1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Kişmir: ‘Yazım nedeniyle dava okundu, 10 yıla kadar hapislik isteniyor’
Kişmir: ‘Yazım nedeniyle dava okundu, 10 yıla kadar hapislik isteniyor’

Kişmir: ‘Yazım nedeniyle dava okundu, 10 yıla kadar hapislik isteniyor’

Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir, iki yıl önce yazdığı ve politik içerikli olduğunu belirttiği bir yazısından ötürü hakkında soruşturma başlatıldığını ve 10 yıla kadar hapis cezası istendiğini duyurdu.

A+A-

Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir, iki yıl önce yazdığı ve politik içerikli olduğunu belirttiği bir yazısından ötürü hakkında soruşturma başlatıldığını ve 10 yıla kadar hapis cezası istendiğini duyurdu.

Kişmir’in avukatlığını üstelenen Barolar Birliği Başkanı avukat Hasan Esendağlı ise, Kişmir'e ‘Güvenlik Kuvvetlerinin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif ettiği’ iddiası ile polis tarafından dava okunduğunu’ açıkladı.

Yaptığı sosyal medya paylaşımının ardından YENİDÜZEN’e konuşan Kişmir, dava sürecinde olduğu için tam içeriğini paylaşmak istemediği yazının yaklaşık iki yıl önce yazıldığını ve siyasi bir konuyla ilgili olduğunu anlattı. Yapılan bir şikayet üzerine bugün polise çağrıldığını ve durumun kendisine bildirildiğini söyleyen Kişmir, Pazartesi ilk duruşmanın yapılacağını açıkladı. Kişmir şunları söyledi: “Polis yaklaşık iki yıl önce yazdığım bir yazıdan dolayı bugün beni arayarak merkeze çağırdı. Yazıyla ilgili bir şikayet olduğunu ve Başsavcılığın da şikayeti değerlendirerek dava okunmasına karar verdiğini söyledi. 10 yıla kadar hapis cezası ihtimali var. Pazartesi avukatım Hasan Esendağlı ile teminat duruşmasına çıkacağız ve teminata da karşı çıkacağız. Esas tablo ilk duruşmadan sonra belli olacak”.

 

Esendağlı: Düşünce, fikir, söz ve yazılardan dolayı insanların soruşturulması çağ dışı ve baskıcı rejimlerin uygulamasıdır”

Kişmir’in avukatı Esendağlı da Kişmir’e açılan davanın detaylarını paylaştı, “düşünce, fikir, söz ve yazılardan dolayı insanların Ceza Davaları ile soruşturulması çağ dışı ve baskıcı rejimlerin uygulamasıdır” dedi. Esendağlı şunları yazdı: “Güvenlik Kuvvetlerinin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif ettiği iddiası ile Polis tarafından dava okundu. Askeri Suç ve Cezalar Yasası'nın 26. maddesine göre bu suça 10 yıla kadar hapislik cezası öngörülüyor. Olmasından endişe ettiğimiz her şeyi hızlı bir şekilde karşımızda bulduğumuz bir dönemi yaşıyoruz. Düşünce, fikir, söz ve yazılardan dolayı insanların Ceza Davaları ile soruşturulması çağ dışı ve baskıcı rejimlerin uygulamasıdır. Bu tip ceza işlemleri, insanların susmasını, konuşmaktan yazmaktan çekinmesini sağlamak için silah olarak kullanılır. Bizi bu noktaya getirmelerine karşı direnmekten başka çaremiz yoktur. Aksi takdirde bu topraklar üzerinde alacak nefes bulamayacağız. Bu davalara karşı Baro'nun tavrını soracak olan olursa, Ali Kişmir'in savunmasını bizzat benim üstlendiğimin bilinmesini isterim.”

 

Gazeteciler Birliği: “Düşünce ve ifade özgürlüğü açısından gazetecilere yönelik ceza davalar açılması kabul edilemez”

Hükümet, siyasi partiler ve milletvekillerine hitaben yayınladığı deklarasyonun üzerinden daha 1-2 saat geçmeden orada aktarılan endişelerin hayat bulmaya başlamasından duyduğu rahatsızlığa vurgu yapan Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, gazeteci Ali Kişmir’e yazdığı bir makaleden dolayı hapislik istemiyle dava açıklamasına tepki gösterdi.

