1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Annem emekli parasını bize yolluyor. Gelecek planı yapamıyorum, 10 yıl geriye döndük”
“Annem emekli parasını bize yolluyor. Gelecek planı yapamıyorum, 10 yıl geriye döndük”

“Annem emekli parasını bize yolluyor. Gelecek planı yapamıyorum, 10 yıl geriye döndük”

Çalışmak için 25 yaşındayken 2002 yılında geldiği adada evlenip yaşamını kuran 44 yaşındaki Ruhi Yıldız, 1 yıldır evini geçindirmek, 2 çocuğuna bakmak için yaşadığı zorlukları YENİDÜZEN’le paylaştı.

A+A-

Çalışmak için 25 yaşındayken 2002 yılında geldiği adada evlenip yaşamını kuran 44 yaşındaki Ruhi Yıldız, 1 yıldır evini geçindirmek, 2 çocuğuna bakmak için yaşadığı zorlukları YENİDÜZEN’le paylaştı.

“Ailem Türkiye’de yaşıyor, annemin emekli maaşı var. Torunlarının derdine düşmüş, onlar aç kalmasın diye her ay bize emekli maaşından 500 TL gönderiyor. Önceden biz ailemize para gönderirdik, ne acı yaşlı anne babamızın maaşını bekler duruma geldik.”

“Bu ülkede hükümet edenler ne yazık ki salgınla mücadele edemiyor. Tam 1 yıl oldu, koordinasyon eksikliğini her türlü gördük yaşadık.  Hükümet Covid-19 mücadelesini asla beceremedi.”

 “Annem emekli her ay aman torunlarım aç kalmasın derdi ile 500 TL’sini bize yolluyor”

“Arkadaşımın ekmek alacak parası yoktu. Cebimde 100 liram vardı, 50 lirasını ona verdim. Bu duygu sömürüsü, abartı değil gerçek.”

“İlaçlarımızı eczaneye yazdırıyorum. Güney komşuya bakıp pandemi nasıl yönetilir örnek alsınlar.”

 

Devrim DEMİR

Çalışmak için 25 yaşındayken 2002 yılında geldiği adada evlenip yaşamını kuran 44 yaşındaki Ruhi Yıldız, 1 yıldır evini geçindirmek, 2 çocuğuna bakmak için yaşadığı zorlukları YENİDÜZEN’le paylaştı.

Casinoda çalışırken son bir yılda ciddi bir gelir kaybı olduğunu söyleyen Ruhi Yıldız, ‘çok zor durumda’ olduklarını ifade etti.

Bakanlar Kurulu’nun faiz ötelemesi ile ilgili yaptığı açıklamaları ‘tamamen hikâye’ olarak nitelendiren Ruhi Yıldız, “Gelir olmadığı için 1 yıldır borçlarımızı öteledik. 35 bin TL faizi oldu. Çok zor durumdayız, anlatılmaz yaşanır” dedi.

 “Son 1 yıldır yaşamıyoruz, sürünüyoruz”

Ülkeye çalışmak için 2002 yılında geldiğini, iş bulduktan sonra burada evlenerek hayatını kurduğunu anlatan Ruhi Yıldız, “15 yıldır casinoda çalışıyorum. Ada’ya ayak bastığımda tek başımaydım, daha sonra evlendim ve şuan iki çocuğum var. Ekmek yediğimiz yer yurdumuz oldu, evimi de buradan satın aldım tüm yurttaşlık görevimi de yerine getirdim. 2017 yılında yurttaş oldum, eşimin geliri 5 bin, benim de gelirim 5 bin toplam ayda evimize 10 bin TL maaş giriyordu. 2020 yılı Mart ayından bu yana yaşamıyoruz, resmen sürünüyoruz” dedi.

“KKTC’de salgının mücadelesine asla inanmıyorum”

Bir yıldır geliri olmadığını, aylık en az 2 bin TL mutfak masrafı olduğunu belirten Yıldız, “Çocuğumun biri okula, diğeri ise bakıcıya gidiyor ve bunların hepsi ayrıntı, hepsi masraf. Gelir olmadığı için çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Ev, araba kredilerimizi tam 1 yıl oldu erteliyoruz. 35 bin TL faiz oldu. Faizleri erteliyoruz diyen Bakanlar Kurulu tamamen aslı astarı olmayan açıklamalar yapıyor. Bankalar bizi bekliyor ama elde avuçta yok.  Çok zor durumdayız anlatılmaz yaşanır sadece. Evden dışarı çıkamıyoruz, gezmeye bir hava almaya gidemiyorsun. Salgının varlığına elbette inanıyorum ama bu KKTC için geçerli değil. Bu ülkede hükümet edenler ne yazık ki salgınla mücadele edemiyor. Tam 1 yıl oldu, koordinasyon eksikliğini her türlü gördük, yaşadık.  Hükümet Covid-19 mücadelesini asla beceremedi. Hükümet edenler kendilerini Bulaşıcı Üst Kurula teslim etti” ifadelerini kullandı.

