1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. 'UBP CİDDİ BİR TRAVMADIR'
UBP CİDDİ BİR TRAVMADIR

'UBP CİDDİ BİR TRAVMADIR'

“UBP'nin KKTC vatandaşlığını ciddiye almayan, gayri ciddi bir zihniyeti bulunuyor”

A+A-

İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la siyasetin sıcak gündemini konuştuk

 

Baykan Gürses ÖZDAĞ

2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la, erken seçim, UBP Hükümeti’nin seçim öncesi vermeye devam ettiği " KKTC vatandaşlığı", Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında yaşanan tartışma ve ülke gündeminde öne çıkan gelişmeleri konuştum…
Her zamankinden biraz daha 'sert' bir üslupla konuşan Talat, hükümete ve Cumhurbaşkanı’na ağır eleştiriler getiriyor.
Son dönemin en çok tartışılan konularından biri hükümetin Bakanlar Kurulu kararıyla dağıttığı yurttaşlıklar…
Sohbetimiz bu konuyla başlıyor…
Mehmet Ali Talat, geçmişte CTP'nin UBP hükümetinin yaptığı vatandaşlıkları  mahkemeye taşıdığını ve bu konuda hukuksal mücadele verdiğini  hatırlatıyor ve yeni döneme dair mesajlar veriyor.
Talat, muhalefette bulundukları 2004 yılı öncesinde dava açtıklarını ve o davanın da birkaç yıl sonra kendisinin cumhurbaşkanı seçilmesi ile sonuçlandığını hatırlatarak;  "2004 yılı Ocak ayında CTP hükümetinin kurulması ile ilk Bakanlar Kurulu toplantısında 1600 kişilik yurttaşlık verilmesi kararını iptal ettik. Vatandaşlığa karşı çok dikkatli, ilkeli davrandık. CTP hükümeti döneminde evlilik, bazı zorunlu haller ve yasaya uygun koşullar dışında vatandaşlık verilmedi. CTP iktidardan gider gitmez de yine dağıtılmaya başlandı"  diye konuşuyor…

SADECE YURTTAŞLIK KONUSU YETER

Talat hükümetin yurttaşlık politikasına işaret ederek "UBP hükümetinin 10 bin kişiye kadar vatandaş yaptığı söyleniyor. Durum böyleyse halk bunu iyi değerlendirmeli, bunun devamını mı istiyor, yoksa bunun durmasını mı istiyor. Sadece bunun durması için bile UBP'yi bir daha iktidar yapmaması gerekiyor" diye konuştu.
CTP'nin geçmişte vatandaşlıkları iptal ettiğini, bugün de benzer bir girişimi yapması gerekip gerekmediğini sorduğum Talat, bugün bu yöndeki vatandaş yapma girişimlerinin "kılıfına uydurulduğunu" söylüyor.
Talat bu durumu şöyle açıklıyor: "Hükümete geldiğimizde 1600 kişinin dışında resmi gazetede yayınlanmamak koşulu ile vatandaş yapılması söz konusuydu… Yaptığımız tüm vatandaşlıkları Remi Gazete yayımladık, UBP hükümetleri yayımlamıyordu. Ama şimdi yayınlıyor, o nedenle haberiniz oluyor ki her toplantıda 10-15 kişi vatandaş yapılıyor… İçişleri Bakanlığı kararı ile vatandaşlık da veriliyor, bunlardan haberdar bile olunmuyor, Resmi Gazete’de yayınlanmıyor… 10 bine ulaştığı söylenen rakam da bakanlık kanalı ile yapılandır muhtemelen… Bugün dava açılırsa bu dava nasıl yürütülür, belli değil, bizde dava prosedürleri çok katıdır. Bence 'kılıfına uydurup', yasaya uydurmuşlardır.5 yıl çalışma izni olan kuralından hareketle bu yapılmıştır. Eğer böyle yapılmışsa da iptalini yasal olarak istemeniz mümkün değil… Bakanlar Kurulu kararlarına gelince, bence onların yüzde 90'ı yasal değil… İptal edilebileceğini düşünüyorum… Yasanın amir hükmü, ülkeye faydası olacak olan kişiler vatandaş yapılabilir diyor. Bunların hangileri bu kategoriye girer sübjektiftir, iptali söz konusu olabilir. Bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var"