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği üyesi, Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir’in bir buçuk yıl önce kaleme aldığı makalesine bugün Askeri Suç Yasası kapsamında 10 yıla kadar hapislik istemiyle dava açılmasına tepki gösteren Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, bu davayı düşünce ve ifade özgürlüğü hakkına karşı tehdit olarak gördüğünü kaydetti.

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada, düşünce ve ifade özgürlüğü açısından gazetecilere yönelik ceza davalar açılmasını kabul edilemez bulduğunu vurguladı.

Birlik açıklamasında, bugün kamuoyu ile paylaşılan deklarasyonda talep edildiği gibi, gazetecilere ceza davası açılmasına gerekçe gösterilen Ceza Yasası’ndaki “müfsit yayınlar” başlığı kapsamında yasal değişikliğin yapılması beklentisini yineledi.

Farklı düşünceleri ifade etmenin gazetecilik mesleğinin temelini oluşturduğuna dikkat çeken Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, çok sesliliğin Kıbrıs Türk demokrasisi için de olmazsa olmazlardan biri olduğu vurguladı.

 

Basın-Sen: “Gazeteciler susmayacak, kalemlerini kırmayacak ve baskılara asla boyun eğmeyecektir!”

Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) da konuyla ilgili, “28 Şubat Pazartesi Saat 09.00’da, Lefkoşa Mahkemesi önünde basın ve ifade özgürlüğümüze sahip çıkmak için buluşuyoruz” açıklaması yaptı.

Açıklamanın tam metni şöyle:

“Ülkemizdeki muhalif gazetecileri ve yayın organlarını, hukuk yoluyla sindirme, susturma ve baskılama çalışmaları, Elçilik güdümlü ve bulunduğu makamı Ankara’ya borçlu olan Ersin Tatar’ın girişimleriyle hız kazanarak devam ediyor.

Bunun son örneği Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir’e yapılmıştır.

Kişmir’e 1 buçuk sene önce yazdığı bir yazıda Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif ettiği iddiasıyla, 10 yıla kadar hapislik cezası öngörülen ‘Askeri Suç ve Cezalar Yasası‘nın 26. Maddesi’ tahtında polis tarafından dava okunmuştur.

Biliyoruz ki; medyanın büyük bölümünü hem Türkiye’de hem de ülkemizde elinde tutan siyasi güç odakları, bir avuç muhalif gazete ve gazetecinin de sesini kısmak ve kalemini kırmak için uzun zaman önce harekete geçmiştir.

Bizlerin varlığına karşı büyük bir nefret duyanları üzecek olsa da net bir şekilde belirtmek isteriz;

Bu ülkenin özgür ve bağımsız basın yayın organları ve gazetecileri SUSMAYACAK, KALEMLERİNİ KIRMAYACAK ve BASKILARA ASLA BOYUN EĞMEYECEKTİR!

Özelde, 28 Şubat Pazartesi günü saat 09.00’da teminata bağlanmak talebiyle mahkeme huzuruna çıkarılacak olan Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir’e, genelde ise basın ve ifade özgürlüğüne sahip çıkmak için tüm basın emekçilerimizle mahkeme önünde buluşuyoruz”.

 

“Önemli Hatırlatma; K.K.T.C Anayasası Madde 24/2”

“Herkes düşünce ve kanaatlerini, söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hak, herhangi bir resmi makamın müdahalesi ve devlet sınırları söz konusu olmaksızın, kanaatini anlatma, haber ve fikir alma ve verme özgürlüklerini kapsar”


Siyasilerden Kişmir’e destek…

Haberin yayılmasının ardından siyasiler de sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarla Kişmir’e destek belirtti. CTP Milletvekili Doğuş Derya düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün Kıbrıs Türk demokrasisi için vazgeçilmez haklar olduğuna vurgu yaptı, “bu özgürlüğü tehdit edenlere karşı gazeteci arkadaşlarımızın yanındayız” dedi. Öte yandan CTP Milletvekili Ürünü Solyalı da “basın üzerinde, ceza davası yöntemi ile veya herhangi bir şekilde kurulmaya çalışılan baskı kabul edilemezdir” açıklamasında bulundu, ifade özgürlüğünün demokratik toplumun temellerinden biri olduğunu aktardı. CTP Milletvekili Devrim Barçın ise “düşüncelerine katılırsınız veya katılmazsınız ama sırf düşüncesini ifade ettiği için gazeteci dostumuz Ali Kişmir'e dava açılması demokrasi açısından kabul edilemez” dedi. Ali Kişmir’in ‘kendine ait üslubuyla yazılar yazmasının’ en büyük gücü olduğunu savunan Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı ise “Ali ve diğer gazeteciler yazmaya ve konuşmaya devam edecek.  Bu ülkeye yıllardır giydirilmek istenen bu gömlek dardır bu kalıp bize uymaz” ifadelerini kullandı, Hasan Esendağlı’ya da Kişmir’in avukatlığını üstlendiği için teşekkür etti.

