1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. SEVERANCE: AYIRARAK BİRLEŞTİRMEK-
SEVERANCE: AYIRARAK BİRLEŞTİRMEK-

SEVERANCE: AYIRARAK BİRLEŞTİRMEK-

Nasıl demişti şair: Ben bir başkasıdır. Bilinçdışıyla bölünmüş özne, dizide bir kez daha, bu kez de bellek olarak bölünmüş olur.

A+A-

Evren İnançoğlu
evrenin55@hotmail.com

UyarıYazı spoiler içermektedir

 

Aplle TV+’ın bilim kurgu, distopya ve gizem türlerindeki yeni dizisi “Severance”ın Kafka ve Orwell evrenlerine yaptığı göndermeler hakkında çok şey yazıldı. Dizi, insanın iş hayatında yabancılaşmasını ve bürokratik ritüellerin anlamsızlığını ele alırken Kafka’ya selam durur. Dizinin odağında bulunan Lumon isimli şirkette çalışanların tüm hareketlerinin gözetim altında olması şüphesiz Orwel’in “1984”ünü çağrıştırır. Dizinin kurgusundaki göndermeler Kafka ve Orwel romanlarıyla sınırlı değildir ama. Dizi, psikanliz teorisindeki “bölünmüş özne” kavramını farklı bir şekilde ele almaya imkan verir. Bunu yaparken işleri olduğundan daha komplike bir hale getirir.

Dizide, Lumon’da çalışan personelin bellekleri kendi rızalarıyla ikiye bölünür. İşteyken özel hayatlarına dair hiçbir şey hatırlamayan çalışanlar, mesai sonrasındaysa işte ne yaptıklarını tamamen unuturlar. Öyle ki “içsel” olarak tanımlanan ve adeta Lumon’da çalışmaya başlayınca sıfırdan oluşan özneler dışarıda kim olduklarına dair hiçbir fikre sahip olmazlar. İçseller Lumon dışında kim olduklarını bilmedikleri gibi, mesai bitiminden sonra birbirlerini de tanımazlar. Zamanla, histerikleşip iş dışındaki hayatta kim olduklarına dair sorular sorumaya başlayan içseller, Lumon’daki baskıcı iş ortamına başkaldırırlar. Dizinin kahramanlarından Mark ve iş arkadaşları hem Lumon’da hem de dışarıdaki komployu çözmek için birlikte hareket etmeye başlar.

Dizinin kahramanlarından Helly’nin Lumon’daki içseli işi bırakmak ister ama dışarıdaki Helly buna karşı çıkar. İlerleyen bölümlerde Helly’nin Lumon’un CEO’sunun kızı olduğunu öğreniriz. Lumon’da başkaldıran çalışanların mücadele ettikleri öteki, bir başkasından önce kendileridir. Baskıya isyan eden içsellerin mücadele ettikleri kişilerin diğer kişilerle birlikte, bizzat kendilerinin olması diziyi benzerlerinden ayırır. Direniş, sadece Lumon’un yönetici kadrosuna karşı değil, aynı zamanda, kendi dışsallarına karşıdır. Lumon’da baskı ve cezaya maruz kalan çalışanlar zamanla dayanışma göstermeye başlar. Lumon’un “ayırarak birleştiriyoruz” sloganı ironik bir şekilde, kastedilenden farklı bir anlamda gerçek olur.

Nasıl demişti şair: Ben bir başkasıdır. Bilinçdışıyla bölünmüş özne, dizide bir kez daha, bu kez de bellek olarak bölünmüş olur. Psikanaliz teorisi bize bölünmüş öznenin asla birleşemeyeceğini öğretir. Zihinleri bölünen insanların zihinlerinin tekrardan birleşip birleşemediği konusundaysa dizinin ilk sezonunda izleyicilere net bir cevap verilmez. Dizi ötekiyle mücadele etmeden önce insanın kendiyle mücadele etmesi gerektiği yönündeki tefekkürü daha da ileri götürür ve insanın kendiyle olan mücadelesini distopik bir gelecekte harfiyen ele alır. “Fight Club” filminin, anlatıcının patronuyla mücadele ederken, kendi kendine saldıran kişi olarak sergilendiği sahnede verdiği bu yöndeki tekinsiz mesajı, “Severance” tüm dizi boyunca vermeye hazırdır.

Bu haber toplam 3865 defa okunmuştur
Gaile 491. Sayısı

Gaile 491. Sayısı