1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Gözler AİHM’in Kavala kararında
Gözler AİHM’in Kavala kararında

Gözler AİHM’in Kavala kararında

Türkiye’nin Konsey organları nezdindeki oy kullanma hakkının ve Konsey üyeliğinin askıya alınması, hatta üyelikten çıkartılmaya kadar bir dizi yaptırım öngörülüyor

A+A-

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’de 18 Ekim 2017’den beri tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala davasında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 2 Şubat 2022 tarihinde başlattığı ihlal prosedürü kapsamındaki kararını 11 Temmuz Pazartesi günü açıklayacak.
 

İhlal kararının ilk kez Azerbaycan’a karşı uygulandığını belirten Avukat Benan MoluBu karar da uygulanmazsa, Sözleşme uyarınca ve Avrupa Konseyi statüsü uyarınca, Türkiye’nin Konsey organları nezdindeki oy kullanma hakkının ve Konsey üyeliğinin askıya alınması, hatta üyelikten çıkartılmaya kadar bir dizi yaptırım öngörülüyor. Bu yola bu kadar sık başvurulabileceği öngörülememiş olmalı ki yaptırımların ne zaman uygulanmaya başlayacağı, hangi yaptırımın seçileceği, hangi aşamaya kadar gideceği konusu çok belirsiz. Bunlar süreç içerisinde belli olabilecek diye konuştu.

AİHM, 18 Ekim 2017’den beri tutuklu bulunan iş insanı Kavala’ya ilişkin, 10 Aralık 2019’da Sözleşme’nin 18. maddesinin ihlali ve bu durumun sona erdirilmesi için 46. maddenin 4. fıkrası uyarınca Kavala’nın derhal serbest bırakılması gerektiğine karar vermişti.
 

Mahkeme’nin kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 2019 tarihli AİHM kararını uygulamadığına karar vererek Türkiye’ye karşı 2 Şubat 2022’de resmen ihlal prosedürü başlatmıştı.

Avukat Benan Molu, 11 Temmuzda, prosedür gereği yeniden AİHM’e gönderilen dosyadan çıkacak olan kararı ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. 
 

“AİHM, bu süreçte alınan hiçbir kararın yerine getirilmediği ve hem AİHM’in bağlayıcı olan kararına hem de Bakanlar Komitesi’nin kararlarına rağmen Kavala’nın serbest bırakılmaması sebebiyle Türkiye’ye karşı ihlal prosedürü başlatma kararı aldı. Bu, Avrupa Konseyi tarihinde, o dönem Rusya da Konsey üyesi olduğu için, 47 devlet içinde sadece Azerbaycan’a karşı başlatılan bir süreç olmuştu. Kavala ile birlikte Konsey tarihinde ikinci kez bu yola gidilmiş oldu. 2 Şubat 2022 tarihinde Bakanlar Komitesi dosyayı tekrar İnsan Hakları Mahkemesi’ne gönderdi ve kararının uygulanmasını sağlayamadığını ve kararın yerine getirilip getirilmediğine yönelik bir tespit kararı kurulmasını söyledi. Yarın Mahkeme, kendi kararının yerine getirilip getirilmediğini inceleyecek.”

"Kavala’nın tahliyesi tek başına yeterli değil"

2019 tarihli Mahkeme kararının uygulanmadığına ilişkin bir karar çıkması durumunda, bu kararın Türkiye’deki bütün mahkemeler ve kişiler açısından kesin ve bağlayıcı olacağını belirten Molu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu kararın ise yerine getirilmesi gerekecek. Bundan sonra Bakanlar Komitesi’nde Kavala ile ilgili iki ayrı süreç işleyecek. Bir tanesi 2019 tarihli kararın uygulanıp uygulanmaması; diğeri ise 11 Temmuz tarihli kararın yerine getirilip getirilmemesine ilişkin olacak. Bu noktada Kavala’nın tahliyesi tek başına yeterli değil. Kararın uygulanmış sayılabilmesi için, beraat etmesi ve buna bağlı olarak oluşan bütün olumsuz sonuçların, hesaplarının dondurulması, yurt dışı çıkış yasağı gibi olumsuz yaptırımların ortadan kaldırılması gerekiyor.”

HANERİN TÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN !

 


 

 

 

Bu haber toplam 1370 defa okunmuştur