“Annem emekli, her ay aman torunlarım aç kalmasın derdi ile 500 TL’sini bize yolluyor”

Salgın nedeniyle alınan tedbirlere karşı olmadıklarını,  desteklediklerini ancak önlemler alınırken, devletin yurttaşına bakmakla hükümlü olduğunu söyleyen iki çocuk babası Ruhi Yıldız, “Devlet bin 500 TL destek ödedi. Aldığım para yine onlara döndü, birikmiş elektrik ve su faturamı kapatamadım bile. Ödenmesi gereken 300 TL’lik kasko param var, ödeyemiyorum, gelirim yok elim kolum bağlı. Bir gelirim olsa, kimseye muhtaç olmasam ne devlete kızarız ne de sosyal medyada eleştiririz. Ailem Türkiye’de yaşıyor annemin emekli maaşı var. Torunlarının derdine düşmüş, onlar aç kalmasın diye her ay bize emekli maaşından 500 TL gönderiyor. Önceden biz ailemize para gönderirdik, ne acı yaşlı anne babamızın maaşını bekler duruma geldik. Maddi olarak çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz, 15 yıl bu ülkede dertsiz sıkıntısız hayatımı devam ettirdim. Çalıştım, paramı kazandım. Son 1 yıldır yaşlı annem bize bakıyor. Çok acı. ”

“1 yılda 175 bin TL kaybım oldu. Tüm ödediğim taksitlerim heba oldu, borcum katlanarak artıyor”

1 yıldır yaşadıkları sorunlarla boğuştuklarını ancak güçleri kalmadığını ifade eden Ruhi Yıldız, bir yıl öncesine kadar eşi ile beraber evlerine 10 bin TL gelir girdiğini, son bir yılda ise 150-175 bin TL arasında ciddi bir kayıp yaşadıklarını belirtti.

Evinin 300 bin TL borcu olduğunu, çalıştıkları sürece her ay 2 bin TL ödeyerek bitirme aşamasına geldiklerini ancak parasızlık nedeniyle ötelediği ev kredisinin 185 TL’ye yükseldiğini anlatan Yıldız, “Araba borcum 30 bin TL kalmıştı, şimdi 40 bine yükseldi. Bu sürede borç aldığım arkadaşlarımın parasını mı ödeyeyim, boğazıma mı bakayım, yoksa çocuklarımın karnını mı doyurayım?

Gelecek planı yapamıyorum, bu süreç en az bizi 10 yıl geriye götürdü. Bundan sonra ben nasıl para kazanıp insan olurum, sürekli borçları öteliyoruz ama olmuyor. Çok üzücü, çok acı bir durumdayız” sözlerini kullandı.

 “Arkadaşımın ekmek alacak parası yoktu. Cebimde 100 liram vardı, 50 lirasını ona verdim. Bu duygu sömürüsü, abartı değil gerçek”

Yaşadıkları zor süreci anlatırken zaman zamanda duygusallaşan iki çocuk babası Ruhi Yıldız, gelecek kaygısı yaşadıklarını, hem maddi hem de manevi olarak çok yıprandıklarını, hükümet edenlere güvenmediklerini söylediler.

Yaklaşık iki yüz bine yakın kişinin umutlarının söndüğü için her şeylerini satarak adayı terk ettiklerine de değinen Yıldız, “Arkadaşımın cebinde ekmek alacak parası yoktu. Cebimde 100 lira vardı, 50 lirasını verdim. Küçük çocuğu da var üstelik bunu yaşayanın… Bu gerçek, duygu sömürüsü değil, abartı değil. Bizim bu yaşadıklarımızın tek sorumlusu Bulaşıcı Üst Kurulu ve oy kaygısı nedeniyle her şeye evet diyen hükümet. Ekonomi bu ülkede bitti, tüm umutlarımızı söndürdüler.”

“İlaçlarımızı eczaneye yazdırıyorum. Güney komşuya bakıp pandemi nasıl yönetilir örnek alsınlar”

‘Kapalı turizm’ kararını da dikkati çeken Ruhi Yıldız, atılan adımın güzel bir hareket olduğunu ancak, her detayın çok iyi düşünülerek davranılması gerektiğini söyledi. Plan, program yaparken herkesin fikrinin alınmasının çok önemli olduğuna da dikkati çeken Yıldız, “Charter seferler kapanmamalıydı. Kademeli ve kontrollü açılımla bir yerden kaybettiklerimizi kazanmak için başlayabiliriz. Güneyi örnek alsınlar, pandeminin içinde uçuşlar sadece 1 hafta durdu kat ve kat vaka artarken günde 60 uçak indi. Nisan ayında yüzden yukarı uçak getirmeyi hedefliyorlar. Mücadele artık ekonomi için devam etsin. Bir yanlışla olan yine bize, işçiye olacak. İlaç alacak paramız yok, eczaneye ilaç yazdırıyoruz. Yaşım 44 olmuş böyle bir felaket yaşamadım” şeklinde konuştu.

 

Fotoğraf: Burçin Aybars

 

yd-destek-gorseli-2-014.jpg

 

 

 

Bu haber toplam 5988 defa okunmuştur
Etiketler : ,
İlgili Haberler