1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. 'İlaç eksikliği ve geciken randevular HASTA EDİYOR'
'İlaç eksikliği ve geciken randevular HASTA EDİYOR'

'İlaç eksikliği ve geciken randevular HASTA EDİYOR'

Sağlık hizmetlerinin temelini oluşturan unsurların başında gelen ilaca erişim, eksiklik nedeniyle neredeyse sıfırlandı, yurttaş ileri tarihlere atılan randevulardan da yakındı.

A+A-

Fehime ALASYA

Devlet hastane ve eczanelerinde ‘ilaç eksikliği’ bitmedi, ‘bürokrasi’ bezdirdi… ‘Sağlık’ bulmak için hastaneye başvuran yurttaş, artık ‘ilaç yokluğu ve uzayan randevu süreçleri nedeniyle hastalandığına’ isyan etti.

Devlet hastanelerindeki eczaneden ilaç ihtiyacını karşılayamayan vatandaş, sağlık ihtiyaçları için her ay yüzlerce lira harcadığını belirterek, bu durumun son bulmasını istedi.

İlaç eksikliği yanında, sağlıkta bürokratik sıkıntılar ve ileri tarihe verilen randevu sisteminden de dert yanan vatandaşlar, sıkıntıların son zamanlarda arttığına işaret etti.

Devletin, vatandaşın sağlıkla ilgili ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü olduğuna, hastaların tedavi ve ilaca ulaşmasını sağlaması gerekliliğine vurgu yapan vatandaş, buna karşın devletin bundan çok uzak olduğunun da altını çizdi.

Kimisi ilaç eksikliği ve tedaviye erişimde özellikle ekonomik durumu iyi olmayan vatandaşların etkilendiğini ifade ederken, kimisi de herkesin alım gücünün düştüğünü belirterek, “Boğazımızdan kesiyoruz” dedi, herkesin bu durumdan etkilendiğini anlattı.

Kimi vatandaşlar ise ‘cebinde parası olsa dahi ilaç bulamadığını’ ifade etti…

YENİDÜZEN, sağlık sistemindeki sıkıntıları sordu, vatandaş, ilaç eksikliği, sağlıkta bürokratik sıkıntılar ve ileri tarihe verilen randevu sistemindeki işleyiş konularında iyileştirme talebini dile getirdi.

 

VATANDAŞ NE DEDİ?

Müzeyyen Kural:

“Acil diyoruz ama yine de bürokrasinin önüne geçemiyoruz”

Devlet bürokrasisinin yorduğunu anlatan Müzeyyen Kural, ilaç eksikliğinden ötürü de mağdur olduklarını belirtti.

“Acil diyoruz ama yine de bürokrasinin önüne geçemiyoruz” diyen Kural, sağlık sistemindeki en büyük sıkıntının ilaç eksikliği olduğuna vurgu yaptı. Kural, özetle şu ifadeleri kullandı:

“80 yaşının üzerindeki kadının ilaçlarını alırken çift uyruklu olduğu için sıkıntı yaşıyoruz. Acil diyoruz ama yine de bürokrasinin önüne geçemiyoruz. İlaç yok, mecbur dışarıdan para ile almamız gerek. Geliri buna elvermeyen bir aile ilaç parası harcarken çok zorlanıyor. Devlet, özellikle bir yaşın üzerindeki vatandaşlarını bu hizmetleri eksiksiz ve aksatmadan sağlamalı. Sağlık her şeyden önemli.”

 

Münevver Behlül:

“Geçtiğimiz ay 2 bin TL ilaç parası verdik. Bu aile bütçemize çok büyük külfet…”

Sağlık sistemindeki sıkıntılarla ilgili görüş ve düşüncelerini sorduğumuz Münevver Behlül, “Ülkede eğitim ve sağlıkta nerede doğrularımız var ki?” yanıtını verdi.