"SEÇİLECEK YENİ HÜKÜMET VATANDAŞLIKLARI MERCEK ALTINA ALMALI"

Seçime gidilen süreçte hükümetin bir yandan vatandaşlık verirken bir yandan arsa dağıtımı yapmasına dikkat çeken Talat,  "Bunları yeni hükümetinin mercek altına alması gerekiyor. 2004 yılında bu yapıldı. 1500 kişinin işine yasa dışı istihdam edildiği için son vermiştik. Çünkü devlet o kadar insana ihtiyaç duymuyordu. Yeni hükümet de bunları mercek altına almalı...Tüm gayri yasallığı ve sorumluları da göz önde tutarak bunlar gözden geçirmeli" şeklinde konuştu.

***

"UBP ciddi bir travmadır. Halkın bunu anlaması gerekiyor"

UBP hükümetinin 2009 yılında göreve gelmesi ile aldığı kararları, gerçekleştirdiği icraatları yorumlayan 2. Cumhurbaşkanı Talat; "UBP budur, ortada hata yok. Kıbrıs Türkünün bunu anlaması gerekiyor. UBP ciddi bir travmadır .Halk bunu anlamalı. UBP 2009’da göreve geldiğinde ilk işi kolej sınavlarını geri getirmek oldu, memleketin en büyük meselesi buymuş gibi... O zaman Cumhurbaşkanı idim ve kendilerini uyardım. İkinci kararları imar emirnamelerinin iptal edilmesi oldu. En ciddi sorunlardan biri olan betonlaşmaya katkı yaptılar. Girne'de bugün kalan arazilerin üstüne çok katlı binalar yapılıyor. Örneğin 4 kat ile sınırlı iken aniden bir yerde 8 kat görüyorsunuz. UBP, işte böyle tehlikeli bir siyasi oluşumdur.Çünkü menfaatler üzerine kuruludur"

"CTP HÜKÜMETİNE DUYULAN TEPKİ TEMELSİZDİR”

2009 yılında UBP'nin “neden seçim kazandığı” noktasında değerlendirmesini de aldığımız Talat, bunun geçmiş hükümete duyulduğu söylenen tepki ile izah edilemeyeceğini  çünkü bunun temelsiz olduğunu ifade etti. Talat; "evet bir tepki vardı ama temelsizdi, küçük hatalardı" dedi. UBP'nin bugün taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmadığı koşullar ile CTP hükümetinin değerlendirilmesini isteyen Talat, "Nasıl bir öfke ile CTP uzaklaştırıldı ve Dimyat’a giderken evdeki bulgurdan olacak şekilde UBP getirildi . Bu hatayı artık Kıbrıs Türkü yapmamalı..." diye konuştu.


“CTP'Yİ ELEŞTİRENLERİN MUHAKEME SORUNU VAR”

Bugün UBP hükümetinin icraatlarından çok, geçmiş CTP hükümetinin eleştirilmesinin yanlışlığına da dikkat çekti.
"Bu çevreler kusura bakmasın ama demek ki muhakeme yapma sorunları var. Ayıptır ve günahtır. Bugün UBP'nin yaptıklarının da günahının sorumlusu da CTP olacaksa, yandık… Bu şuna benziyor 'Her şeyin sorumlusu AKP'dir. Buradakiler masumdur havası...'  Bu ultra soldur sözde... Einstein der ki 'Evren eğridir', yani yuvarlaktır… Bu siyasi sistem de yuvarlıktır, çok sola kaçarsanız dikkat edin aniden kendinizi  en sağda bulabilirsiniz. Maalesef olan budur. Herkes ne yaptığını öncelikle bilmeli, ikincisi de söylediğini kulağı duymalı..." ifadelerini kullanan Talat, "Bir örgütümüz açıklama yaptı yapılan vatandaşlıkların sorumluluğunu CTP' de görüyoruz diye... Nasıl bir açıklama bu, tuhaf. Ne demek yani niye CTP'de görüyorlar, CTP de tepki veriyor, bağırıyor bu konuda" dedi.

