1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Özersay: Doğal gazda son noktadayız
Özersay: Doğal gazda son noktadayız

Özersay: Doğal gazda son noktadayız

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geldi.

A+A-

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geldi.

 Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı resmî konutunda yer alan görüşme yaklaşık 2 saat sürdü. Görüşme sonrası Özersay ile Çavuşoğlu,ortak basın toplantısı düzenlendi.

Çavuşoğlu, görüşmelerde iki ülke arasındaki bağları güçlendirme, KKTC'nin görünürlüğü ve yurt dışında daha etkin olması üzerine yürütülecek çalışmalar ve KKTC'nin temsilcilik sayısını artırma konularının ele alındığını ifade etti.

Mevlüt Çavuşoğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin tek taraflı hidrokarbon çalışmaları konusunda neler yapılabileceği ve Kıbrıs sürecinin bundan sonra hangi parametrelerle ve ne üzerine müzakere edileceğini görüştüklerini anlattı.

Çavuşoğlu, geçen yıl ocak ayında Cenevre'de, temmuz ayında da Crans Montana'da düzenlenen müzakereler ve konferanslarda Rum tarafının, mevcut parametreler ile bir sonuca varmak istemediğini gösterdiğine dikkati çekerek, "Hem KKTC'de hem Rum tarafında seçimler sona erdi.

Önümüzdeki süreçte bu konu hem BM hem de AB nezdinde gündeme gelecek ama her şeyden önce ne yapacağımızı kararlaştırmamız lazım. Bunun için önümüzdeki günlerde Türkiye ve KKTC olarak neler yapabileceğimizi yani ne istediğimizi, hangi yöntemle bir çözüme gidebileceğimizi değerlendireceğiz. Bir yol haritamız olacak." diye konuştu.

Müzakere sürecinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan'ın da tutumlarının önemli olduğunu ve bu konuda özellikle Yunanistan ile temaslarını sürdüreceklerini belirten Çavuşoğlu, "Biz her zaman kalıcı, sürdürülebilir, adil bir çözümden yana olduk. Özellikle siyasi eşitlik çok önemlidir. KKTC ve Kıbrıs Türk halkının haklarının korunması da bizim için her zaman bir kriter olmuştur. Biz inanıyoruz ki önümüzdeki süreçte de hem Türkiye hem Kıbrıs Türk halkı bu tutumunu sürdürecektir." dedi.

Çavuşoğlu, bugüne kadar KKTC üzerindeki haksız izolasyonun devam ettiğine dikkati çekerek, "Yani çözümsüzlüğü isteyen ödüllendirildi. Çözüm isteyen Kıbrıs Türk halkı bugüne kadar cezalandırıldı. Bundan sonraki süreçte artık bunlara müsaade etmeyeceğimizi bir kere daha vurgulamak isterim." ifadelerini kullandı.

Rum tarafının ayrıca tek taraflı hidrokarbon sondaj ve araştırma çalışmalarını durdurması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "KKTC ve Türk halkının ada etrafındaki rezervlerde hakkı vardır ve bu hak garanti altına alınmalıdır. Bu konudaki mesajlarımızı BM, AB ve Kıbrıs'la ilgilenen tüm ilgili kurum ve ülkelere ilettik. Rum tarafının tek taraflı bu tür çalışmalarına izin veremeyeceğimizi de güçlü bir şekilde bir kere daha vurgulamak isteriz." diye konuştu.

Türkiye'nin garantör ülke olarak KKTC ve Kıbrıs Türk halkının haklarını korumakla mükellef olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Rum tarafının yine seçimlerden sonra 'sıfır asker sıfır garanti' yaklaşımı ham hayalden bile ötedir. Crans Montana'da da bu hayallerden, bu rüyalardan artık vazgeçmelerini, uyanmalarını tavsiye etmiştik ama gördüğümüz kadarıyla henüz bu rüyadan uyanmamışlar.

Dolayısıyla böyle ham hayaller peşinden koşmak yerine adadaki gerçekleri daha iyi idrak etmelerini tavsiye ederiz." ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, bundan sonraki süreçte de KKTC ile çalışmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

 

Özersay, Kıbrıs'ta Rum tarafının tek taraflı yürüttüğü hidrokarbon faaliyetlerine ilişkin, "Eğer tek taraflı işlemler konusunda ısrarlarında devam ederlerse Türkiye Cumhuriyeti ile istişare halinde, KKTC de yetki verdiği Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı üzerinden kazı aşamasına geçecek. Bu çok uzak bir gelecek de değildir." dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Ankara'da çok verimli görüşmeler yaptıklarını belirterek, "KKTC olarak kendimizi çok şanslı hissediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti gibi bir garantörümüz, bir stratejik ortağımız var." diye konuştu.

