
GÜNÜN MODASI: ŞAHİNLİK
“Demokrasi İhracatçısı” Büyük İşgalci Ağabeyi “Bu diyarlar sana emanet… Eti senin kemiği benim” dedi ya…
Bizim Adam da Kasımpaşalı ya…
Şahin kesildi birden bire… “Bıçak kemiğe dayanmış” mış
“Demokrasi İhracatçısı” Büyük İşgalci Ağabeyi “Bu diyarlar sana emanet… Eti senin kemiği benim” dedi ya…
Bizim Adam da Kasımpaşalı ya…
Şahin kesildi birden bire… “Bıçak kemiğe dayanmış” mış!…
Kümesten yolduğu üç beş horoz tüyü kuşanıp; savaş boyalarını sürüp; tamtamları çalmaya başladı...
Büyük işgalci Ağabeyinin 20 yıl önce uçaklarla yaptığı gece bombardımanlarını naklen verişine o günden beri özenip duran kabadayımız; benzer bir şovu taşıdı TV ekranlarına…
Bir taşla üç beş kuş vuracak aklınca… Suriye başta olmak üzere bölge devletlerine “ bak sözümü dinlemeyenlerin başıma neler gelirmiş” diyecek…
Kürtler’e benim verdiğim kadar özgürlükle yetinip; oturun oturduğunuz yere diyecek…
Zamanı geçmiş muhimmatı tüketip; Büyük İşgalci Ağabeyi’nin silah tüccarlarını gönendirecek (arada kendi payını da götürecek elbette)…
Kendileri, bu büyük işlerle meşgul olduğu için olsa gerek; Kıbrıs’la ilgili hamaseti Kıbrıslı “sözcülere” havale etti bu kez…
Yıllardır sessiz sedasız(bence başarıyla da) sürdürdüğü görüşmecilik sürecinde ağzından, saldırgan tek bir sözcük bile duymadığımız, Özel Temsilci Kudret Özersay bile Şahin kesildi aniden…
“ Rum tarafının doğalgaz ve petrol çıkarma çalışmalarına başlaması halinde Kıbrıs Türk tarafının gerekeni yapacağını” vurgulayan Özersay, “Herşeyden önce Kıbrıs Türk tarafının karşılıklılık temelinde, Rum yönetimi tarafından atılacak adımlara benzer, eş değerde adımları atması söz konusudur. Rum tarafı, Kıbrıs’ın güneyinde doğal gaz arama/çıkarma faaliyetlerini askıya almadığı takdirde, Kıbrıs Türk tarafı da antlaşmalar yaparak adanın deniz alanlarında petrol ve doğal gaz aramaya başlayacaktır” derken; müzakerecilik görevinden çok “Ulu Hükümdarı”nın sözcülüğünü yapmaktaydı…
GEÇEN HAFTAKİ YAZIMI
“Demokrasi İhracatçısı” ABD emperyalizmi ve Nato’cu uşaklarının kendi bunalımlarını aşmak için bölgemize yalnızca kan, gözyaşı, açlık ve ölüm ihraç ettiğini görmezden gelmeyelim…
“Felaket tellallığı yapmak istemem ama; adamızın çevresindeki Doğal gaz ve Petrol rezervlerinin başımız neler açacağını görmek için kahin olmaya da gerek yok… Diğer bir deyişle biz de (Güney/ Kuzey ayrımı yapmadan, BİZ) emperyalizmin SOMALİLEŞTİRİLECEK OLANLAR listesindeyiz…
Bunun kokusu çoktan çıktı; 2012’de dumanı da yayılacak… “
diye sonlandırmıştım ya… Dumanlar 2012’yi bile beklemedi…
****
“ŞAHİNLER” hakkında yıllarca önce (22-07-1999) yazdığım bir yazıdan aktaracağım “bilimsel kimi saptamalarla” kendini “ŞA HİN”, (ya da Malkoçoğlu) sanan bu zatı muhteremlerin davranışlarına bir anlam verebilelim…
.
“Bir grup uzman bilim adamının yaptığı araştırmalara göre, varoldukları günden bu yana oldukça sınırlı olan sözcük dağarcıklarına, on binlerce yıldır tek bir sözcük dahi eklenmemiş; aile ilişkilerinde olduğu kadar, sosyal ilişkilerinde de oldukça tutucu olan Şahinlerin dıştalayıcı ve kindar oldukları görülmüşmüş…
Yapılan tüm araştırmalar, Şahinler’in Kargalar dışındaki tüm canlıları düşman gördüğünü; dostlarını ise yalnızca kendi türlerinden seçtiklerini gösteriyormuş…
Tek eşliliği tercih eden erkek Şahinler’in, dışarıda gösterdiği yırtıcı, saldırgan, çığlıkçı tutumlarının, yuvaya girdikleri an ortadan kalktığını ve egemenliğin dişi Şahinler’e geçtiğini belirten uzman bilim adamları; dişi Şahinler’in bütün bağırıp çağırmalarına karşın erkeklerin hep suskun kaldıklarını gözlemlemişler(19 Temmuz 1999 tarihli YENİDÜZEN gazetesindeki haberden ).
Eşleri karşısında sergiledikleri bu “süklüm püklüm, elpençe divan” tutumu kendilerinden güçlü kuşlara (Kartal, Akbaba vb.) karşı da sergilediklerini gözlemleyen bilim adamları; buna karşın Şahinler’in diğer tüm canlılara “kendilerinin beslenmesi için yaratılmış yaratıklar” gözüyle baktıklarını öne sürmüşlerdir.
Şahinler’in yaşamlarını incelemek için, onlarca yıl dağ-bayır dolaşan uzman ekibin en ilginç gözlemlerinden biri de, Şahinler’in ilkel insanların totemik tapınmalarına benzer “törensel” davranışlar sergilemeleri… Abartılı, kanı ve ölümü kutsayan, tapınmacı bir tarikat gibi davrandığı gözlenen Şahinler’in, sosyal hiyerarşiye de büyük önem verdikleri ve bir anlamda “asker ruhlu” oldukları öne sürülmüştür…