1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Sendikal Platform mahkeme önünde olacak
Sendikal Platform mahkeme önünde olacak

Sendikal Platform mahkeme önünde olacak

Sendikal Platform, “yasa dışı cemiyete ait kitap” ve “terör örgütüne üye iddiası” ile tutuklanan ve yarın sabah yeniden mahkeme huzuruna çıkarılacak olan Bengül Gargınsu için destek eylemi gerçekleştirecek

A+A-

Sendikal Platform, “yasa dışı cemiyete ait kitap” ve “terör örgütüne üye iddiası” ile tutuklanan ve yarın sabah yeniden mahkeme huzuruna çıkarılacak olan Bengül Gargınsu için destek eylemi gerçekleştirecek. Sendikal Platform, tüm yurtseverleri yarın sabah saat 08.30 Lefkoşa Mahkemesi önünde toplanmaya çağırdı.

Sendikal Platform adına açıklama yapan KTÖS Başkanı Emel Tel’in ifadeleri şu şekilde;

 “Bizde ne varsa sizde de olacak” zihniyetine uygun olarak AKP faşizmini adamıza taşıyan zihniyet, fikir, vicdan ve temel insan haklarına saldırmaya devam etmektedir.

Türkiye’de yüzbinlerce aydını, gazeteciyi, yazarı, düşünürü ve yurtseveri suçsuz yere hapse atıp, susturmaya çalışan zihniyet aynisini kuzey Kıbrıs’ta da uygulamaya koymuştur. Evinde kitap ve yayın bulundurmaktan yurtsever insan Bengül Gargınsu baskına uğrayıp özgürlüğü kısıtlanarak hapse atılmıştır. Geçtiğimiz yıl 22 Ocak’ta Afrika Gazetesi’ne yapılan linç hareketini organize edenler yine devrededirler.

Yurtseverlere suç uydurarak özgürlüklerini kısıtlayıp, susturmaya çalışan faşist AKP zihniyeti kuzey Kıbrıs’ta aktif olarak senaryolarını uygulamaya koymuştur.

Bu çerçevede kuzey Kıbrıs’ta düşünceyi, kitabı, yayını suç sayan anlayıştaki yasaların değiştirilmesi için dörtlü hükümete çağrı yaparken, suçsuz yere özgürlüğü kısıtlanan Bengül Gargınsu arkadaşımıza destek olmak, AKP faşizmini lanetlemek için 14 Mart Perşembe günü saat 08.30’da Lefkoşa Mahkemeler önünde tüm yurtseverleri buluşmaya davet ederiz.

Sendikal Platform Üyesi Sendikalar: KTOEÖS, KTÖS, DEV-İŞ, ÇAĞ-SEN, GÜÇ-SEN, KTAMS, DAÜ-SEN, DAÜ-BİRSEN, KOOP-SEN, BES, BASIN-SEN, TÜRK-SEN, HAVA-SEN, EL-SEN, TEL-SEN,  TIP-İŞ, EMEK-İŞ


DEV-İŞ: “TUTUKLAMA, DEMOKRASİ AYIBI”

Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (Dev-İş), terör örgütü propagandası yaptığı ve evinde yasaklı kitap bulundurduğu iddiasıyla gözaltına alınan Bengül Gargınsu’nun tutuklanmasını demokrasi ayıbı olarak değerlendirdi.

Dev-İş Genel Başkanı Hasan Felek, konuyla ilgili açıklamasında, “Demokratik hukuk devleti olduğu iddia edilen bu düzende kitap bulundurmak ne zamandan beri suç unsuru oluyor?” diye sordu.

Felek, KKTC Anayasası’nın 24. maddesiyle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinin düşüncenin ve görüş alma özgürlüğünün temel bir insan hakkı olduğunu vurguladığına işaret etti.

Hasan Felek, şöyle devam etti:

“Hükümet ortağı bir partinin yetkili organlarında görev yapan bir kadının, haksız ve hukuksuz yere tutuklanmasını, Kıbrıs’ın Kuzeyinde demokrasi, barış ve emek mücadelesi veren, aydınları, gazetecileri, sendikacıları ve farklı düşünen tüm toplumsal kesimleri faşizan yöntemlerle susturma ve baskı altına alma tehditi olarak algılıyoruz.”

Felek, bu ülkede demokrasinin, barışın ve emeğin en yüce erdemler olduğuna inanan insanlar olarak, kitapların ve düşüncenin suç sayılmasına karşı seslerini ve mücadelelerini yükseltmeye devam edeceklerini vurguladı.

