1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Hedef; kadavra nakillerini başlatmak”
“Hedef; kadavra nakillerini başlatmak”

“Hedef; kadavra nakillerini başlatmak”

K.T. Tabipler Birliği Başkanı Filiz Besim, “Dünya Böbrek Günü” dolayısıyla yapılan sempozyum sonrası YENİDÜZEN’e konuştu:

A+A-

Böbrek ve Diyaliz Hastalıkları Derneği ile Tabipler Birliği’nin uzun yıllar “İnsan Hücre, Doku ve Organ Nakli ile İlgili Kuralları Düzenleyen Yasa”sının geçmesi büyük emekler verdiğini belirten Besim, geçen yıl 3 organ naklinin gerçekleşerek başarıyla sonuçlandığını söyledi

Besim, ilk canlı organ nakillerinin gerçekleştiğini, şuandaki hedefin ise kadavradan organ naklini başarabilmek olduğunu vurguladı. Şuanda 110 tane böbrek bekleyen hastaya, kadavradan böbrek alınarak organ nakli başlatabileceğini vurguladı.

Organ nakli için organ bağışı konusunda ciddi farkındalık gerektiğini söyleyen Besim, bu konuda hem basına hem de yetkilileri ciddi görevler düştüğünü vurguladı

Didem MENTEŞ


Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Filiz Besim, organ naklinin önemine dikkat çekerek, şuandaki hedefin kadavradan (ölüden) organ naklinin hayata geçirilmesi olduğunu dile getirdi. Bunun için organ bağışlarını başlatmak zorunda olunduğunu dile getiren Besim, Sağlık Bakanlığı’nın alt yapıyı hazırladığını ve organ bağışı alabileceğini sözlerine ekledi. Besim, şuanda 110 tane böbrek bekleyen hastaya, kadavradan böbrek alınarak organ nakli başlatabileceğini de vurguladı.

“Sistematik çalışılırsa güzel şeyler olur”
“Dünya Böbrek Günü” dolayısıyla yapılan sempozyumda halka yönelik konferanslar verildiğini söyley Besim, organ bağışı konusunda hem kadavradan hem de canlıdan nakil ile ilgili bir takım tıbbi bilimsel sunumlar olduğunu söyledi. Türkiye’den 10 tane uzmanın konferansa katıldığını ve ciddi katkı ortaya koyduklarını aktaran Besim, sistematik şekilde çalışmaların sürdürülmesi halinde güzel şeylerin olacağına dikkat çekti.

3 böbrek nakli başarıyla gerçekleşti
Böbrek ve Diyaliz Hastalıkları Derneği ile Tabipler Birliği’nin uzun yıllar “İnsan Hücre, Doku ve Organ Nakli ile İlgili Kuralları Düzenleyen Yasa”sının geçmesi büyük emekler verdiğini belirten Besim, 2014 yılından Sağlık Bakanlığı’nın irade koyması ve Meclis’in de onayıyla bu mücadelenin kazanıldığını hatırlattı. Bunun ciddi bir başarı öyküsü olduğunu söyleyen Besim, büyük organ nakli için tüzüklerinin hazırlanmasıyla, Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde geçen yıl 3 tane böbrek nakli gerçekleştiğini belirtti.

“Kadavradan organ hedefliyoruz”
Şuandaki hedefin esas kadavradan (ölüden) organ naklinin başarabilmek olduğunu vurgulayan Filiz Besim, bunun için organ bağışlarını başlatmak zorunda olunduğunu dile getirdi. Sağlık Bakanlığı’nın alt yapıyı oluşturulduğunu ve organ bağışı alabileceğini söyleyen Besim, 110 tane böbrek bekleyen hastaya, kadavradan böbrek alınarak organ nakli başlatabileceğini vurguladı.
Hedeflerinin kadavradan organ nakli olması gerektiğini, bunun için de ciddi bir farkındalık geliştirmek zorunda olduklarına dikkat çeken Dr. Besim, bu farkındalığı geliştirmede doktorların yansıra basına da topluma faydalı bilgiler ulaştırmak adına büyük görevler düştüğünü dile getirdi.

“Tedavi etmektense önlem almak daha önemli”
“Dünya Böbrek Günü” dolayısıyla yapılan sempozyumun çok anlamlı olduğuna değinen Besim, gün dolayısıyla Çocuklarda Böbrek Hastalıklarına değinildiğini ifade etti.  Besim, “Her hastalıkta olduğu gibi böbrekte de bir hastalığı tedavi etmektense önlem almak çok daha kolaydır. Elbette ki genetik böbrek hastalığı vardır ama onlarda da koruyucu önlemler alınırsa hastanın çok daha genç yaşlarda hastalanması gibi bir durum olur. Bu da istediğimiz bir olaydır ” dedi.

“Ciddi farkındalık gerekiyor”
Lefkoşa Devlet Hastanesi ve University College London’ın birlikte yürüttüğü araştırmaya göre ülke olarak böbrek hastalıklarında önde olduğumuzu söyleyen Besim, özellikle de ailesel böbrek hastalığının Kıbrıslıları çok etkilediğini vurguladı. Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Filiz Besim, bunları da bilerek böbrek hastalıkları konusunda daha ciddi bir farkındalık, Temek Sağlık Hizmetleri’nin ciddi boyutta koruyucu önlemler alması (tuz tüketiminin azaltılması gibi) oluşturulması gerektiğini aktardı. 


/////

AYRI KARADE

DR. DERİN OYGAR FOTOSU İLE!!!

