
Toplumsal uzlaşı nerede?
Bu ülkede sorunlar neden çözülemiyor?
Ne diye aynı konuları tartışıyor, birbirimizi yiyor ama arpa boyu yol alamıyoruz biz?
Neyimiz eksik acaba?
Aklımız mı?
Bilgimiz mi?
Demokrasi kültürümüz mü?
İrademiz mi?
Galiba son ikisi!..
**
Demokrasimizin
Bu ülkede sorunlar neden çözülemiyor?
Ne diye aynı konuları tartışıyor, birbirimizi yiyor ama arpa boyu yol alamıyoruz biz?
Neyimiz eksik acaba?
Aklımız mı?
Bilgimiz mi?
Demokrasi kültürümüz mü?
İrademiz mi?
Galiba son ikisi!..
**
Demokrasimizin ‘kaç okka’ olduğu tartışması yapılabilir elbette… Çok kısa sayılabilecek bir toplumsal geçmişimiz var bu konuda…
Belki bunun da etkisiyle sorunlara yaklaşım, çözüm arama konularında ne yazık ki çok başarılı değiliz.
Çoğu zaman tartışmayı ‘kavga’ya çeviriyoruz.
Sloganlarla, basmakalıp sözlerle kapışmayı yeğ tutuyoruz.
Çözüm aramak yerine sorunları daha da karmaşıklaştırmayı, ortak noktaya ulaşmak yerine mesafeyi açmayı çok iyi beceriyoruz.
Hal böyle olunca dönüp dolaşıp sorunlarla baş başa kalıyoruz.
**
Ülke gündeminde en fazla tartışılan konulara bakalım.
‘Taraf’ olanların yaklaşımlarını ele alalım.
Sorunun ne olduğu bile anlaşılmadan ne kadar ‘iletişim kazası’ yaşadığımızı görelim.
O zaman fark edeceğiz ki, aslında en fazla kapıştığımız konularda bile bir ‘uzlaşı’ noktası varmış!..
Yeter ki niyet olsun.
Ve yeter ki irade olsun.
**
Demokrasi kültürümüz zayıf, irademiz de güçsüz olunca, sorunlarla başa çıkamıyoruz.
Mesela KIBTEK’in özelleştirilmesi tartışmalarına bakalım.
Bugüne kadar söylenenlerin bütününden ne öğrendik toplum olarak?
Çok basit: Elektrik Kurumu peşkeş çekilmek isteniyor!..
Kime?
Birilerine…
Neden?
Zarar ediyormuş da ondan.
Hükümetin kamuoyuna verdiği bilginin özü, özeti bu…
**
Hükümetin KIBTEK’le ilgili hedefi zaman zaman tepkiler nedeniyle ‘vals’ gibi iki ‘ileri bir geri’ şekline bürünse de aslolan şudur: Hükümetin elinde KIBTEK’le ilgili ‘kesin doğru’ bilgi dahi yoktur!..
Bu konuda yazılmış, kamuoyunun bilgisine gelmeyen ama KIBTEK’in mali pozisyonu hakkında ‘çelişkili bilgiler’ olduğunu anlatan bir rapor var.
Yani hükümet KIBTEK’le ilgili konuşurken, aslında ‘boş’ konuşuyor!..
Kurumun gerçek gelir-giderleri, kamu kurumlarından alacak miktarları, hatta elektriğin birim fiyatı bile net değildir.
Haliyle, KIBTEK’le ilgili ‘borç’ iddiaları da havada, güven vermeyen iddialar şeklindedir.
Hatta ve hatta, resmi bilgilere erişimi zor olan El-Sen’in yaptığı hesaplamalar, devletin elindeki hesaplardan daha güvenilirdir.
Zaten kamuoyu bu yüzden hükümetinkilere değil, El-Sen’in söylediklerine inanıyor.
**
Bu örnekte olduğu gibi, eğer hükümetin ‘sorun çözme’ gibi bir niyeti olsa, önce kendi pozisyonuna bakar ve çözümle ilgili adımları derhal atabilir.
Ancak demokrasi kültüründen midir, yoksa irade yetersizliğinden mi, başta KIBTEK çalışanları olmak üzere toplum sürekli gerilmekte, bugün BRTK’da yaşanacağı açıklanan elektrik kesme eylemindeki gibi ülke gündemi sürekli bir ‘çatışma’ görünümüne sokuluyor.
Toplumsal uzlaşının sağlanabilmesinde herkesin sorumluluğu vardır. Ancak ülkeyi yönetenlerin böyle bir niyeti, kültürü ve iradesi yoksa, sonuç kaostur.