 

Derya: Düşünce ve ifade özgürlüğü demokrasi için vazgeçilmez haklar

“Genelde düşünce ve ifade özgürlüğü, özelde ise basın özgürlüğü Kıbrıs Türk demokrasisi için vazgeçilmez haklardır. Gazetecilerimizin üzerinde baskı kurmak ve sindirmek amacıyla yapılan hiç bir hareketi, kimden gelirse gelsin, kabul etmemiz mümkün değildir. Ali Kişmir'e bu amaçla dava açılması sadece basın özgürlüğüne değil, bu ülkedeki demokrasiye de tehdittir. Bu tehditlere karşı gazeteci arkadaşlarımızın yanındayız!”

 

Solyalı: Basın üzerinde kurulmaya çalışılan baskı kabul edilemezdir

“Düşünce, İfade ve Haberleşme özgürlükleri modern toplumların vazgeçilmez temel hakları arasında sayılmaktadır. Basın üzerinde, ceza davası yöntemi ile veya herhangi bir şekilde kurulmaya çalışılan baskı kabul edilemezdir.

Askeri Suç ve Cezalar yasası altında 26. Maddede "GKK'nın manevi şahsiyetini herhangi bir şekilde tahkir ve tezyif eden kişi 10 yıla kadar hapis cezası alır" gibi soyut ve düşünceyi açıklama/ifade üzerinden ortaya konan bir suçlama ve bu maddenin kullanılarak özelde Ali Kişmir ve tüm basın emekçileri üzerinde ceza davası vasıtasıyla baskı kurulması da kabul edilmezdir.

İfade özgürlüğü, demokratik toplumun esaslı temellerinden biri olup, demokratik toplumun ilerlemesi ve her bir bireyin kendini geliştirmesinin temel şartlarından biri olduğu gerçeğinden hareket ile bunu cezalandırmak değil, bu hakkın kullanılabilmesi için Devlet sorumluluk yüklenmelidir”.

 

Barçın: Sırf düşüncesini ifade ettiği için dava açılması demokrasi açısından kabul edilemez

“Düşüncelerine katılırsınız veya katılmazsınız ama sırf düşüncesini ifade ettiği için gazeteci dostumuz Ali Kişmir'e karşı 10 yıla varan hapislik istemiyle GKK tarafından dava açılması demokrasi açısından kesinlikle kabul edilemez”.

 

Harmancı: Ali ve diğer gazeteciler yazmaya ve konuşmaya devam edecek…

Ali Kişmir ile çok takışırız, çok da güleriz.  Ali kendine ait üslup ile yıllardır yazı yazar ve konuşur en büyük gücü bu.  Hayatını bundan kazanıyor. Anayasa açık ve bu açık hükümlere rağmen yazdığı yazı dolayısı ile ağır cezada hapislik ile yargılanmasını istemek düpedüz konuşmayın ve yazmayın demektir. Ali ve diğer gazeteciler yazmaya ve konuşmaya devam edecek.  Bu ülkeye yıllardır giydirilmek istenen bu gömlek dardır bu kalıp bize uymaz. Özgürlük anlayışımız, yaşam biçimimiz, demokrasi anlayışımız farklıdır ve bundan dolayı kendimizi suçlu değil tam aksine daha gururlu hissediyoruz.  Ali Kişmir davasını bizzat üstlenen barolar birliği başkanı sevgili Hasan Esendağlı çok önemli bir mesaj vermektedir ve bu mücadelede ne Ali ne de Baro yalnız olmayacaktır”.

 

Bu haber toplam 4436 defa okunmuştur
Etiketler :