Hükümetin ne çalışanına ne de vatandaşına değer verdiğini kaydeden Behlül, ilaç eksikliğinden mağdur olduğunu anlattı, “İlaç yazılıyor, ilaçlarımızın çoğunu devlette bulamıyoruz. Geçtiğimiz ay 2 bin TL ilaç parası verdik. Bu aile bütçemize çok büyük külfet… Maaşı bunu kaldıramayacak olan insanlar ne yapsın?” dedi.

 

İpek Sürücü:

“İlaçlarımı bulamıyorum diye hastanelik oldum”

İlaçlarını 6 aydır hastanede bulamadığını anlatan İpek Sürücü, dışarıda özel eczanelerden de temin edemediğini ifade etti. 

Sürücü, “İlaçlarımı bulamıyorum diye hastanelik oldum. Barış Ruh’ta tedavi için yatan hastalar orada daha çok sorun yaşıyor.” şeklinde konuştu.

 

Ahmet Ogan:

“Aylık ortalama bin 500 TL eczane ücreti verdik, durumu kötü olan hatsa insanlar ne yapsın?”

İlaçlarının çoğunu özel eczanelerden ücretle temin ettiğini ifade eden Ogan, aylık ortalama bin 500 TL eczane ücreti verdiklerini kaydetti. Birçok ilacı devlette bulamayan Ogan çifti, “Bu durum kimi zaman bizim de bütçemizi zorluyor. Ekonomik durumu kötü olan hatsa insanlar ne yapsın, günah…” yorumunda bulundu.

 

Vedat Karaokçu:

“Sağlıktaki ihtiyaçlarımız için ‘torpil-tanıdık’ gerekmemeli”

Sağlık sistemini eleştiren Vedat Karaokçu, çağ gerisi kalındığını savundu. Karaokçu, “Hastanede doktoru erkenden görmek, bir imza almak için ‘torpil-tanıdık’ gerekmemeli. Bir röntgen çekilecekse veya ameliyat olunacaksa erken zamanda yapılması için ‘torpil-tanıdık’ gerekmemeli” yorumunda bulundu.

İlaçlarının sadece birkaçını devletten karşılayabildiğini belirten Karaokçu, bunun büyük sıkıntı olduğunu ifade ederek, “Parası olmayanların Allah yardım etsin” dedi.

 

Serdar Akar:

“Bugün git- yarın gel şeklindeki işleyiş bizi çok yordu”

Kamudaki hantal işleyişin hastanelerde de hâkim olduğunu kaydeden Serdar Akar, bu durumdan dert yandı. Akar, “Umursuzluk ve ilgisizlik var. Aylardır böbrek taşı ameliyatı için gelip gidiyorum. ‘Bugün git- yarın gel’ şeklindeki işleyiş bizi çok yordu.” dedi.

 

Ahmet Haşimoğlu:

“EFOR ve EKO çekilmem için Ağustos ayında randevu tarihi verildi”

Kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye başvurduğunu belirten Ahmet Haşimoğlu, EFOR ve EKO çekilmesi için kendisine Ağustos ayında randevu tarihi verildiğini anlattı.

“Ağustos ayın kadar sağlığıma bir şey olsa Allah’a emanetim…” diyen Haşimoğlu, bu sürelerin yakın tarihlerde olması gerektiğini belirtti.

 

Sevgi Eroğlu:

“Ne vatandaş yapıyorlar ne oturma izninde kolaylık, kamudaki işleyiş bezdiriyor”

“Normal şartlarda bir haftada aldığım oturma iznimi, 4 aydır hala alamıyorum, cezaya girdiniz deseler her geçen gün için günlük 250 TL ceza ödeyeceğim. Daha önce de çok ödedim. Kamunun hantal işleyişi bizi bezdirdi. Oturma iznini alana dek canımızı söküyorlar, vatandaşlık talebimiz ise yıllardır yasal hakkım olduğu halde beklemede. Ne vatandaş yapıyorlar ne oturma izninde kolaylık, kamudaki işleyiş bezdiriyor. Pandemi nedeniyle işlemler daha da güçlük kazandı. Oturma izni için tek bir görevli polis var, o hasta olsa tüm işleyişimiz aksıyor. Pandemi araya girdi, vatandaşlığım yasal prosedüre takıldı. Annem-babam vatandaş, 2 yaşından beridir bu adada yaşıyorum ama hala oturma izni için, bir imza için sürekli gidip geliyorum.”

