayrıcalık gösterilmediğini, gelişmiş ülkelerde gelişmişliğin örneğinin vatandaşına gösterdiği ayrıcalıkla gösterildiğini ifade etti.
Çeler, dün görüşülen yasaya da değinerek, ülkeye girişlerde gerekli kontrol ve denetimin yapılıp, yasaların uygulanması durumunda, bu aflara gerek duyulmayacağına vurgu yaptı.
Töre: “Yasa hiçbir işe yaramayacak”
UBP Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre de, yasada insan haklarına aykırı maddeler bulunduğunu savundu. Bazı kişileri affın kapsamadığını, örneğin bazı KKTC vatandaşlarının 18 yaşından büyük çocuklarını kapsamadığını veya anne babanın bu kapsama girmediğini ifade eden Töre, “Böyle bir yasa olamaz” dedi.
Töre, yasanın genel anlamda hiçbir işe yaramayacağını iddia ederek, bu yasadan ancak 100 kişide 1 kişinin yararlanabileceğini savundu.
Bu çerçevede yasada çok ciddi yanlışlık ve eksikliklerin bulunduğunu, bunların düzeltilmesi gerektiğini ifade eden Töre, bu yasanın bu şekilde geçmesi durumunda yararlanan sayısının yüzde 5’i geçmeyeceğini ileri sürdü. Töre, bu konuda Türkiye Cumhuriyeti’nde uygulanan sistemi anlattı.
Arabacıoğlu: “Gerekirse yeniden ele alınsın”
DP-UG Mağusa Milletvekili Ahmet Kaşif de, yasanın genelde iyi göründüğünü ancak maddelere inildiğinde kapsamın daraltıldığını ileri sürerek, öneriler sundu.
DP Ulusal Güçler Lefkoşa Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu da, affın geniş bir olay olduğunu söyledi. Komite başkanının kürsüden bu yasa tasarısının bir maddesi hariç oybirliğiyle geçtiğini söylediğine işaret eden Arabacıoğlu, milletvekillerinin kürsüye çıkarak, öneri sunmasının yanlış olduğunu, bunun parlamenter sisteme uygun olmadığını kaydetti.
Arabacıoğlu, her milletvekilinin öneri sunmasının uygun olmadığını ve bunların komitede tartışılması gerektiğini belirterek, gerekirse yasa tasarısının komitede yeniden ele alınmasını önerdi.
----------------------------------------
Komite Başkanı Erhürman: “Komiteye çekelim fikrine katılmıyorum”
Konuşmaların ardından söz alan komite başkanı Tufan Erhürman, Bakanlar Kurulu’ndan geçen tasarıda iradenin, kapsamı daraltılmış, kısmi bir af olduğunu ifade ederek, komitenin bu iradeyi göz önünde bulundurarak, yasa tasarısını yaptığını kaydetti.
Affın kısmi olduğunu vurgulayan Erhürman, Bakanlar Kurulu’nun iradesini değiştirmesi durumunda yasanın değiştirilebileceğini söyledi. Erhürman, komitenin tüm milletvekillerine açık olduğunu ve herkesin katılabileceğini belirtti.
Erhürman, bugünkü gibi milletvekillerinin tümünün önerilerde bulunması durumunda komite çalışmalarının aksayabileceğini ve verimliliğin düşebileceğini ifade ederek, “komiteye çekelim” fikrine katılmadığını söyledi.
Uluçay: “Yasada aile bütünlüğü üzerinde duruldu”
İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay da, yasa ile ilgili dile getirilen görüş ve önerilere saygısının sonsuz olduğunu ancak yasa tasarısının Bakanlar Kurulu’nun ortaya koyduğu gibi ele alındığını ifade ederek, yasanın hazırlık çalışmalarını anlattı.
Uluçay, yasada üzerinde durulan 18 yaş olayının, reşitlik yaşından dolayı doğduğunu belirterek, aile yapısının bozulmadığını, yasada aile bütünlüğü üzerinde durulduğunu ifade etti. Uluçay, milletvekillerine yasanın maddeleri hakkında detaylı bilgiler verdi.
Yasada doğan para cezalarının bir asgari ücrete düşürüldüğünü, giriş çıkış yapmak istemeyenler için 200 TL gibi bir harç konduğunu anlatan Uluçay, hükümetin iradesinin aile ve aile fertlerini kapsadığını, öğrencilerin ve ailelerinin de bu kapsam içine konduğunu vurguladı.
Siber: “ikinci görüşme haftaya yapılacak”
Uluçay’ın ardından söz alan Meclis Başkanı Sibel Siber, yasa tasarısının ikinci görüşmesinin, gruplar arası varılan mutabakat çerçevesinde, haftaya yapılacak birleşimde ele alınacağını kaydetti.
Genel kurul daha sonra dünkü toplantısı tamamladı. Bir sonraki birleşim 17 Kasım Pazartesi saat 10.00’da yapılacak.
---------------------------------------------------------------
YASA TASARISININ GEREKÇESİ
Yabancılar ve Muhaceret (Değişiklik) Yasa Tasarısının Genel Gerekçesi şöyle:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde muhaceret izinsiz olarak kalan yabancı uyruklu kişilere izinsiz olarak kaldıkları her gün için günlük asgari ücret tutarı kadar para cezası uygulanmaktadır.
Ülkemize yerleşen, hayatını Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kuran ve yasal olarak ikamet eden ailelerin bazı fertleri, muhaceret izni alamamaları ve/veya izin almayı ihmal etmeleri nedeniyle, cezalı duruma düşmüşlerdir. Bu kişilerden bir çoğu çıkış yapmaları halinde ülkeye geri dönemeyip, ailelerinden kopmuş olacaklarından çıkış yapamamakta, ayrıca mevzuatımız uyarınca tekrar yasal duruma da gelememektedirler. Bu durum kısır bir döngü yaratmaktadır. Cezalı durumda olan bu kişilerin arasında cezalı duruma düştükten sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşı ile evlenenler bulunmaktadır. Bu kişilerin para cezaları nedeniyle yurttaşlık işlemleri ileriye götürülememekte ve mağdur olmaktadırlar.
Ayrıca cezalı durumda olan bazı yabancı uyruklu kişiler üniversite eğitimi, ölüm, tedavi gibi mecburiyetten kaynaklanan sebeplerle acilen yurtdışına çıkmışlar ve ülkeye geri dönememişlerdir. Bu kişilerin aile fertleri ülkede yasal olarak ikamet ettiği halde, ailelerinden ayrı yaşamak zorunda kalmışlardır. Bu durum ise ailelerin parçalanmasına neden olmaktadır.
Yukarıdakilere ek olarak ülkedeki üniversitelerde kayıtlı veya kayıt hakkı kazanmış olan, ancak cezalı duruma düşen yurtiçinde ve yurtdışında yabancı uyruklu öğrenciler bulunmaktadır. Eğitim Hakkı, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde temel insan hakkı olarak nitelendirilmektedir. Bu öğrencilerin Eğitim Hakkı’nın engellenmemesi ve mağduriyetlerinin giderilmesi hedeflenmiştir.
Bu Yasa Tasarısı’ndan, ülkede muhaceret izinsiz olarak bulunan tüm yabancıların yararlanması öngörülmemiştir. Sadece ailelerin birleştirilmesi ile öğrencilerin eğitimlerini sürdürebilmelerine olanak sağlanması düşünülmüştür. Uygulanan para cezasının tümünün affedilmesi söz konusu olmayıp, brüt aylık asgari ücret tutarına indirmek suretiyle para cezalarının ödenebilirliğinin sağlanması amaçlanmıştır.”
(tak)