***

'KAOSTAN NEMALANMAYA ÇALIŞAN BAZI HAYALCİ SOLCULAR'
“Mahalle kavgası gibi bir kavga…”

Cumhurbaşkanı Eroğlu ile Başbakan arasında yaşanan tartışmaya da değinen Talat; "Bugün ülkede Cumhurbaşkanı ile Başbakan birbirine girdi. Mahalle kavgası gibi bir kavga içindeler. Onların yarattığı kaostan nemalanmaya çalışan bazı hayalci kendine solcu diyen hareketler görüyoruz. Ama solcu olup da örneğin sağı destekleyen ya da bana karşı seçimde Eroğlu'nu destekleyen hem kişiler hem de ekipler vardı.Bu sola da dikkat etmek gerekiyor. Örneğin bu 'solculardan' biri şöyle bir şeyden de bahsetti, CTP vatandaşlıkları iptal edecek söylemine karşı 'Yok canım CTP  de vatandaşlık dağıttı' dedi. Yani bunu söyleyen kişi aklını peynir ekmekle yemiş olması lazım.CTP düşmanlığında sınır tanımayan insanlar var" diye konuştu.
Ülkedeki siyasi kaos ortamını da yorumlayan Talat "Vatandaş bilgili olursa UBP'nin tek başında iktidar olması imkanını tanımaz. İktidarı bölüşememe nedeniyle erken seçime gidiliyor. Erken seçimin bir kaos olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanı ile Başbakanın birbirine girdiği bir kaotik ortamda seçime gidiyoruz” dedi.

***

PARTİLERİN İÇ İŞLERİ VE EROĞLU NE YAPIYOR?
“UBP içinde olanları Cumhurbaşkanı karıştırdı”

"Cumhurbaşkanı Eroğlu, CTP'nin iç işlerine karıştığımı söyledi, bu asla olmadı, bunu CTP'ye sorun. Cumhurbaşkanı olduğum dönemde parti başkanı Ferdi Sabit Soyer'di… Sonra da Özkan Yorgancıoğlu, sorsunlar hangi işine karıştım. Hatta çok adaylı seçimde bile iddia ediyorum kime, hangi delegeye şu adaya oy verin ya da vermeyin dedim? Üstelik o dönemde Cumhurbaşkanı değildim . Cumhurbaşkanı olmadığım dönemde bile yapmadım. Olduğum dönemde ise Cumhurbaşkanlığı makamı tarafsızlığını korumak zorundadır diye hiçbir şekilde hiçbir partinin içişlerine karışmadım, yanında durmadım. Tabii bu makam bakımından yoksa benim ideolojik görüşüm başka, ben CTP çizgisinde bir kişiyim, kendi görüşümü de değiştirmiş değilim. Ama Cumhurbaşkanlığı makamını tarafsız yaptım, bakın Sayın Eroğlu UBP ile ilgili kaçıncı basın toplantısını yapıyor.  Eroğlu, UBP kurultayına katılıyor ve Başbakan ile kavga ediyor. Böyle bir Cumhurbaşkanı mı olur?"

“EROĞLU UBP’NİN CUMHURBAŞKANI…”

“Sonuçta Eroğlu, UBP'nin Cumhurbaşkanı görevi yapıyor, UBP'nin Cumhurbaşkanı gibi davranıyor. Cumhurbaşkanlığı makamını zedeliyor, kirletiyor. Eroğlu'nun eğilimi budur. Kendisi Başbakan iken Denktaş ile savaştı, kendisi Cumhurbaşkanı oldu yine Başbakan ile kavga etti. Mensubu olduğunu ve ebediyen orada olacağını söylediği partisini bölüyor. Bu nasıl bir gaddarlıktır?  Bu kişi de Cumhurbaşkanımız oluyor, üzücü olan da bu...Cumhurbaşkanı olmasaydı bu kadar şey söylenmezdi, bir siyasi partinin içişlerine karışması onun hükümette parçalanmasına yol açması gerçekten çok önemlidir. Tarihe geçecek kadar önemli”

***

“ERDOĞAN TALAT’I ARADI” İDDİASI…
Türkiye baskı yaptı mı?

