1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. MUTLULUK…
MUTLULUK…

MUTLULUK…

MUTLULUK…

A+A-

Hare Ergen





Herhalde üzerinde en çok konuşulmuş kavramdır mutluluk…
Yeryüzünde var olan insan sayısı kadar da farklı tanımı vardır.
Kimi sıcak bir çorba içtiğinde, kimiyse kırmızı bir Ferrari’ye binince mutlu olur
Bazen de aynı durum aynı anda birden fazla kişiyi mutlu etmez; mesela bir anne, çocuğu sözünü dinlediğinde mutludur, çocuk ise kendi bildiğini okuduğunda..
Mutluluğun sözlük tanımı “bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan doğan kıvanç durumu”… Peki bu ne kadar doğru? İnsanın tüm isteklerine eksiksiz ulaşması ve bu durumun sürekli olması mümkün mü?
İnsanın gözü deryadan alınmıştır, derler; çünkü uğruna aylar, yıllar harcanan, deli gibi beklenen istekler karşılandığında kısa süreli tatmin duygusu yerini yeni istek veya ihtiyaçlara bırakır. Çünkü elde edilenin değeri çabuk tükenir, ne yazık ki…
Dolayısıyla mutluluk aslında sürekli olarak yenilenen istekler ve her zaman peşinden koşulacak yeni hevesler demek oluyor.
Mutluluğun bir başka boyutu da zamanlama belki de… İstenen ya da beklenen şeylerin ne zaman gerçekleştiğine bağlı olarak değişebilir durum. Mesela 20 yaşında kendi arabanı kullanıyor olmak, 30 yaşında trafikten bıkıp daha konforlu şoförlü arabaya geçmek, daha mı büyük mutluluk getirir, tartışılır. Yine 20 yaşında, insanın kafasını dinleyebileceği bir odası, kendi televizyonu olması müthiş bir şeyken 30 yaşında, yanında sohbet etmekten ve birlikte film izlemekten zevk alabileceğin birine sahip olmak imrenilecek bir durumdur bence…
Bazen insan çevresini saran ufak detaylarla öylesine meşguldür ki geri çekilip asıl büyük resmi göremeyebilir. İçinde bulunduğumuz, bizi boğduğu için kaçmaya çalıştığımız durum aslında bizi hayatımızın en muhteşem düşüne kavuşturacak yolun tam da üzerindedir belki de. Önemli olan, doğru zamanda doğru yöne bakabilmek ve gördüğümüzü doğru yorumlayabilmektir; aksi halde dilediğimiz hayat yanı başımızdan akıp giderken biz kaçırdıklarımız için dövünüp, gerçek mutluluğu pas geçebiliriz.
Ben bir süredir sahip olduklarımı, içinde bulunduğum durumu sorgulamaktan vazgeçmeye, bunun yerine hayatımın tadını çıkarmaya çalışıyorum. Ve şu sıralar benim en büyük mutluluğum, Türk filmi tadında bana her sabah “anne” diyen kızımın ve oğlumun sesiyle güne başlamak…

Mutluluk
Bir gün bir asma sürgünü olacaksın,
Ege dibinde bir taşın üzerinde biriken aydınlık.
Çığlığın içindeki sessizlik olacaksın,
Duvara tırmanan inatçı sarmaşık.
Su dolu testinin dışında yeşil yosun,
Rakı bardağında terleyen buğu olacaksın.
Bir düğmede beyaz bir iplik olacaksın,
Bir gömleğin mavi teni üzerinde.
Bir basma entari olacaksın bin bir renkli,
Bir genç kızın çıplak, terli gövdesinde.
Fışkıran bıyıkları olacaksın bir delikanlının,
İlk içkinin ilk sarhoşluğu olacaksın.
Torununu dizlerinde hoplatan dede,
Kızını okula götüren anne olacaksın.
Dünyanın dönüşü olacaksın güneşin çevresinde,
Güneş olacaksın oğlak dönencesinde.
İlk sözcüğü olacaksın ölümden dönen hastanın,
Kılıcın kırıldığı taş olacaksın.
Bir çentik açılacak omuzlarından,
Yağmur olup yağacaksın kendi yarana.
Bir kaçak olacaksın ses ve öfkeye karşı,
Zaptiye bulamayacak gölgeni hiçbir yerde.
Şerbet olacaksın yılana çıyana karşı,
Denizden esen serin rüzgâr olacaksın.
Bin bir devalı ot olacaksın, tohum olacaksın,
Karlovassi'de denizin sesi olacaksın.
Haber olup geleceksin çavuşkuşunun ağzında,
Ve bir ceviz ağacı olacaksın Gülhane Parkı'nda
ÖZDEMIR İNCE

Bu haber toplam 1078 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 101. Sayısı

Adres Kıbrıs 101. Sayısı