ELCİL: “KİTAP VE YAYIN BULUNDURMA İLE İLGİLİ “BASKIYI” TEMEL İNSAN HAKLARINA YAPILAN BİR SALDIRI OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil, kitap ve yayın bulundurmayla ilgili “baskıyı” temel insan haklarına yapılan bir saldırı olarak değerlendirdiklerini belirterek, konuyu uluslararası alana taşıyacaklarını açıkladı.

Elcil yaptığı yazılı açıklamada, kitap okumanın, kitap ve yayın bulundurmanın yasak olduğu dönemlerin EOKA’nın faal olduğu altmış yıl önceki İngiliz müstemleke döneminde yaşandığını söyledi.

Elcil, altmış yıl sonra bu günlerde aynı durumla karşı karşıya bulunulduğunu ifade ederek, Türkiye’ye ve hükümet yetkililerine eleştirilerde bulundu.

Elcil açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bununla beraber adamızın kuzeyinde on dokuz faal üniversite ve 102 bin üniversite öğrencisi vardır. Kitabın, kitap okumanın, yayın bulundurmanın tutuklanma gerekçesi olduğu bir ülkede eğitimden söz etmek, abesle iştigaldir.”

“Ülkede siyasal iradeden söz etmenin mümkün olmadığını” ve KKTC’nin “Siyasi iradesinin TC yetkilileri tarafından esir alındığını” ileri süren Elcil, “esareti dayatanın garantörlüğünü istemek bizi sonsuz bir esarete mahkum edeceği gibi ülkemizin tamamının Türkiye’nin müstemlekesi olması demektir” iddiasında bulundu.

Elcil, Kıbrıs Türk toplumunu var olduğunu iddia ettiği “esaret hayatına” karşı sesini yükseltmeye de çağırdı.

EL-SEN’DEN GARGINSU’YA DESTEK, HÜKÜMETE ELEŞTİRİ…

Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) ortada “Yasaklı kitap listesi” bulunmamasına rağmen kişilerin sırf evinde kitap bulundurduğu ve bu kitabın yasadışı örgüte ait bir kitap olduğu iddiasıyla tutuklanmasını “saçmalık” olarak niteledi.

EL-SEN Yönetim Kurulu adına yazılı bir açıklama yapan Başkan Kubilay Özkıraç, polisin bu ucu açık davranışının evinde, işyerinde ve yanında kitap bulunduran herkesi potansiyel suçlu konumuna soktuğunu ve toplumsal huzursuzluk yarattığını savundu.

Özellikle İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars ile TC İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasında imzalan protokol sonrasında bu tür baskıcı ve demokrasi dışı adımların artmasının tesadüf olmadığını belirten Özkıraç, “toplum olarak protokolün ve aynı protokolün ekinin içeriğinin bilinmemekte, bunun da toplumsal kaygıyı üst düzeye çıkarmakta olduğunu” ifade etti.

Özkıraç, Bakan Baybars’ı, TC ile imzalanan protokolü ve ona bağlı olan ek protokolün içeriğini topluma açıklamaya davet etti.

EL-SEN açıklamasında şu ifadelere de yer verildi:

“EL-SEN olarak polis tarafından tutuklanan ve yargı tarafından hapse yollanan Bengül Gargınsu’ya ifade ve düşünce özgürlüğü çerçevesinde desteğimizi belirtir, polisin kendisine bağlı olduğunu iddia eden başbakandan toplumsal tepkiyi hafifletmek için sosyal medya üzerinden açıklama yapmak yerine irade ortaya koyup bu rezilliğin önüne geçmesini bekliyoruz.”

TOPARLANIYORUZ HAREKETİ: “KANAYAN YARALARIMIZ VARKEN ENERJİMİZİ YASAKLI KİTAP GİBİ KONULARA HARCIYORUZ”

Temiz Toplum Derneği (Toparlanıyoruz Hareketi), “kanıksanmaya yüz tutan inşaatlardaki işçi ölümleri ve trafikte verilen canlar en acil eylem planlarını bekleyen kanayan yaralar iken, enerji ve zamanın yasaklı kitap gibi konulara harcandığını” ifade etti.

Toparlanıyoruz Hareketi’nden yapılan yazılı açıklamada, ülkede birçok alanda ambargolardan ve imkansızlıklardan yakınırken, her hafta gündemde uzun uzun tartışabilecek  yeni konular bulunduğu öne sürüldü.

Lefkoşa’da “yasaklı kitap bulundurma gerekçesiyle tutuklama” olayına dikkat çekilen açıklamada, internet sayesinde bir çok şey gibi yasaklı sayılan yayınlara da dakikalar içerisinde ne kadar kolay erişilebileceği gerçeği düşünüldüğünde, büyük ihtimalle ilerleyen günlerde de gündemi işgal edecek olan bu konunun daha da trajik bir hal alacağı görüşü ifade edildi.