“Dünya Böbrek Günü” nedeniyle YENİDÜZEN’e konuşan Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Hemodiyaliz Servisi Sorumlusu Nefrolog ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Düriye Deren Oygar:

“Ülkemizde böbrek hastaları Avrupa ortalamasının üzerinde”

u Kuzey Kıbrıs’ta yaklaşık 330 tane son dönem böbrek yetmezliği hastası olduğunu söyleyen Dr. Oygar, University College London Böbrek Bölümü ile yapılan çalışma sonucunda Kuzey Kıbrıs’taki böbrek hastalarının oranının, Avrupa’nın ortalamasının üzerinde olduğunun tespit edildiğini

u Dünya Böbrek Günü” nedeniyle bu yıl organ nakli ve organ bağışına farkındalığı artırmak için etkinlikler düzenlendiğini aktaran Oygar, organ bağışı için halkın farkındalığının artırılması, bunun içinde sağlık sisteminin buna göre yapılandırılması gerektiğini söyledi

u Şuan ki amaçlarının kadavra nakli başlatmak olduğunu belirten Oygar, bunun için organ bağışının önemli olduğuna dikkat çekti.

Didem MENTEŞ

Kuzey Kıbrıs’ta yaklaşık 330 tane son dönem böbrek yetmezliği hastası olduğunu söyleyen Nefrolog ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Düriye Deren Oygar, ülkemizde bu riskli grubun oldukça yüksek olduğunu ifade etti. İlk organ naklinin geçen yıl başladığını ve bunun memnuniyet verici olduğunu belirterek, ilk naklin canlı organ üzerinden yapıldığını şunadaki hedefletirinin kadavra nakilini başlatmak olduğunu söyledi. Dr. Oygar, her yıl Mart ayının ikinci haftasında “Dünya Böbrek Günü” nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendiğini, bu etkinliklerle farkındalık yaratılmaya çalışıldığını söyledi. Bu yıl da organ nakli ve organ bağışına farkındalığı artırmak için etkinlikler düzenlendiğini aktaran Oygar, bu yılın teması ‘Böbrek Hastalıkları ve Çocuklar’ olması nedeniyle pediatri bölümünden de misafir ağırladıklarını söyledi.


“Böbrek hasta sayımız yüksek”
Kuzey Kıbrıs’ta yaklaşık 330 tane son dönem böbrek yetmezliği hastası olduğunu söyleyen Dr. Oygar, bu da bize daha önceki dönemlerin yaklaşık 30 binin üzerinde olduğunu gösterdiğini söyledi. Dünyada yapılan çalışmalara göre bütün böbrek hastaların son dönemi olanların yüzde bir, bir buçuğunu oluşturduğunu aktaran Oygar, bu rakamın ülkemizde riskli grubun oldukça yüksek olduğunu gösterdiğini belirtti. Dr. Oygar, İngiltere’e University College London Böbrek Bölümü ile yapılan çalışma sonucunda Kuzey Kıbrıs’taki böbrek hastalarının rakamın, Avrupa’nın ortalamasının üzerinde olduğunun tespit edildiğini belirterek, bunun nedenin de Diyabet hastalığının çok yaygın olması, kalıtsal böbrek hastalıklarının yaygın olmasından kaynaklandığını düşündüklerini ifade etti.

“Farkındalığı artırmak gerekir”
Oygar, bunun için böbrek hastalıklarını yayılmasını azaltmak için farkındalığı artırmak, bunların tedavisini sağlamak, son dönmede ilerlemesini yavaşlatmak ve son dönem böbrek yetmezliğinin tedavisini en iyi şekilde söyleyen Oygar, böbrek yetmezliğinin en iyi tedavi şeklinin transplantasyon olduğunu ve bunun için yurt dışına geçen yıla kadar hastaların gönderildiğini ama artık ülkemizde tedavinin yapıldığını vurguladı. Geçen yıl Hacettepe Üniversitesi’nden ülkemize gelen bir ekiple birlikte 3 tane başarılı böbrek nakili gerçekleştiğini da hatırlattı.
Çocuklarla ilgili henüz böbrek nakli gerçekleşmediğini söyleyen Oygar, çocuk böbrek hastalarının yetişkin böbrek hastalarından az olduğunu ifade etti.

“Amacımız kadavra nakli”
Dr. Deren Oygar, şuan ki amaçlarının kadavra nakli başlatmak olduğunu belirterek, bunun için organ bağışının önemli olduğuna dikkat çekti. Organ bağışı için halkın farkındalığının artırılması, bunun içinde sağlık sisteminin buna göre yapılandırılması gerektiğini söyleyen Oygar, gerek beyin ölümü tespiti gerekse alıcı olan insanların sıraya konmasıyla ilgili gerek Türkiye’den alınacak destek gerekse diğer bilimsel alanlarda çalışmalar yapılması yönünde ilerlediklerini belirtti. Kadavra naklinin de daha çok tercih edilen bir nakil uygulaması olduğunu ve bütün dünyada da canlıdan çok kadavra nakilleri için çalışmalar yapıldığını söyleyen Dr.Oygar, “Örneğin % 90’ını kadavra, % 10’u canlı nakildir. Türkiye’de ise bu tam tersidir ve Türkiye’de de bunun için çalışmalar var. Bizde ise henüz başlamadı, başlaması için çalışmalar var” dedi.

“Organ bağışı konusunda bilinçlenmeli”
Organ bağışı konusunda yapılan çalışmaların iki bacağı bulunduğunu söyleyen Oygar, ilk bacağının hastanede gerek yoğun bakımlar gerekse diyaliz servisleri, otomasyonlar konusunda Sağlık Bakanlığı’nın kendisinin iyice yapılandırması gerektiğini vurguladı.
İkinci bacağı ise halkın bilgilendirilmesi gerektiğini anlatan Oygar, bunun için medyanın da yardımının gerektiğini, ayrıca broşür dağıtımı, eğitim toplantıları gibi çalışmaların devam edeceğini ifade etti.

Bu haber toplam 1862 defa okunmuştur