 

Hasan Safaoğlu:

“Ailemizden birinin ölmesini mi bekliyorlar?”

Eşine 3 Mart tarihinde yazılan ilacın iki aydır hala eczanede olmadığını anlatan Hasan Safaoğlu, Nam-ı diğer Galatasaraylı Hasan, “Davul burada, tokmak Türkiye’de olduğu sürece bu mağduriyetleri yaşamaya devam edeceğiz” diyerek duruma tepki gösterdi.

“İki aydır beklerim, dışarıda bu ilaç neredeyse 2 bin TL’dir, Kurul’a girdik ve 3 Mart tarihinde onay aldık ama hala yok.” diyen Safaoğlu,  ‘ailemizden birinin ölmesini mi bekliyorlar?’ diye sordu…


TIP-İŞ eylemini askıya aldı

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (TIP-İŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Taşçıoğlu, sendikanın 8 Nisan’da açıkladığı eylemi, ‘vatandaşlık kurulları hariç’ askıya aldıklarını açıkladı.

TIP-İŞ, Sağlık Bakanı’nın soruşturma ve sözleşme fesih işlemlerini resmi yazı ile geri çekmesi ve protokol masası için en geç 18.04.2022’ye kadar başlanacağı sözünü vermesi üzerine vatandaşlık kurulları hariç eylemleri geri aldıklarını duyurdu.

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş) dün sabah “polikliniklerde hasta bakmama” eylemi başlatmıştı.

Acil servisler, Acil Durum Hastanesi, yataklı servisler, hemodiyaliz ve onkoloji servisindeki sağlık hizmetlerinin aksamayacağı eylemde, acil tetkik, teşhis, tedavi ve sevk kurulları dışındaki sağlık kurullarının ise yapılmayacağı ifade edilmişti.

Sendika, eylem gerekçesini, “diyalogla sorunların birlikte belirlenip çözülmemesi, hekimlere açılan soruşturmaların geri çekilmemesi” olarak göstermişti.

 

Bugünden sonra yatak sayısı 8 olan yoğun bakıma 8’den fazla hasta yatışını kabul etmeyecekler…

Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası (KTHES) Başkanı İbrahim Özgöçmen, Devlet Hastanesi’nin koroner yoğun bakım servisinde yaşanan etik ve bilim dışı uygulamaya son verilmesi için serviste eylem kararı aldıklarını açıklamıştı.

“Koroner yoğun bakım ünitesinde yatak sayısından fazla hasta yatışı yapılması ve bu hastaların sedye üzerinde takip ile bakımlarının yapılmasının beklendiğini kaydeden Özgöçmen, yetersiz altyapı ve donanım ile bu hizmetin verilmesinin hem hastalar hem de meslekleri için tehdit oluşturduğunu ifade etmişti.

Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası ve Birliği tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer almıştı:

“Bu etik ve bilim dışı uygulamaya 12 Nisan 2022 sabah 07.00’den itibaren yatak sayımız olan 8’den fazla hasta yatışını kabul etmeyerek bir eylem modeli ile başlangıç yapacağımızı ve olumsuz bir hadisenin yaşanmaması için sağlık bakanlığı göreve davet ettiğimizi beyan ederiz. Koroner yoğun bakımda; Hemşire sayısının artırılması, yatak sayısının artırılması, altyapı eksikliğinin giderilmesi, etik ve bilim dışı uygulamaya son verilmesini talep ederiz. Bakanlığın adım atmaması halinde eylem şeklimizi bir ileri safhaya taşıyacağımızı beyan ederken, bu eylemin vatandaşlarımızın insanca sağlık hizmeti almasına ve meslektaşlarımızın güvence altına alınmasına yönelik olduğunun altını çizer saygılar sunarız.”

yd-destek-gorseli-390.jpg

Bu haber toplam 1798 defa okunmuştur
Etiketler : , ,