Açıklamada, “Oysa gerekli olan dünyada bu konularda ne yapıldığına bakarak, nerede olduğumuzu verilerle ortaya koyarak, nereye gitmek istediğimizi belirlemektir. Çizilmesi gereken yol haritasını çıkaracak olan ilime saygılı, plan ve program yapma becerisini gösterebilecek bir siyasi irade değilse nedir? Peki bu tür sorunlar sorumluluk alanlarında olan siyasilerin gerek kamuoyu açıklamalarında, gerekse sosyal medya paylaşımlarındaki tutuklukları acaba neyin göstergesidir?” denildi.

BASIN-SEN: “BU ÇAĞDA HERHANGİ BİR KİTAP VEYA SİMGENİN SUÇ SAYILMASI SAÇMA”

Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen), bu çağda herhangi bir kitabın veya simgenin suç sayılmasının saçmalık olduğunu ifade etti.

Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir yaptığı yazılı açıklamada, Bengül Gargınsu’nun “sırf evinde kitap ve bir simge bulundurduğu için tutuklanmasının” kabul edilebilir olmadığını belirtti.

Polisin Gargınsu’yu gözaltına alış süreci ile duruşma sonrasında ortaya koyduğu tavrı da eleştiren Kişmir,  “Bu çağda böyle bir anlayışın  günden güne artarak devam etmesinin toplumu endişeye düşürdüğünü” ifade etti.

Kişmir, konuyla ilgili Başbakan ve İçişleri Bakanı ile Gargınsu’nun Parti Meclisi Üyesi olduğu Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin açıklamalarını yetersiz ve toplumsal tepkiyi dindirmeye yönelik bulduklarını kaydetti.

“Bu çağda herhangi bir kitabın veya simgenin suç sayılması bize göre saçmalıktır. İfade ve düşünce özgürlüğünün kısıtlanmasıdır” diyerek ilerici örgütleri sokağa çıkarak tepki koymaya çağıran Kişmir, “Düşüncelerimize ve özgürlüklerimize dokundurmayacağız” dedi.

YKP  “YASAK KİTAP”  SORUŞTURMASINI ELEŞTİRDİ

Yeni Kıbrıs Partisi ( YKP)  Genel Sekreteri Murat Kanatlı,  bir kişiye “yasak kitap bulundurmaktan” soruşturma açılmasını eleştirdi.

Kanatlı yaptığı yazılı açıklamada, bu tür uygulamaların geçmişte öğrencilere yönelik yapıldığını, “bu tür ayrımcı uygulamaların vatandaşlara da uygulanmasının,  kaygıları  daha da arttırdığını” ifade etti.

Esas İçişleri Bakanı’nın konuyla ilgili açıklamalarının endişe verici olduğunu savunan Kanatlı,  sürecin Bakan’ın açıklamaları yönünde ilerlemesi halinde ülkedeki herkesin “terör” suçlamasıyla  mahkemeye çıkarılma riskiyle karşı karşıya olduğunu iddia etti.

Kanatlı, 2017’de yasak yayın bulundurmaktan tutuklanan ve mahkemeye çıkarılan bir  öğrencinin, 10 gün önce Mağusa’daki davasında beraat ettiğini  belirterek, “Mahkeme, Avukat Öncel Polili’nin savunmasını kabul etmiş ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. maddesi olan ifade özgürlüğüne dayanarak beraat kararı verilmişti. Özellikle de mahkemenin böyle bir kararına rağmen İçişleri Bakanın açıklamaları endişe vericidir” ifadelerin kullandı.

TKP YENİ GÜÇLER GENEL SEKRETERİ DAVULCU HÜKÜMETE KİTABI SUÇ DELİLİ OLMAKTAN ÇIKARACAK TEDBİRLERİ ALMA ÇAĞRISI YAPTI

Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) Yeni Güçler Genel Sekreteri Mehmet Davulcu, hükümete kitabı suç delili olmaktan çıkaracak tedbirleri alıp acilen hayata geçirme ve sahip olduğu meclis çoğunluğu eliyle  sömürge döneminden kalan “mızır neşriyet” gibi içerikli yasaları yürürlükten kaldırılması çağrısı yaptı.

Davulcu, hükümete kitabı suç delili olmaktan çıkaracak tedbirleri alıp acilen hayata geçirme ve sahip olduğu meclis çoğunluğu eliyle  sömürge döneminden kalan “mızır neşriyet” gibi içerikli yasaları yürürlükten kaldırma çağrısı yaptı.

 

 

Bu haber toplam 2821 defa okunmuştur
İlgili Haberler