TC Başbakanı Recep Tayip Erdoğan ile geçen yıl temmuz ayında görüştüğünü söyleyen Talat, Kıbrıs sorunu ile ilgili görüştüklerini ifade etti. Geçen yıl Erdoğan'a Kıbrıs sorunu ile ilgili bir mektup yazdığını ve bir telefon görüşmesi yaptıklarını söyleyen Talat, geçen yılki görüşmeden sonra da bir temas kurmadıklarını ifade etti.
TC Başbakanı Erdoğan'ın kendini arayarak seçim tarihi konusunda CTP'ye baskı yaptığı konusundaki iddianın gerçek olmadığını da ifade eden Talat, "Bazı iddia sahiplerinin 'Burada her şeyi dizayn eden Türkiye'dir hatta AKP'dir' iddiasını güçlendirmek maksadıyla böyle bir konunun gündeme getirildiğini kaydetti.
"Bunu söyleyenlerin buradaki hükümetin suçu yok, mesele Türkiye'den kaynaklanıyor iddiasını güçlendirmek için söyleniyor” diyen Talat, ancak bunu CTP için farklı şekilde söylendiğini, 'CTP boyun eğdi' denildiğine işaret etti. Talat  “Halbuki CTP iktidarı döneminde bu iddiaların hiçbiri yoktu. Ne AKP'nin ne Türkiye'nin müdahalesi vardı, böylesi iddialar yoktu, olmuyordu çünkü... İhtiyaç olmuyordu, çünkü o dönemde onuru ile duran bir iktidar vardı, Cumhurbaşkanı ve Başbakan olarak... Ülkede politika belirleyen, bu politikaları için Türkiye'den destek isteyen ve destek alan bir anlayış vardı. Bugün ise yapacağı her kötü icraatı Türkiye'ye atıf yaparak sorumluluktan kaçmak isteyen bir iktidar var, her olumsuz konuda Türkiye'yi sorumlu göstermeye çalışıyorlar. Solcu geçinen bazı çevreler herhalde UBP ve Cumhurbaşkanı Eroğlu'na yardımcı olsun diye böyle bir tutum içine giriyor"

“TC YETKİLİLERİN MÜDAHALESİNE DAVETİYE…”

Bazı TC yetkililerinin adaya gerçekleştirdikleri ziyaretlerde, hükümete destek veren açıklamalarda bulunmasını da değerlendiren 2.Cumhurbaşkanı Talat, buna Kıbrıs'taki yöneticilerin davetiye çıkardığını söyledi.
Talat, "Türkiye bütün etkisi ile UBP kurultayına bile karıştı. Buna davetiye çıkaranlar var, Sayın İrsen Küçük ve Sayın Eroğlu buna davetiye çıkarıyor" diye konuştu. Türkiye'nin kurultaya  müdahalesinin yanlış olduğunu ve bunu söylediğini ifade eden Talat, imzalanan ekonomik protokole bile göz yumulduğunu, buna karşı çok sayıda kurultay istihdamı yapıldığını kaydetti. Talat, "UBP kurultayı için 400 kişi istihdam edildi. Buna göz yumulduysa, seçime giderken de vatandaşlık ve arsa dağıtımı yapılmasına göz yumulacak" dedi.

***


“CTP hiçbir dönem seçim rüşveti dağıtmadı, UBP tarihi ise hep bununla kirlenmiştir”

Seçim öncesi hükümet olanaklarının kullanılarak rant elde edilmesin eleştiren Talat, geçmişten bir örnek ile CTP hükümetleri döneminde böyle bir duruma izin verilmediğini anlattı. Talat; "2005'de ben başbakan iken seçime gideceğimizde bir bakanlığımız sanayi arsası için başvuru kabul edeceğini duyurdu, derhal durdurdum. CTP'nin seçimde rüşvet verdiğini söyletemezsiniz dedim.CTP seçim arifesinde arsa dağıttı, vatandaş yaptı diye bir durum asla olmadı. UBP'nin tüm tarihi ise bununla kirlenmiştir.1994' de ilk defa eğitim bakanı olduğumda yine aynı şekilde bir sürü insan kağıtçıklar dağıtılarak işe davet edilmişlerdi  ve Sayıştay Başkanlığı’nın uyarısı ile bunlar toplanmış, iptal edilmişti. Biz de göreve geldiğimizde yasa dışı olan istihdamları iptal etmiştik. UBP'nin ise bütün tarihi bundan oluşuyor. Şimdi de dağıtacaklar, ve bunu göreceksiniz ki başkaları da yapacak.şimdi ayrılan UBP'li muhalifler de iktidara gelirsek sizi işe alacağız diye vaatte bulunacak. Bu bir anlayıştır, bunu değiştirmek kolay değildir. Bunu değiştirmenin yolu onları asla iktidar yapmamaktı" ifadelerini kullandı.