Türkiye'nin 21. yüzyılda barış ve istikrar için olmazsa olmaz olan tutarlı duruşu sadece sözleriyle değil, eylemleriyle de gösterdiğini vurgulayan Özersay, "Türkiye Cumhuriyeti caydırıcılık da içeren bu kararlı duruşunu örneğin Suriye'de, Doğu Akdeniz bölgesinde deniz yetki alanlarında net şekilde gösterebilmiş olan bir ülkedir. Bu da, hepimize bu bölgede Türkiye Cumhuriyeti'nin dikkate alınmak zorunda olan büyük, güçlü ve önemli bir devlet olduğunu gösterir." dedi.

Özersay, Türkiye'nin bugüne kadar Kıbrıs Türkü'nün her hal ve şartta yanında olduğuna dikkati çekerek, KKTC'nin son dönemde yaşadığı kritik süreçlerde Türkiye'nin yanında olduğunu kaydetti.

Özersay, Türkiye ve KKTC'nin, Kıbrıs sorununun geleceği, deniz yetki alanları ve doğal gaz konusunda tam bir mutabakat içinde olduğunun altını çizdi.

Kıbrıs'ta müzakere sürecinin şeklinden ziyade konuların özünün ve tarafların ortak vizyon sahibi olup olmadığının makul bir şekilde ele alınması gerektiğini dile getiren Özersay, süreci çözümden yana, barışçıl bir şekilde ileriye taşımaya kararlı olduklarını belirtti.

Özersay, deniz yetki alanları ve hidrokarbon faaliyetlerine ilişkin ise şunları söyledi:

"Özellikle Kıbrıs Rum tarafının bu zenginliği Kıbrıslı Türklerle paylaşmaya hazır olduğunu bir biçimde göstermesi gerekir. Önümüzdeki dönemde haklarımızı Türkiye ile birlikte koruma konusunda hiçbir tereddüt ortaya koymayacağız. Bu kararlı duruşu ileriye taşıyacağız. Hala daha önümüzde bir diplomatik çözüm imkanı vardır, Türkiye Cumhuriyeti ile istişare halinde bir fırsat penceresi vardır. Bu fırsat penceresinin açık olduğunu vurgulayarak ama haklarımızı da sadece sözde değil, fiiliyatta da koruma kararımız devam edecek."

"Şimdi o son aşamaya geldik"

KKTC ve Türkiye'nin, 2011 yılından bu yana Kıbrıs sorunu çözülmeden bu adımların atılmaması gerektiğini, illa sorun çözülmeden hidrokarbon faaliyetleri yapılacaksa da tarafların anlaşması gerektiği görüşünde olduğunu hatırlatan Özersay, "Eğer ben tek taraflı yapacağım ısrarını sürdürürseniz siz yetki verdiğiniz gibi biz de şirketlere yetki veririz, sizin kazdığınız gibi biz de kazarız demiştik. Şimdi o son aşamaya geldik. Eğer tek taraflı işlemler konusunda ısrarlarında devam ederlerse Türkiye Cumhuriyeti ile istişare halinde, KKTC de yetki verdiği Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı üzerinden kazı aşamasına geçecek. Bu çok uzak bir gelecek de değildir." dedi.

Diplomasi yollarının açık olduğunu vurgulayan Özersay, "Bizimle oturup bunu konuşmaya başlarlarsa bir orta yol bulunabileceği kanaatimiz mahfuzdur." ifadesini kullandı.

Derinya ve Aplıç geçiş noktaları

Özersay, Kıbrıs müzakerelerinde Mayıs 2015'te güven artırıcı önlemler kapsamında varılan mutabakat çerçevesinde Mağusa kentindeki Derinya ve Lefke'deki Aplıç geçiş noktalarının açılıp açılmayacağına ilişkin bir soruya, "Geçmişte Yeşilırmak sınır kapısının açılmasında maalesef benzer bir mutabakat olmasına rağmen Kıbrıs Rum tarafı sözünü tutmamıştı. KKTC, Derinya ve Aplıç kapılarının her ikisinin açılmasını da desteklemektedir." yanıtını verdi.

Aplıç geçiş noktasının açılması konusunda Kıbrıs Rum tarafının üzerine düşeni yerine getirmediğini gözlemlediklerini belirten Özersay, "Bu iki kapının aynı gün aynı saatte olmasa bile birbirine yakın tarihte eş zamanlı olarak birbirinden koparılmadan açılması gerektiğini söylüyoruz ve destekliyoruz." dedi.

Bu haber toplam 2898 defa okunmuştur