***

EROĞLU 2015’TE ADAY MI?

"Eroğlu, UBP tarafından aday gösterilmeyecek"

Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun UBP kurultayına müdahil olmasını eleştiren Talat, parti içindeki bölünmenin de “Eroğlu'nun bir komplosu” olduğunu belirtti. Talat; "Sayın Eroğlu , UBP bir gerginliğe girdi ve muhtemelen bunun sonucunda da UBP tarafından aday gösterilmeyeceğini bildiği için partiyi bölmeye çalıştı. UBP tarafından aday gösterilmeyecekse de bağımsız aday olacak, UBP de başka aday çıkaracak ve kazanma ihtimali yok. Böylece partiyi bölerek delegelerin yarısını kendim alayım ve onun adayı olayım diye düşünmüştür. Ve başka bir UBP çatısı altında birleştiririm diye düşünmüştür. Veya bir gruba ayırıp birisine hükümeti kurma görevini verip güvenoyu alamayan azınlık hükümetine seçime kadar olan dönemde hükümet yapma görevi verip onun seçmen devşirmesini sağlamak da düşünülmüş olabilir.Bu oyunu bozulmuştur, partiyi bölme oyunu ne kadar başarılı olur bilmiyorum ama  tuttu"

İRSEN KÜÇÜK'ÜN ABD ZİYARETİ…

Başbakan İrsen Küçük' ün ABD ziyaretine ve açıklamalarına da değinen 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat şöyle devam etti:  "İrsen Küçük, aday olacaksa olabilir, bu amaçla da gerçekleşmiş olabilir bu ziyaret. Eroğlu'na  karşı bir hareket de olabilir.Türkiye'nin desteği olmadan bir dış temas yapmak mümkün değil, ama bu abes bir uğraştır, İrsen Küçük'ün yaptığı temaslar Eroğlu'nun yerini tutacak temaslar değildir”

***


GÜVENSİZLİK ÖNERGESİ KONUSU…
“Kaşif Başbakan olsa…”

Hükümete karşı verilen güvensizlik önergesi ve erken seçim konusuna da değinen Talat,  bazı çevrelerin anayasa seçim ve halk oylaması için değişikliğe gidilmesi gerektiğini söylediğine dikkat çekti. Talat şöyle devam etti: “Bazıları Anayasa’yı değiştirmek ve seçim yasasının değiştirilmesini istedi, bunlar hayal... Anayasa’yı sağlıklı bir hükümet bile değiştiremedi, geçici hükümet bunu yapamaz…
Seçime UBP hükümetsiz gidileceğini söyleyenler, Ahmet Kaşif başkanlığında gidilseydi her şey güllük gülistanlık mı olacaktı? Yoksa yeni müşavirler, müdürler, yeni vatandaşlıklar, yeni mal dağıtımı mı olacaktı? Muhalefet partileri bir anlaşma mı yaptı seçim hükümeti için? Benim bildiğim CTP yer almayacağını açıklamıştı. Ben anlamış değilim, CTP’ye neden sorumluluk yükleniyor? Birkaç gün sonra seçim yasakları başlıyor. Dolayısıyla çok hareket edemeyecek UBP hükümeti, ama bence diğer türlü daha çok olacaktı, Çünkü Sayın Eroğlu, iktidarda hissedecekti kendini... İktidara geldiği gün cinayet gibi kararlar aldı, KTHY’nin batırılması da dahil. Hepsi de Eroğlu’nun eseridir”

 

 

Bu haber toplam 2826 defa okunmuştur